BÖLÜM 4 - Tuhaf Yazılar-

452 45 14
                                    


Selamamammamamamamm

Ben geldimmm.

Nasılsınız? İyi olun. İyi.

Buraları uzatmayacağım, iyi okumalarr

Bölüm 4 Tuhaf Yazılar;

Karanlık.

Evet her yer çok karanlıktı.

Gregor gözlerini kavuşturdu. Gözleri ani ortam değişikliği yüzünden acımıştı. Mağaraya gireli biraz olmuştu ama hala şelaleden gelen su seslerini duyabiliyordu. Çantasını çıkardı ve içinden fenerini aldı. Tam açacak iken Pusilli'nin sesiyle durdu.

"Açma!" dedi yarasa fısıldayarak.

Gregor anlamamış bir şekilde baktı.

"Onları korkutuyorsun." diye devam etti Pusilli. Gregor ne dediğini anlayamazken sordu.

"Onlar derken?"

Pusilli pençeleriyle yukarıda duran minik yerüstü yarasaları gösterdi.

"Ah!" dedi Gregor gülerek. "Çok özür dilerim. Sizi görmedim."

Yarasalar Gregor'u anlamış gibi tiz bir ses çıkardılar. Gregor çantasından aldığı feneri çantasına geri koydu. Ekolokasyonla da gidebilirdi elbette. Ayrıca bu daha iyi de olmuş olabilirdi. Fenerin pilleri hemen bitmezdi.

Pusilli, Gregor'a gülümsedi ve tekrardan yürümeye başladı. Fazla yürümemişlerdi. Ama Pusilli sanki biraz telaşlı gibiydi. Sürekli çevresine bakınıyor, ara sıra büyük kayaların arkasına saklanıyor ve bazen de arkasını dönüp Gregor'un arkada olup olmadığını kontrol ediyordu. Ayrıca o kadar sessizdi ki Gregor bu haline şaşıyordu. Normalde sakar,doğru düzgün yürüyemeyen, yürürken mutlaka tonlarca ses çıkaran Pusilli şimdi resmen bir usta gibiydi.

Etraf karanlıktı. Tek bir ışık kalmamıştı. Ama Gregor karanlıktan pek etkilenmiyordu. Uzun zaman geçmiş olabilirdi ama ekolakasyon yeteneklerinden hiçbir şey kaybetmemişti. Etrafta küf kokusu sardı, zerin bir rüzgar yüzüne doğru esti. Ayrıca yere iğne atsan iğnenin düşüş sesini duyulabilecek kadar derin bir sessizlik hakimdi. Gregor adımlarının sesini bile duyamıyordu. Dikkatini sessizliğe vermişti. Ancak Gregorun dikkatini sonradan başka bir şey çekti.

Pençe izleri.

Gregor yürümeyi bıraktı.

Duvarlarda sayılamayacak kadar çok pençe izleri vardı.

Küçük değillerdi, aksine kocamanlardı. Ellerini izlerin üzerilerdinde gezdirdi. Bunlar sıçan izleri gibiydi. Sanki bazı sıçanlar pençelerle duvarları kazmış, yazılar yazmışlardı. Gregor'un bu gerçeği anlaması uzun sürdü. Gerçekten de yazılar yazmışlardı! Nerdeyse hiç okunmuyordu, ama oradalardı. Gregor bundan emindi. Ancak anlayamadığı başka bir şey vardı.

Sıçanlar yazabiliyorlar mıydı?

Ripred'ın okuyabildiğini biliyordu ama Ripred ona yazamıyoruz dememiş miydi? Gregor sonradan hatırladı. Yazamıyoruz değil, kalem tutamıyoruz demişti. Demek ki sıçanlar istediklerinde duvarlara yazılar yazabiliyorlardı daha doğrusu kazıyabiliyorlardı.

"Yeni topraklar için bilinmeyen yerlere gidilmeli."

Gregor'un kafası bu kelimelerle daha çok karıştı.

Sıçanlar yeni topraklar derken neyden kastediyorlardı?

"Tenebrisler yok edilmeli!"

GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon