15.Bölüm

13.1K 450 27
                                    


Kimine göre aşk sadece dokunmaktan ibarettir. Tenini hissetmek ister karşısındaki kişinin.

Ama kimide yüreğiyle sever. Aşkı kalbinin derinlerinde yaşar. Uzaktan bile sevmeye cesaret eder. Ki o en zorudur sevmelerin. Ne görür, ne dokunursun. Hatta kiminle olduğunu bilemezsin ya o bitirir insanı.

Masal yüreğiyle sevip aşkını, sevdasını uzaktan yaşayanlardandı. Onu sevgisi bazılarına göre aşkların en güzelliyken, bazılarına göre aptalca bir bekleyişti.

Ama ummadığı anda karşılığını buldu aşkının.

Yavuz ise bu aşkın yıllarca sevilen tarafıydı. Kendisi dahi ummazdı. Böyle sevilmeyi,aşkın, sevginin kendisini bulacağını hatta ve hatta bu duyguların var olduğunu.

Ama şimdi sevildiği kadar sevmenin ne demek olduğunu anladı. Artık o da yürekten seven insanlardandı.

Öyle ki Masalı öpmeyi bile beceremiyordu.


..............................


Yazar'ın Anlatımı

Masal'ın konuşmasını bölen Yavuz,aslında bunu bu şekilde yapmayı tabi ki istemezdi, lakin Masal'ın elini tutmaya dahi kıyamadığı için kelimeleri dudaklarından öperek değil elini koyarak kaybetmişti.

Masal dudaklarının üstündeki ele bir bakış atıp tekrar az önce esiri olduğu gözlere baktı. Aslında Yavuz'un onu öpmesini isterdi. Ama ilk öpücüğünü susturulmak için değilde sevildiğinin göstergesi olarak almak istiyordu.

"Fazla yaklaşmasam mı? Ben mi? Güzelim yapma. Artık senden uzaklaşamam. Seviyorum seni. Ama merak etme, Masal'ım. Sana bakmaya kıyamazken, gözlerimin gözlerine dokunması haricinde elini bile tutmam merak etme."

Merak etmiyordu ki Masal nedensiz bir biçimde güveniyordu Yavuz'a. Tabi ki bunu şimdilik ona söylemek gibi bir niyeti yoktu.

Masal'ın Anlatımı

Küçükken -3-4 yaşlarındayken-bana aşk nedir, kim senin aşkın deseler Babam derdim.

Sonra o geldi. Artık soranlara verecek başka cevabım vardı.

Yavuz...

Kimseye inandıramadığım kalp kırıklığım, ikinci aşkım.

Hergün dualar ettiğim,uğruna nice gözyaşları döktüğüm adam.

Şimdi o adam karşıma geçmiş bana kıyamadığını anlatıyor. Ona karşı anlamdıramadığım güvenim, inancım var nedense.

Aslında gerçek olan şu ki şuan gözlerime beklentiyle bakan gözlerle hep inandım,güvendim ben.

"Yavuz ben, ben merak etmiyorum. Seni hemen affetmemi bekleme benden. Çünkü kırgınlığım çok sana karşı. Ama dediğim gibi seni hâlâ seviyorum."

Fark ettim ki saklamanın bir anlamı yok. Bilsin istedim. Ve gözlerinde gördüğüm ışıltıyla doğru yaptığım anladım. O an ne olduğunu anlamadan Yavuz'un kollarında buldum kendimi.

"Özür dilerim. Belki dokunmamı istemiyorsun ama tutamadım kendimi. Ve bundan sonra senden uzak kalabileceğimi sanmıyorum. Ama ne olursa olsun kırgınlığını geçiricem güzelim söz veriyorum."

Evet o sözünü verdi. Ben aldım. Ben onunla bir adım attım. Ne yaşayacağımı bilmeden, kalbimi ellerine verdim. Ama tuhaf olanı şu ki hiçbir pişmanlığım yok içimde.

Aşkın Tarihi (Öğretmenim Mi?) TamamlandıWhere stories live. Discover now