➰12➰

173 14 10
                                    

Multi:Tuğberk Sev..

SERA NIN AĞZINDAN..

Hamilemi? Na, nasıl.. Kimden? Tuğberk avucunun içinde olan elmi sıkıp, hızlıca Zeynebin yanına geldi.. "Sen! Ne yaptın!"

Zeynep ağladığından dolayı sesi boğuk çıkıyordu.. "Ben, ben gerçekten çok üzgünüm Tuğberk. Gerçekten bunu size söyliycektim.."

Tuğberk kaşlarını daha fazla çatıp elimi sıktı.. "Bunu biliyormuydun bide!"

Zeynep daha fazla ağlamaya başladığında Tuğberk elimi bırakıp hızlıca saçlarına geçirdi.
Ömere dönüp "Eve götür." Ben Zeynebe bakarken Tuğberk bileğimden tutup hızlıca odadan çıkardı beni.. Asansör yerine merdivenlerden inip hızlıca arabaya bindik.. Hiçbirşey söylemeyip arabayı çalıştırdı..

Tamam haklı ama, ama bu tepki çok fazla.. Birisini sevmiş olabilir ve küçük bir hediye.. Ne var bunda bukadar sinirlenicek? Belki ilişkisini onlardan sakladığı için bu kadar kızmışlardır. Yani nede olsa Tuğberkte, Ömerde Zeynebi kardeşi olarak görüyor. Arabayı aniden durdurup hemen aşağıya indi. Geldiğimiz yere baktığımda iki katlı şık bir willanın önündeydik..

Bende arabadan inip Tuğberkin arkasından gittim.. Tuğberk kapıyı açık bırakmıştı. İçeriye girip kapıyı kapattım.. Kolidorda yürüyüp önüme çıkan ilk kapıdan içeriye girdim.. Salon.. Tuğberk koltuktan yayılarak oturmuş sıgarasını içiyordu. Yanına gidip masum bakışlarımı ona gönderdim.. Tuğberkin sıgarası bitiğinde sehbanın üzerindeki kül tabağına attı. O sırada kapı açılıp içeriye Ömer ve Zeynep girmişti. Ömer şok anından çıkmış artık ifadesizdi.. Zeynebte her an ağlıyabilir bir moddaydı. Tuğberk gözleriyle boş koltuğu gösterince Zeynep gösterdiği yere oturdu. "Ondan değilmi?"

Zeynep gözlerini ellerinden çekip ağlamaktan kızaran gözlerini Tuğberke çevirdi.. Cevap vermek yerine gözlerini tekrar parmaklarına indirip kafasını salladı. Tuğberk yine burnundan soluyordu. Ellerini saçlarına tekrar geçirip geri yaslandı. "Neden?" Ömer Zeynebin yanına oturup. "Seni defalarca uyarmamıza rağmen neden?"

Ben hayla olayı anlama çabalarındaydım. Zeynep hıçkırarak ağlamaya başladığımda Ömer ona sarıldı. Ruh hastalarımı bunlar? Az önce yıkıp kırıyorlardı! Tuğberkte ayağa kalkıp Zeynebin önünde durdu "Bu çocuktan heberi yok değilmi?"

Zeynep kafasını iki yana saladığında Tuğberk Ömere dönüp "Ozaman en kıssa zamanda bu çocuğu aldırıyorsun."

Zeynep elleriyle gözyaşlarını silip "Hayır! hayır Tuğberk bunu yapamam.. Bunu ona yapamam!"
Tuğberk kaşlarını çatıp. "Ne demek hayır! Bi Piç mi büyütmek istiyorsun! Talha bunu öğrendiğinde o çocukla seni tehdit edecektir. Onun köpeği olmanı istemiyorum Zeynep!"

Zeynep hızlıca kafasını sallayıp ayağa kalktı. "Hayır Tuğberk. Gerçekten o öyle biri değil. Lütfen o küçük canada bi şans verin." Ömer "O piçin çocuğunumu taşıyacaksın! Bide gelmiş onu bize övüyorsun! Nekadar şerefsiz olduğunu, neler yaptığını senden biliyorsun! O piçin çocuğunu taşıyacaksan eğer bizden uzak dur." Zeynep ağzını açıp hiçbirşey söylemeden geri kapattı.. Gerçekten neler oluyordu burada?

"Karar ver. Ya bi saat sonra gider o piçin çocuğunu aldırırsın ya da buradan siktir olup gidersin!"

Zeynep kafasını hızlıca iki yana sallayıp "Lütfen yapmayın. Bu, bu çocuk onun olduğu kadar benimde çecuğum.."

Tuğberk bana bakıp "Geldiğimde o çocuk hayla oradaysa o piçe kendi ellerimle seni götüreceğim.. Bidaha geri getirmemek üzere."

Kafasıyla kapıyı gösterip dışarıya çıktı bende arkasından gidip Zeynep ve Ömeri arkamda bıraktım.. Tuğberk çoktan arabaya binmişti bile.. Bende yolcu koltuğuna geçip kapıyı kapattım. Gaza basıp her zamanki gibi sahilin orada durduğunda arabadan inip beraber boş banklardan birine oturduk. Cebindeki sıgaradan bir tane dal çıkartıp ağzına koydu, sıgarayı cebine geri koyup aynı yerden çakmak çıkardı. Sıgarasını yakıp dumanını yavaşça dışarıya üfledi..

HAFIZAMWhere stories live. Discover now