Yoona, Yuri'nin ona uzattığı tabaktaki yiyeceklere bakıp gözlerini büyüttü. En sevdiği şeylerle doluydu! -Pembe ve Dünya'nın yemek ve içecek çeşitleri yakın şeylerdir-
"Sizin şu Pembe nasıl bir yer?"
"Sayısal gibi bilgileri bilmiyorum ama bizim orası daha doğal bir ortam ve yine de daha teknolojik. Kurucudan itibaren bütün Kraliçelerimiz pembe rengini sevdiği için çoğu şey pembedir. Ve cidden çok severler. Bu yüzden ben asla Kraliçe olamam."
"Çoğu kişi Kraliçe olamaz. Yoksa seçimle mi belirliyorsunuz?"
"Hayır. Seçimle belirlenseydik sizde ki bazı ülkeler gibi olurduk. Ben Kraliçe'nin kardeşiyim. Pembe rengine aşık olmadığım için ablam Kraliçe oldu direkt."
"Kraliçe'nin kardeşi-"
"Evet, bir soyluyum." Yoona havalı bir şekilde koltuğa yaslandı. Buraya alışmıştı. Ve önünde ki esmer dünyalı ise burayı sevmesini sağlıyordu. "Zenginim ve Kraliçe olmadığım için uğraşmam gereken bir şey yok. Yemek yiyor ve takılıyorum."
"Bizim Dünya'da senin gibileri pek fazla sevmezler."
"Çok yazık. Çok yazık. Bir dakika... Sen de sevmez misin?" Yoona duyduğu endişe yüzünden ciddileşmişti.
Neden bunu soruyordu ki?
"Evet, sevmem."
"Ah... Umm... Gidiyim mi?"
"Hayır, hayır. Öyle demek istemedim. Yani, belki sizin gezegende normaldir."
"Yani... Kraliçe olamayıp da kardeşsen böyle oluyor. Herkes öyledir."
"Benim için bir sorun yok. İlk dünyalı arkadaşın olarak kalmak isterim."
Arkadaş? Yoona neden kötü hissetmişti?
"Umm... Yemekler çok güzeldi. Sen mi yaptın?"
"Ah... Şey. Evet."
"Bir ara Pembe'yi ziyarete gelirsin değil mi?"
"Garip kıyafetlere ihtiyacım var mı?"
"Oh, hayır... Taeyeon unnie'nin söylediğine göre Pembe ve Dünya çoğu konuda çok benziyor."
"Eğer sorun olmazsa... İsterim. Yani bu harika bir şey olur."
"Ama... Birinin gelip bizi kurtarması gerek. Sizin teknoloji çok gelişmiş değil ve benim yapabildiğim tek şey... Vurup, kırmak."
"Vurup, kırmak?"
"Bizde herkesin güçlü olduğu bir şey vardır. Tae unnie sizin bunlara 'özel güç' dediğinizi ve gerçekten var olmadığını düşündüğünü söyledi. Tae unnie çok zekidir mesela. Çok güzel arabalar yapıyor. Sooyoung ise çok hızlıdır ama biraz tembel. Kraliçe herkesin duygularını anlayabiliyor. Ben... Ben güçlüyüm."
"Güçlü?"
"Hmm... Bak şimdi." Yoona oturduğu yerden kalkıp mutfakta gördüğü buzdolabına ilerledi. "Bunu kaç kişi kaldırabilir?"
"İki erkek belki?"
"Hehehehe" Yoona buzdolabını biraz çektikten sonra hafiften kaldırıp yan çevirdi ve tek eliyle onu havaya kaldırdı.
Ve Kwon Yuri onun uzaylı olmasından, kolunda pembe bir şeyin parlamasından daha garip bir şeyi ilk defa görüyordu. Bu kız çok inceydi!
"Seni de kaldırabilirim. Eğlenceli olur." Tabii ki de Yuri'yi kaldırabilirdi.
Ve yapmıştı da.
Onu kucağına almış ve evin içinde koşmaya başlamıştı.
