♈17♈

87 7 0
                                    

Karakter değişikliği.. Serayı Selena Gozmez oynamıyacak.. Serayı oynayan karakter Juliet Simms.. Kendisi mavi gözlü ve sarışın ama Sera siyah saçlı, siyah gözlü bir karakter. O yüzden Julietin yine saçları fiziği felan aynı ama sadece gözlerini siyah olarak hayal etmenizi istiyorum. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin..

✖✖✖

Yine yanlızdım. Tek başımaydım. Korkuyorum. Son olaylardan sonra gerçekten çok korkuyorum. Bana çok sinirliydi bunu biliyorum ama neden sinirli olduğunu bilmiyordum. Bu hafıza neden kesit kesit geliyordu ki? Birden gelse ne olur? Hava fazlasıyla kararmıştı. Yanıma kimse gelmememişti. Bu geceyi burada geçirecektim galiba.

Odayı tavaf etmeyi bırakıp yatağa oturdum. Etrafa boş boş bakıp yatağa uzandım. Uykum gelmişti ama korkuyordum. Uyurken bana birşey yapmasından korkuyordum. Gözlerim yavaşça kapandığında elimden birşey gelmiyordu.

✖✖✖

"Beyza artık vazgeçmelisin. O beni seviyor." sarı uzun saçlarını geriye doğru savurdu. Suratında güzel olduğunu sandığı bir sırıtış vardı. Bu özgüvende nereden geliyordu? Aramızda olmayan mesafeyi iyice azaltıp dibime kadar girdi. Boyu benden kıssaydı o yüzden parmaklarının üzerinde duruyordu. "Üzgünüm Sera. Ama vazgeçmek fıtratımda yok." 

"Ozaman fıtratında yenilmek olmalı? Değil mi?" suratıma yayılan sırıtışla Beyzanın yeşil gözlerine baktım. Kaşları çatıldığında dahada eyleniyordum. Onu sinirlendirmek gerçekten eylenceliydi. Hızlıca yanımdan ayrılıp okula girdi. Arkasından sırıtarak bakıyordum. İntikamının acı olacağını söylemiştim ona.

Çardaklardan birine oturup Mürreyi beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra Mürre yanıma gelip oturdu. "Yine mi Beyzayla kavga ettin sen?" gülümseyip omzuna kafamı koydum. Herkes bizi en iyi arkadaş sanıyordu ama biz yasak aşk yaşıyorduk. Mürre Selimin en iyi arkadaşıydı ve Mürreyle tanıştığımız ilk günden beri beraberlik. Selimle olma sebebim ise Beyzaydı. O saf görünümlü orospu bana çektirdiklerinin  acısını yaşıyacaktı.

"Seni özledim Sera." gülümseyip kafamı Mürrenin omzundan kaldırdım. "Okuldanda çok sıkılmıştım." beraber çardaktan çıktık. Bu gün Selim gelmemişti. O yüzden rahattık. Elini omzuma atıp beni kendine çekti. "Nereye gitmek istersin?" gülümseyip ona daha fazla yaslandım. "Yanlız kalacağımız bir yer olabilir."

✖✖✖

Gözlerim kendiliğinden açıldığında etrafa boş gözlerle bakıyordu. Birkaç dakika nerede olduğumu düşündükten sonra herşey yavaş yavaş yerine oturuyordu.

Yine görmüştüm. O karışık geçmişimi yine görmüştüm. Biz Tahayla nasıl birlikte olabilirdikki? Ben Selim i aldatıyordum. Onun duygularıyla oynuyordum hem de bi intikam için. Yatakta oturur pozisyone gelip kapıya diktim gözlerimi.

Ne kadar süredir kapıyı izlediğim bilinmez ama kapıdan sesler gelmeye başladığında yataktan kalktım. İçeriye Taha girdi. Elinde dünkü tepsi vardı. Tepsiyi yatağa koyup oda yatağa oturdu. "Buraya gel Sera. Sana birşey yapmayacağım." ona güvenmiyordum ama fazlasıyla acıkmıştım. Yatağa oturup tepsidekileri yavaşça yemeğe başladım. Tahanın telefonu çaldığında o odadan çıktı. Tepsidekilerden biraz atıştırdıktan sonra tepsiyi kaldırıp masanın üzerine koydum. Taha odaya tekrar girip telefonu masaya bıraktı. Yavaşça yanıma geldi ve yatağa oturdu. Niye gelmişti ki? "Tuğberk i seviyor musun?" Bilmem. Onu hayla seviyormuydum. "Bilmiyorum." bana bakmıyordu. Gözleri yerdeydi. "Peki" diyip odadan çıktı. Kapıyı kilitlemeyide unutmamıştı tabi. Gözüm masadaki telefonuna kaydığında hemen ayağa kalkıp telefonu aldım. Telefonda şifre yoktu. Hemen rehbere girip Tuğberk ismini aramaya başladım ama yoktu. Tanıdığım hiçkimse yoktu.

HAFIZAMWhere stories live. Discover now