Bölüm 4 Part 2: "DÜŞ KAPANI"

6.6K 183 87
                                    

05.09.2016

-

-

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

-

Ona tuhaf tuhaf bakmaya devam ettim.

Bizi getirdiği yere bakılırsa yaratan bile yarattığı yeri unutmuş sayılırdı, kuş bile uçmuyordu. Şehri az çok görebiliyordum ama kesinlikle burada hiç insan yoktu. İnsan olmamasının yanı sıra hiçbir şey yoktu. Birkaç tane kurumuş ağaç ve çorak bir zeminden başka hiçbir şey yoktu. Yağmur zemini çamurlaştırmıştı ve kesinlikle kıyafetlerim kirlenecekti, günün böyle biteceğini düşünmediğimden yanımda hiç yedek kıyafet yoktu.

İnsanlardan uzakta olmak aslında mutlu etmişti ama onunla baş başa kalmayı hiç istemiyordum. Ve yasa dışı işler yapmayı da istemiyordum. "Ne var?" dedi en sonunda bakışlarıma karşılık. Bagajdan çıkardığı silah ve tüfeğe bakakaldım, kız kardeşiyle kesinlikle psikopatça zevkleri vardı. Ah, trafik polisi onu durdursa ne olacağını bilmiyor muydu?

"Ne kadar psikopatsın onu düşünüyordum," dedim kollarımı birbirine dolarken. "Silahı ve tüfeği nereden bulduğunu merak ediyorum. Trafik polisi sadece seni durdursa ve arabanı aramaya kalkışsa ne olacağını söylememe gerek var mı?"

"Çok korkaksın ve korkaklığın yüzünden eğlenmeyi bilmiyorsun," derken mermileri kontrol etmek üzere şarjörü çıkardı. "Sence bagaja öylece koyacak kadar aptal mıyım? Gizli bölme diye bir şey var."

Şarjörü geri taktı ve deneme atışı yaptı. Yani boşluğa çünkü deneme atışı yapacak hiçbir yer yoktu. Dipçiği ayarladı ve diğer tüfeği de benim için ayarladıktan sonra o tüfekle de bir deneme atışı yaptı.

"Anlıyorum, zevklerin tuhaf ama benimle ne ilgisi vardı ki?" Ona doğru adım attığımda botlarım çamurun içine girdi ve yüzümü buruşturdum. O çoktan botlarını değiştirmişti ve yanında yedek kıyafetler vardı. Keşke beni de düşünseydi. "Eğlenip eğlenmemem neden umurunda ki? Yatağındaki kadınlar için umurunda olmalı bence."

"Çünkü bana dün geceden kalma bir borcun var," derken iki tüfeği eline aldı ve silahı beline koydu, arabasından bir koli yarısı boş yarısı dolu bira şişelerini çıkardı. Bira içen bir tipe benzemiyordu. "Ve emin ol çok hoşuna gidecek, seninle çok eğleneceğiz ama yatakta eğlenmeyi tercih ediyorsan da hoşuma gider. Sonuçta kutsal bakiresin ve o ilk erkek olmak hoşuma giderdi."

"Tüfeği kafanda parçalayabilmek için neler vermezdim," derken göz devirdim ve dudaklarımı ısırdım. "Yatacağım kişinin bana karşı duyguları olduğunu bilmem gerekir ve emin ol sende yok, tanıdığım kimsede yok, bu yüzden yatacağım son erkeksin."

"Evlenmeden önce olmaz diyeceksin sanmıştım." Alaylı bir kahkaha attı. "Aslında Ayça Poyrazoğlu o ifadesiz yüzünün ardında çok duygusalmışsın." Gülümsemeye devam ederken onu benimle olmadığı zamanlar dışında hiç gülümserken görmediğimi fark ettim.

BAŞKASIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt