But she wears short skirts, I wear t-shirts
She's cheercaptain and I'm on the bleachers
Dreaming about the day when you wake up and find that what you're looking for has been here the whole time.
Kim Taeyeon okulun kafesinde basit bir gün geçiriyordu. Spor ayakkabılarından birinin bağcığı açıktı. Choi Sooyoung karşısında oturmuş yemek yiyor, Lee Sunny ise sinir bozucu bir şekilde onunla bakışmaya çalışıyordu. Arkadaşının ona söylemek istediği şeyi şimdiden bildiğinden onunla bakışmamaya çalışıyordu.
Yan masada Kim Hyoyeon, Kwon Yuri ve Im Yoona'nın seslerini duyabiliyordu. Bu üçlü okulun ünlü kısmındandı. Tamamının kızlardan oluşan bir okulda elbette bazı kızlar oppa gibi anılırdı. Buralarda olay böyleydi.
Bir de uzaklarda bir masa vardı. Küçük Joohyun ablası o masada olduğundan orada oturuyordu. Normalde popüler kızların oturduğu masaydı burası. Başlarında ise Jessica Jung ve... Tiffany Hwang vardı. Kim Taeyeon'un yıllardır platonik bir biçimde aşık olduğu o kız.
Ve bu iki masa aralarında çok fazla destekçilere sahipti. Sanki bir idol grubu gibi bunları birbirleriyle hayal edenler hatta fanfiction yazanlar bile vardı. Taeyeon bunların en ünlü üçlüsünü saymak istemiyordu. YulSic, YoonSic ve o kahrolasıca YulTi. İnsanlar YulSic ile YoonSic'i aynı anda destekleyemediklerinden en çok YulTi ve YoonSic destekleniyordu. Hyohyeon ve Joohyun ise zaten birlikteydiler.
Ama insanların bilmediği bir şey vardı ki o da bütün bu olayların zavallı Kim Taeyeon'u kıskançlık krizine sokmasıydı.
"Ne somurtuyorsun yine Taengoo?"
"Soonkyu, şuraya bir baksana... Ah, yine etraf fanartlarla dolmuş. Yuri ve Tiffany'nin de bunlardan rahatsız olduklarını göremiyorlar mı?"
"Saçmalama, Tiffany gayet memnun bu durumdan. Asıl sorunu Im Yoona yaşıyor." Sooyoung, Sunny'nin konuşmasından sonra ağzındaki hamburgeri bıraktı.
"Geçen gördüğüm şeye inanamazsınız! Yuri, Yoona'nın poposuna elliyordu! Hatta ben Yoona'nın elini göremedim."
Ama Kim Taeyeon'un düşündüğü bunlar değildi.
*
Ezik takımı olarak anılan Tayeeon, Sooyoung ve Sunny yine bando takımında yerlerini almışlardı.
Taeyeon ise gözlerini sahada takımı danslarıyla destekleyen kızlardan birine dikmişti.
"Ah... Tipani."
Ve yine böyle bir gün geçiyordu.
*
Bugün okulda bir balo olacaktı. Taeyeon giyinebildiği en güzel şeyleri giyip eline aldığı bir mikrofonla sahneye çıktı.
Kimse ona bakmıyordu.
"Ehem... Ses, ses..." Ama konuşmaya başladığında dikkatler ona döndü.
"Ezik Kim Taeyeon'a bakın!" Herkesin dikkatini o çekmişti.
Ve Taeyeon şarkısını söylemeye başladı.
"Kendisini Taylor Swift klibinde sanıyor bu ezik!"
Ama Taeyeon onları takmadı ve You Belong With Me'yi söylemeye başladı.
Ve o anda Jessica Jung sahneye atladı.
"Taeyeon, benden mi bahsediyorsun?!" Ve bu onun hayatında ki en güzel andı. Birisi onun için serenad yapıyordu.
Ama Taeyeon üzgünce başını salladı.
"Ah, biliyordum... Asıl platonik benim burada!" Diyerek uzaklaştı Jessica Jung.
Taeyeon'un gözleri ise pembe aşığı kızı arıyordu.
Ama hayat bir Taylor Swift klibi değildi.
...
Yoksa...
Öyle miydi?
"TAEYEON-AH!!!! BEN DE SENİ SEVİYORUM!!!!"
___________
Biliyorum hayatımda yazdığım en saçma şeyler burada oluyor ama neyse hadi eğlenin bakalım :D
