Taeyeon bizim UFO dediğimiz onların ise araba dediği vasıtaya binerken Sooyoung arkasından burnu akarak onu izliyordu.
"Tae-"
"Bana bir şey söyleme, onu sen karşılayacaksın. Ben Dünya'ya hazırlıklı olmak için arabayı düzenlemeliyim."
"Ama-"
"Burnunu sil çirkin şey. Koskoca komutanı bu şekilde mi karşılayacaksın?"
"Evet! Çünkü korktuğumda burnum akıyor! Çünkü kahrolası bir Pembeli olduğum için korktuğumda burnum akıyor!! Ve biliyor musun? KOMUTAN BUZ'DAN KORKUYORUM!"
"CSY210."
"Buz..."
"KTY309, lütfen CSY210'a sessiz olmasını söyle." Jessica Jung ya da kimlik adıyla JJSY418 ya da daha çok bilinen adıyla Komutan Buz veya Buz yavaş adımlarla arabaya geçip arka koltukta ki yerini almıştı. "Askerlerim uyarımızı aldıklarında geleceklerdir."
Taeyeon başını oynatmakla yetinirken Sooyoung sağ elinde ki bezle burnunu tutuyor ve sol eliyle ise pembe alarmı kapatıyordu.
"Pembeli olmaktan en çok bu zamanlarda nefret ediyorum."
"CSY210-"
"Bana Sooyoung der misin, Komutan? Bu şekilde daha az korkunç olur."
"Tamam... Sooyoung?" Jessica Jung ya da kimlik adıyla-her neyse... Jessica Jung hayatında kimseye adıyla seslenmezdi. Üniformasının uzun ve kalın kolları sayesinde görünmeyen pembe alarmı düşünerek uzun boylu kızın adını söyledi.
"Aigoo..." Sooyoung arabada bulduğu bir hırkayı koluna sararak koltuğuna yaslandı ve koltuğun onu koruması için kenarda ki emniyet tuşuna bastı. Bu da emniyet kemeri gibi bir şey...
"Umm... Komutan?" Taeyeon arabayı hareket ettirdiğinde konuşacak bir arkadaşı olmayan Sooyoung çok korktuğu ve pembe alarmını parlatan kıza doğru fısıldadı.
"Evet?" Brrr... Soğuk.
"Şey... Nasılsın?"
Ah, Choi Sooyoung... Bir buzu bile eritebildiğinin farkında mısın acaba?
Diğer adlarını yazmaya yorulan parmaklarımın izin vermediği Jessica Jung, ilk defa bu sorunun ona sorulduğunu duymuştu.
Ve bu beklediğinden daha... Güzeldi.
Ve... Bunu CSY210'dan duymaksa... Beklediğinden daha çok pembe alarm parlatan bir şeydi.
____________
Ben de pembe alarm istiyorum -_- SooSica sizlerle... :D
