20.Bölüm-Teklif

1K 59 8
                                    

''Bir daha dudaklarını ısırıp onlara işkence etme. Korkarsan benim kolumu sık bana sarıl başını göğüsüme göm ama dudaklarını ısırma.'' dedikten sonra başını geri çekip dudaklarıma yaklaştı. Mutfakta olduğu gibi gözlerimi kapatıp öpmesini bekledim. Nefesi git gide bana doğru yaklaştığında dudaklarını dudaklarımın üstünde hissettim. Film izlerken sürekli ısırdığım tarafı yavaş yavaş öptükten sonra geri çekildi. Gözlerimi açıp ona baktığımda bana gülümsediğini gördüm. Bende ona gülümseyip konuştum.

''İlk öpücüğümü aldın.''

**********************************

Ben ona o bana gülümseyerek bakarken tekrar bana yaklaşmaya başladı. Bu sefer dudaklarımız arasında milim kalana kadar gözlerimi kapatmadım. Bana yaklaşana kadar onun o güzel yüzünü inceledim. Hafif kirli sakalı ona çok yakışıyordu ama okul yüzünden onları da kesmek zorunda kalmıştı. Ellerimi yüzüne çıkarıp yanaklarına koyduğum da yeni yeni çıkmaya başlamış olan sakalları ellerime hafif bir şekilde batmıştı. Bu canımı yakmak yerine daha çok hoşuma gitmişti. Yavaşça sakallarını okşadığımda gülüp daha çok yaklaştı ve dudaklarımızı birleştirdi. Bu sefer sadece ısırdığım yeri değil dudağımın her yerini öpüyordu. Daha ilk kez beni birinin öpmesine alışamadan ikinciye öpmesi ne yapacağımı bilemediğimden hafiften bir telaşa sokmuştu beni. Ben onu öpmüyordum. Sadece o beni öpüyordu ama öyle bir öpüyordu ki sanki bende ona karşılık veriyor muşum gibi hissetmemi sağlamıştı. Ne kadar süre beni öptüğünü bilmiyorum ama yavaşça geri çekildiğinde ikimizin de suratında aynı gülümsemeden vardı. Üstümden kalkıp yanıma uzandığında olduğum yerden kalkıp kalkmamak konusunda kararsız kalmıştım. Kalkıp odama gitsem yanlış anlar mıydı acaba? Ya da o benim yanından kalkıp gitmemi istiyor muydu? Düşüncelerimi bölen şey Hakan'ın kolunu belime sarması oldu. Bu sayede içimden yaptığım savaşımda son buldu. Beni yavaşça kendisine çevirip başımı göğüsüne gömdü ve konuşmaya başladı.

''Biliyorum. Benim seni korumam gerekiyordu. Böyle bir şey yapmam değil.'' dediğinde hayal kırıklığıyla başımı geri çekip ona bakmaya çalıştım ama o bana izin vermeyip başımı yine eski yerine göğüsüne gömüp konuşmasına devam etti.

''Bu göreve başlamadan önce senin sadece bir tane fotoğrafını görmüştüm. O da babanla çardakta çekildiğiniz fotoğraf. O zaman senin zengin şımarık kızlardan olduğunu düşünmüştüm. Hatta ne kadar güzel olduğunu fark etmemiştim bu düşüncelerim yüzünden. Okulda senin yanına ilk geldiğimizde bize karşı davranışlarından ne kadar ön yargılı olduğumu anlamış oldum. Ve gerçekten çok güzelsin Ceylin. Sana karşı olan hislerimi engellemeye çalışsamda olmadı. Aksine gittikçe daha fazla yakınlaştık. Sen benim hakkımda ne düşünüyosun ya da ne hissediyosun bilmiyorum ama ben senden hoşlanıyorum. Sana karşı çok değişik bir çekim hissediyorum ve buna engel olamıyorum. Biliyorum bu yanlış ama kendimi senden alıkoyamıyorum.'' dedikten sonra başıma ufak bir öpücük kondurdu.

Hakan'ın söylediklerini sindirebilmek için bir kaç dakika sessiz kalmak zorunda kaldım. Hakan benden hoşlanıyor muydu? Yanlış duymadım değil mi? Ahh herkesin bir iç sesi varken benim niye yok ki. Böyle zamanlarda en lazım olan şey bir iç ses. Ama gelin görün ki benim iç sesim yok. Hakan benden hoşlanıyordu ama ben ona karşı ne hissediyordum bilmiyorum. Bana her yaklaştığında heyecanlanıyordum. Gülümsediği zaman bıraksalar hiç sıkılmadan ömrüm boyunca izleyebilirdim. Gülümsediğinde maraton koşmuş gibi atan kalbim şu an yine aynıydı ve her nefes alışımda kokusunu solumaktan içime daha çok çekmek istiyordum. Şu an belimde ki kolu sanki beni hiç bırakmıcakmış gibi sımsıkı sarılmıştı. Kolunun sıcaklığını t-shirtümden bile hissediyordum ve bu daha çok heyecanlanmama neden oluyordu. Bunların hepsini bir arada düşününce galiba bende ondan hoşlanıyordum ama emin değildim. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Evet daha önce sevgilim olmuştu ama hiçbiriyle bu kadar yakınlaşmamıştım. En fazla elimden tutmuşlardı ya da yanağımdan öpmüşlerdi. Bunların dışında sevgili değilde normal arkadaşlar gibiydik. Ama Hakan'la öyle değildik. Hakan bana çok farklı hissettiriyordu ve ben bu hissi çok seviyordum. Gözlerimi Hakan'ın gözlerine çevirip baktığımda hala benden bir cevap beklediğini gördüm. Evet ondan hoşlanıyordum ama ortada olan bir teklif yoktu ve ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Gözlerimi ondan kaçırıp boynuna sokulduğumda o da mümkünmüş gibi beni daha çok kendine çekip başını saçlarıma gömdü. Kendimde konuşma cesaretini bulduğumda sadece ikimizin duyabileceği şekilde konuştum.

Gizemli 🌀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin