➰8➰

286 27 16
                                    

Mülti: TUĞBERK SEV

Oyuncular tanıtılırken, Tuğberkin kucağındaki mısıra uzandım ve bikaçtane aldım. Mısırları teker teker yerken filimide izliyordum.

Filmin cafede Edis şarkı söylerkenki sahnesinde gözlerim dolmuştu. Gerçekten çok güzel söylüyordu. Ve bu nedenini bilmiyorum ama içime oturuyordu. Sanki ayrılığı bilmiş gibi. Her neyse.. Yine saçmaladım..

Kafamı Tuğberke çevirip ne yaptığına baktım. Telefonunu çıkarmış birisiyle mesajlaşıyordu. Biraz Tuğberke doğru kayıp mesajı okumaya çalıştım. Tabikide sonuç BAŞARISIZ..

Telefonu kilitleyip cebine koydu bende hemen filmi izliyormuş numarası yapmaya başladım.

Filmin sonlarına geliyorduk ve ben arada bir filme bakıyordum. Tuğberk desen zaten hiç oralı bile olmuyordu.

Tuğberk elimi tutunca ona doğru döndüm. Bana bakmayıp elimi avucunun içine aldı ve parmaklarını, parmaklarımın arasından geçirdi. Bende onun gibi yaparak, elini tuttum ve geriye yaslandım.

Filim bitiğinde herkes ayaklanmış gidiyordu ama Tuğberk gözleri kapalı bir şekilde koltukta oturmaya devam etti. Ömerle zeynepte yanımıza geldiler. Ömer "Uyudunmu lan?"

Tuğberke döndüğümde cevap vermemişti. Yoksa gerçekten uyudumu? Elimi çekmeye çalıştığımda elimi sıkıca tuttu. E tabi burdan uyumadığını anlamıştım. Gözlerini açıp ayağa kalktı ve hep beraber salondan çıktık. Ömer edisin söylediği şarkıyı söylemeye çalışıyordu. Ama dediğim gibi sadece çalışıyordu. Ah lanet! Bu ses kargalarda bile olamaz. Tuğberk levobaya gideceğini söyleyip aramızdan ayrıldı. Bizde zeyneple beraber ömerin kargadanda beter sesine dayanmaya çalışıyorduk. Zeynep patlamış olacak ki.

"Aaa yeter ! Manyak mısın lan sen! Adamı delimi etmeye çalışıyorsun? Bizede yazık be! Sinemada ağladığın yetmiyor bide burda böğürüyorsun. Of sus artık sus!"

Ömer yanımda oturuyordu. Zeynep ise işaret parmağını ona sallayarak ömere hakaret ediyordu. Burada tabikide zeynepin tarafındayım. Ömer "Tamam lan! Ben ünlü olunca görücem sizi. Ömeeer ömeer diye arkamda geziceksiniz be ohooo. Bu sesin tadını çıkaracağınıza yaptığınıza bakın."

Zeynep "yeter, walla yeter artık. Dalıcam ben buna."

Ellerimi yukarıya kaldırıp "Ben karışmıyorum."

Zeynep ömerin boğazına yapıştığında. Zeynebin hakatende cinnet geçirdiğini anladım.

Zeynep zorda olsa ömerin boynundan ayrılıp diğer yanıma oturmuştu. Ömer bana doğru eğilip "kız. Filmi izlerken öpüştünüzmü ha? Doğruyu söyle."

Gözlerimi kocaman açıp ömere baktım. "Tabikide öpüşmedik."

Ömer göz devirip "Hadi ama Tuğberk sevgilisiyle sinemaya gidicek ve ona dokunmadan onu oradan çıkartıcak.. Yeme beni."

"Heey. Hiçbirşey olmadı dedim!"

"Peki abla bişey demedim."

Tuğberk yanımıza gelince hep beraber yürüyen merdivenlerden aşağıya indik. Sembolün kolidorlarında gezinirken kolidorun ortasında kocaman bir navigasyon vardı ve ömer koşarak onun yanına gitti. Bizde ömerin arlasından gittik.

Ömer navigasyonun arama kısmına dokunduğunda navigasyon çalışmadı ve ömer bağırarak "Ne yani çalışmayan şeyi neden buraya koyuyorsunuz ki! Havamı atmaya çalışıyonuz abi! Ne yani! Amaç ne!"

Tuğberk ömerin kafasına vurup onu susturdu ve yolumuza devam ettik. Kolidorda başka bir navigasyon gördüğümüzde ömer yine koşarak yanına gitti ve arama kısmına 'cok acım lan' yazıp araya bastı. Gelenler ise lokantaların tarifiydi. Aslında akşam yemeğini burada yesek çok güzel olurdu. Akşam yemek hazırlayayım diye evi yakmak istemiyorum da.

HAFIZAMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora