Taeyeon arabayı Dünya'daki boş bir araziye indirdikten sonra etrafına bakındı.
"Yoona nerede olabilir?"
"Bu arabayla onu arayamayız." Jessica söylediğinde Sooyoung başını oynattı.
"Bu arabayı burada bırakamayız." Sooyoung söylediğinde Jessica başını oynattı.
"Sanırım Pembe Bilim ve Teknoloji'nin Dünya'da Neler Yapabiliriz? Adlı sayısını okumadınız. Ben araba tasarlıyorum dostlarım... Ve bu araba Dünya arabalarına dönüşebiliyor."
"HARİKA!"
Taeyeon sıkı tutunmalarını söyledikten sonra parlak ve üzeri kapatılmış olan bir düğmeye bastı ve şuan ne olduklarını bilmedikleri bir BMW 520'de oturuyorlardı.
Taeyeon etrafa bakınmaya başladı.
"Bu nasıl kullanılıyor? Ne kadar saçma bir şey bu!"
Ve cebinden arabulöğren'ini çıkardı. Buna örnek olarak Google amcayı verebilirdim ama arabulöğren daha düzgün sonuçlar çıkarıyordu ve sen 'YoonYul fanart' yazdığında sana JeTi fotoğrafı göstermiyordu.
Taeyeon 'Dünya arabaları nasıl kullanılır' yazdıktan sonra birkaç dakika içinde kapıyı nasıl açıp kapatacağını, aynaları nasıl kullanacağını, emniyet kemerinin nerede olduğunu ve nasıl takıldığını, el frenini, gaz-fren-debriyaj üçlüsünü, vitesi- tamam her şeyi öğrenmişti işte.
Büyük bir üzüntüyle 'ehliyet' denen şey için çözüm düşünmeye başladı.
Ne gerek vardı ki? Pembeliler araba kullanmasını öğrenmiş halde doğuyorlardı.
Bütün bunlar olurken Sooyoung ve Jessica ise birbirlerine yakalanmadan birbirlerine bakmaya çalışıyorlardı.
Zor olan ise bazen Sooyoung'un pembe alarmının ince hırkadan gözükmesiydi.
"Sooyoung?"
"E-efendim?" Sooyoung'un korkusu her saniye azalıyordu. Ama yine de...
"Birine mi âşıksın?" Jessica kolunu işaret etti. "Umm... Pembe alarmın."
"Aaa... Tae-Taeyeon'u seviyorum!!"
Bir şey daha bilmemiz gerekiyordu ki... Pembe alarmın parlaması için o kişinin yanınızda-yakınınızda veya görüş alanınızda olması gerekiyordu.
Yani Sooyoung'un yapabileceği tek şey buydu.
