2.6

1.1K 83 94
                                    

Sadece tüm bölümü Amnesia ile okuyun. Bitse bile yeniden başlatın Lütfen,, (Oh shit.. here we go again..)

Sizi Seviyorum :* (Şarkıya bakılırsa pek de seviyormuş gibi değilsin 2016 saba..)





Luke, havaalanından çıkarken gözleri ağlamaktan fazlasıyla kanlanmıştı. Michael'ı beklemeden havaalanında bıraktıkları -Jack almasın diye yerini söylememişlerdi- arabanın kapısını açıp hızla şoför koltuğuna kendini bıraktı.

Michael koşarak yanına gittiğinde Luke kafasını direksiyona dayamış ağlamaya devam ediyordu. Michael önündeki çantayı Luke'un fırlattığı çantasının yanına -arka koltuğa- bıraktı.

Luke'un sırtını sıvazlarken, "Bebeğim, istersen ben kullanayım." Bunun bir teklif olmadığını ikisi de çok iyi biliyordu. Luke sesli bir şekilde burnunu çekip akan burnunu uzun kollu kazağına silip kafa sallayarak arabadan indi. Michael hızla şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırırken Luke acılı bir şekilde kesik kesik iç çekiyordu. Tüm yol boyunca kafasını camın kenarından kaldırmadı.

En yakın arkadaşı gözünün önünde acı çekerek ölüyordu ve elinden gelen tek şey onu rahat ettirmekti. Onu kurtaramıyordu, lanet olası bir tedavisi yoktu.

Michael, Luke'un evinin önüne geldiğinde anahtarı kontağından çıkartıp Luke'a döndü. "Yanına gitmek ister misin?" Luke, Michael'a bakarken istemeden de olsa dudaklarını titretti.

Yavaşça kafasını sallarken hıçkırıkları durmuyordu.

Calum'ın evinin önüne geldiklerinde hiçbir odanın ışığının yanmadığını fark ettiklerinde Luke daha çok ağlamaya başladı.

Dayanamayıp yere çökerken Michael telefonu ile Calum ve Ashton'ı arıyordu.


***

Cashton (Hayır hazır değilim hayır..)


Calum, Ashton'ın onu sürpriz bir yere götüreceğini söylediğinde bile sevinecek gücü kendinde bulamamıştı. Luke ve Michael'ın yokluğunda sürekli kan kusup, kemiklerinin patladığını hissetmişti.

Her tarafı morarıyor siyahlaşıyordu.

Ashton bu süre zarfında ilk defa yanında olmuş ve rahat etmesini sağlamıştı. İşin doğrusu Calum bulunduğu duruma üzülmesi mi yoksa, sevinmesi mi gerektiğini karıştırmıştı.

Ashton arabasını durdurduğunda Calum etrafına bakındı. Eskiden sürekli geldikleri o Sahilin önünde durmuşlardı. Calum bir anlam veremezken Ashton'a bakıp gülümsedi.

Her şeye rağmen gülümseyebiliyordu. Çünkü yanındaydı. Ashton her şeye rağmen yanında duruyordu. Belki de her şeyi eski haline getirecekleri yer burasıydı? Yine eskisi gibi olacakları yer hep geldikleri sahildi.

Arabadan indiklerinde Ashton, Calum'ın elinden tutup kayalıkların olduğu yere doğru yürüdü. Calum gördüğü manzarayla büyülenmiş bir şekilde bakarken Ashton yavaşça kayalıklardan inip Calum'ın inmesi için elini uzattı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Heart light •Muke• 2022Sürüm Güncellendi*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin