'Byun' 14

3K 246 96
                                    

Jeju'da bulamadığın huzuru bulmuş hayatın tadını çıkartıyordun. Yalnızlıkta hissetmiyordun çünkü JaeHyun adlı bir gençle sürekli balık tutuyordunuz ve sende gerçekten bundan zevk alıyordun.

Polaroidi yanına alarak küçük çantana sığdırmaya çalışırken en iyisi elde tutmak diye düşündün. Otelden çıkıp, önce sahil yürüyüşü yapmaya karar verdin. Ayakkabını çıkartıp sonra çorabını çıkartıp ayakkabının içine koydun. Elinde ayakkabını tutarken denizin dalgasıyla ayakların ıslanmış ve kumun içine gömülür gibi olmuştu. Arada pantolonun paçaları ıslanmasın diye sudan kaçıyordun ve dışarıdan küçük bir çocuk gibi görünüyordun.
"Çok mutlu görünüyorsun." Arkanı dönerken gelen dalgayla kaçmak isterken neredeyse suya düşecektin ki JaeHyun seni tutmuştu.

"Çünkü gerçekten mutluyum. Teşekkür ederim JaeHyun." Bileğinden ve belinden tutan JaeHyun ellerini çekti. Kenara geçip bir şezlonga oturdunuz. Ayaklarının kolayca kuruması için kuma gömdün.
"Yarın gideceksin değil mi noona ?"

"Gitme mi istiyorsun değil mi ?" Gülerek ayaklarını kumdan çıkartıp çırptın.

"Yalan söyleme hakkımı kullanarak,evet gitmeni çok istiyorum. Hatta bir an önce git." JaeHyun senin saçlarını karıştırdı.

Sense elini başından çektin." Bana küçük çocuk muamelesi yapma. Senden dört yaş büyüğüm ben. Dört yaş !" ( JaeHyun'un yaşını bilmiyorum.)

"Noona gitmesen olmaz mı ?" Neden bu kadar ısrarlıydı ki ? Daha burada duralı bir hafta bile olmamıştı.

"Saçmalama. Ben Seoul'e aidim. Şimdi edebiyat yapamayacağım üzgünüm. Sen Seoul'e gelince buluşuruz umarım. Şimdi duygusallaşma da fotoğrafımı çek benim." Elindeki fotoğraf makinesini JaeHyun'a uzatmış üstünü başını düzelttin.

Çantanı ve ayakkabılarını şezlonga koyup denize ilerledin. Arka arkaya poz verip çıkan fotoğraflara baktın.
"Noona birisini alabilir miyim ?" Ellerini omuzlarına koydu JaeHyun.

"Neden ?"

"Senin gibi güzel düşünen bir insanı unutmak istemiyorum." Güzel mi düşünüyordun ? Yoksa sadece yalaklık mı yapıyordu ?

"Tamam ama bende senin fotoğrafını çekmek istiyorum. Beni bu kadar düşünen insanı unutmak istemiyorum ?" JaeHyun denize yaklaşıp poz verdiğinde hemen sende çektin.

"Bu ne ya ? Seni öldürmüyorum. Alt tarafı fotoğrafını çekeceğim biraz gülsene." Sen konuştuktan sonra JaeHyun dişlerini göstererek gülmüştü. Bu sefer oldu diyerek fotoğrafları küçük albümüne koydun.

Ve gün boyu JaeHyun ile vakit geçirip fotoğraf çekindiniz.

***
Sabah dokuzda kalkacak uçağın için bir saat önceden hazırlanmış havaalanına gelmiştin. Check in yaptıktan sonra JaeHyun ile havaalanı koltuklarında uçuşu bekliyordunuz.
"Sana gelmene gerek olmadığını söyledim. Bu kadar zahmet etmene gerek yoktu." Mahcup olmuş hissediyordun.

"Seni başka ne zaman görebilirim Allah bilir. Anons bile yapıldı gel buraya noona." JaeHyun ile sarılıp vedalaştıktan sonra uçağa binmek için sıraya girdin.

Seoul'e indikten sonra küçük valizini bulmuş bir taksi turmuştun. Apartmanın önüne gelince parayı verip indin. Apartmanın önünde mobilya kamyonu vardı. Birisi taşınıyor olmalı diye düşündün.

İçeri girip asansöre bindin. Altıncı katın tuşuna basarak yukarı çıktın. Karşı daireye birisi taşınıyordu ve kamyon oraya gelmişti. Kutulardan kimse gozukmediği için direk evine girdin.

Sıcak bir duş aldıktan sonra valizdeki bütün kıyafetlerini yıkamaya verdin.
Bayan Sunhee'ye uğramak için evinden çıktığında karşında sana gülerek bakan bir Baekhyun vardı ?

"Merhaba komşum." Ve elini uzatmıştı ?

Yorum lütfen.

Fat 'Byun'|Baekhyun ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin