13-Günaydın Uykucu

2.4K 155 2
                                    

HATIRLATMA''

Şişeyi ilk Ata çevirdi. Şişe Elif'le Benim aramda durdu. Elif bana soruyodu. O bana sormadan direk "Doğruluk"dedim. Benim direk söylemem hoşuna gitmiş olucak ki kıkırdamaya başladı. Biraz düşündükten sonra "Pekala şu anda burada kendine yakın hissettiğin hoşlandığın biri var mı ?"

Elif'in sorusuyla herkesin meraklı bakışları bana döndü. Hoşlandığım biri var mıydı ? Bunu bende bilmiyordum ki bilsemde burda herkesin içinde söylücek halim yoktu. Söyleyemezdim de zaten herkesle daha yeni tanıştım. Ayrıca buraya taşındığımızdan beri başıma gelmeyen kalmamıştı ki bunları düşünücek vaktim yoktu.

''Hadi Ceylin cevap ver o kadar zor bir soru sormadım ki'' Elif'in konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

''Yok'' dedim direk. Olmayan bir şeye var dicek halim yoktu ya zaten. Elif cevabımdan memnun olmamış gibi gözlerini kısıp bana baktı. Daha soru sormamaları için ortaya uzanıp şişeyi çevirdim. Bu sefer Begüm'le Ata'nın arasında durdu. Begüm Ata'ya ''Doğruluk mu Cesaret mi Çapkın'' deyip sırıttı. Ata Begüm'e meydan okur gibi baktıktan sonra ''Cesaret Kızıl'' dedi. Begüm ilk başta elini çenesine koyup düşünmeye başladı. Birkaç dakika sonra yüzündeki sinsi sırıtışla Ata'ya bakmaya başladı. Elini uzatıp ''Telefonunu ver Çapkın'' dedi. Ata ona anlamsız bakışlar atarken Begüm ''Hadiii'' dedi i'leri uzatarak. Ata arka cebinden telefonunu çıkartıp Begüm'e uzatırken ''Yine ne cin fikirler var aklında Kızıl ?'' dedi. Begüm telefonda bir şeyler yaptıktan sonra Ata'ya uzattı. '' O numarayı ara ve konuş. Her zaman ki Çapkınlıklarından birini yapıcaksın yani senin için zor değil.''deyip göz kırptı. ''Hoparlöre almayı unutma hepimiz duyucaz''diye de ekledi. Ata numarayı aradı ve açılmasını bekledi. ''Alo'' duyduğumuz sesle hepimiz gülmemek için kendimizi tuttuk. Ata sesini inceltip ''Alo'' deyince Begüm ona sesini düzeltmesi için işaretler yapmaya başlayınca Ata önce biraz mırın kırın yaptı sonra itirazının kabul edilmiceni görünce sesini düzeltip adamla konuşmaya başladı.

-Kimsiniz ?

-Aşkım beni hatırlamadın mı ? Ata'nın bu dediğine gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

-Ne aşkımı lan gay falan mısın sen ? Tövbe Tövbe.

-Özledin mi beni aşkım ?

-Ne diyorsun lan sen ?

-Aşk olsun özlemedin mi ? Ağlarım ama.

Ata bunu dedikten sonra adam öyle bir sövdü ki telefonu kapatıp hepimiz gülmeye başladık.

Berbat telefon görüşmesinden sonra hepimiz oyunu bıraktık. Herkes kendi köşesinde ya içiyor ya da arkadaşıyla koyu sohbete girmiş durumda. Bense bir köşede oturmuş yarı uykulu yarı uyanık bir şekilde etrafı izliyordum. Uyku yavaş yavaş beni esir alırken hatırladığım son şey Begüm'ün bana doğru gelişiydi.

'BEGÜM'ÜN ANLATIMINDAN'
Dehşet telefon görüşmesinden sonra herkes gibi bende köşede pinekliyordum. Arada Ada'nın anlattıklarına cevap verip gülüyordum. Etrafı incelemeye başladığımda partiye gelen çoğu kişi evlerine dönmüştü. Etrafta bizim gibi birkaç grup daha vardı o kadar. Ceylin'in bir pufa yayılmış nerdeyse uyuduğunu görünce gülümsedim. Etrafa baygın baygın bakışlar atıp ona seslenenlere el kol işaretiyle oturacağını anlatıyordu. Ada'yla biraz daha sohbet ettikten sonra Ceylin'in yanına gittim. İyi ki de gitmişim kız iki büklüm uyuya kalmış pufta. Arkamı dönüp Mert'le Doğu'yu en son gördüğüm köşeye baktım. Doğu, Mert, Ata ve Bora dörtlüsü bir köşede oturmuş kahkahalarla sohbet ediyorlardı. Benim seslenmemle sohbetlerini bölüp hepsi birden bana döndü. Mert'e doğru bakıp "Ceylin uyuya kalmış. Hadi eve gidelim" dedim. Mert bizimkilerle vedalaşıp Doğu'yla birlikte yanıma geldiler.
Mert eğilip Ceylin'i kucağına alınca Doğu'nun çenesinde bir kas seğirdi. Yakında bu ikisi yine kavga etmezse iyidir. Mert önden Doğu'yla ben onun arkasından arabaların yanına gittik.
(M)-Begüm cebimden anahtarı al arabayı aç.
Mert'in arka cebinden anahatarı alıp arabayı açtım. Mert bana bakmaya devam edince "Ne" der gibi baktım.
(M)-Benim güzel akıllı kardeşim kapıyı açıp içeri geçicek mi acaba ?
Sağ ön yolcu kapısını açınca Mert bir "Offffff" çekti.
(B)- Yine ne oldu ya ? Diye sorunca Mert bıkkın bir ifadeyle bana baktı.
(M)- Begüm salak mısın ? diye sormucam çünkü salaksın. Arka kapıyı aç ve otur. Bende Ceylin'in başını senin bacağına koyayım olur mu canım ?
Mert'i daha fazla kızdırmamak için kafamı tamam anlamında sallayıp arkaya oturdum. O da Ceylin'i bana doğru uzatınca başını dizime yasladım. Mert Ceylin'i bırakıp Doğu'ya döndü.
(M)-Sen kendi arabanla gel.
(D)-Söylemesende öyle yapıcaktım. Deyip sırıtınca Mert "Her neyse" diyip arabaya bindi. Bunların arasındaki bu gerginlik hiç bitmicekmiş gibi geliyor bana ama hadi neyse. Yaklaşık bir 15-20 dakika sonra eve varabildik. Ceylin eve gelene kadar bir kere bile uyanmadı. Artık eve taşıması yine Mert'e kaldı. Mert kapıyı açınca Ceylin'i kucağına almasına yardım ettim. Ceylin kollarını hemen Mert'in boynuna dolayınca Mert'e göz kırptım. O da "ne var" dercesine başını salladı.
(B)- Mert, Zeliha teyzeler uyumuş. Baksana hiç ışık yanmıyor. Ceylin'i eve nasıl sokucaz ?
(M)- Yapıcak bir şey yok bizde kalıcak bu gece.
(B)- Ama Zeliha teyzeler merak ederler.
(M)-Begüm uzatma da eve girelim hadi. Yarın açıklarız durumu. Hem ben çok yoruldum ve uykum var. Tam Mert'e cevap vericekken Doğu'da arabasını park edip yanımıza geldi.
"Sorun ne ?"diye sorunca Mert suratını astı. Mert'in ifadesine bakıp Doğu'ya "Ben sana sonra anlatırım." dedim. O da beni başıyla onayladı. Mert "Hadi artık eve girebilir miyiz?" diye sitem edince kapıyı açıp ona yol verdim. O da hızla yukarı çıkmaya başladı. Kendi odasına gidince "Nereye götürüyosun benim odamda kalıcak"dedim. Mert'se beni umursamayıp kapıyı suratıma kapatınca odamın olduğu kata indim. Nasılsa sabah Ceylin ona haddini bildirir diye düşünüp kendimi direk yatağa attım. Amma yorulmuşum yahu.

'Mert'in Ağzından'
Ceylin'i kendi odama getirip yatağıma yatırdım. Soğuk bir duş çok iyi gelir düşüncesiyle banyoya giderken gözüme Ceylin'in elbisesi takıldı. Bu elbiseyle uyuması hiç iyi olmaz. En azından benim için. Duştan önce Begüm'ü çağırsam iyi olucak. Ben duştayken o da Ceylin'in üstünü değiştirmiş olur. Hızlıca odadan çıkıp Begüm'ün kapısının önüne geldim. Kapıyı ne kadar çaldıysam da açmadı. Kesin uyumuştur. Uykusu ağır olduğu için de beni duymuyor. "Offffff Begüm"
(D)- Bir şey mi oldu ?
Doğu'nun sesini duymamla olduğum yerde arkamı döndüm.
(M)- Seni ilgilendiren bir konu yok.
(D)- Mert bu daha ne kadar sürücek ?
(M)- Neden bahsediyorsun ?
(D)- Aramızda ki bu küslük daha ne kadar devam edicek diyorum ?
(M)- Hep. Şimdi izninle uyumaya gidiyorum. KUZEN.
Tam arkamı dönüp gidiyordum ki yine onun sesiyle olduğum yerde durdum.
(D)- Özür dilerim tamam mı ? Herşeyini hayatını elinden aldığım için özür dilerim.
(M)- Özür dilemekle herşeyin eskisi gibi olucağını falan mı sanıyorsun Doğu ?
(D)- Bak Mert hata yaptım kabul tamam mı ? Pişmanım. Herkes hata yapar. Şu dünyada hata yapmayan insan mı var ? Eminim sende pişman olduğun hatalar yapmışsındır.
(M)- Orda dur bakalım. Ben hata yaptıysamda ki yaptığım hataların hiç biri birinin hayatını elinden almak değildi. Seni affedebiliceğimi sanmıyorum. O yüzden daha fazla uzatma da git uyu.
Doğu'nun tekrar konuşmasına fırsat vermeden merdivenleri koşar adım çıktım. Odaya girip Ceylin'i gördüğüm an kafama dank etti.
Bu kızın üstünü nasıl değiştiricem lan ben ??
El mahkum dolabıma gidip t-shirt ve kaprilerimden birini alıp yanına gittim. Onu uyandırmamaya dikkat ederek önce kapriyi yavaşca giydirdim. Sonra onu oturur pozisyona getirerek elbisesinin fermuarını açtım ve yavaşça kollarından yukarıya doğru çektim. Elbiseyi yere fırlatıp t-shirtü de hemen giydirdim. Bu esnada Ceylin bir iki kere kıpırdansa da uyanmadı. Ceylin'i yavaşça tekrar yatağa yatırıp yerdeki elbisesini aldım. Banyoya giderken elbiseyi odamda ki tekli koltuğun üstüne koydum ve duşa girdim. 10 dakikalık buz gibi bir duşun ardından bütün gecenin yorgunluğu üstüme çöktü. Hızlıca üstümü giyip Ceylin'in yanına uzandım. Aradan en fazla 5 dakika geçmeden gözlerim kapandı.

Sabah güneşin suratıma vurmasıyla yerimde kıpırdandım. Uyumaya devam etmek istiyordum ama bir kere uyandım mı bir daha uyuyamazdım ben. Hele ki gündüzse. Yavaşca yerimden kalktım. Ses yapmamaya dikkat ederek banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Odaya geri döndüğümde Ceylin yeni uyanmış nerde olduğunu çözmeye çalışır gibi bir hali vardı. Gözleri tüm odayı taradıktan sonr en son bende durdu. Önce boş boş baktı sonra nerde olduğunu anlamış olucak ki gözleri büyüdü. Daha fazla sessiz kalmayıp "Günaydın Uykucu" dedim ve gülümsedim.

Arkadaşlar uzun bir ara oldu farkındayım ama kurguda biraz değişiklik yaptım yeni karakterlerin kim olduğunu kararlaştırmaya çalıştım. Sizinde aklınızda birileri varsa yorum yapabilir ya da bana mesaj atabilirsiniz :)

Gizemli 🌀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin