18.Bölüm-Kahretsin Çok Güzelsin

1.4K 85 11
                                    

Sıkıcı bir matematik dersinden sonra teneffüste Begüm ve Ada'yla birlikte dün oturdukları çardağa gittik. Elif'le Bora çoktan gelip yerleşmişlerdi bile. Doğu kantinden hepimize kahve alıp elinde koca bir tepsiyle döndüğünde masanın ortasına bıraktı kahveleri. Ata ve Mert ortalıklarda gözükmüyorlardı. Ada'yla Begüm okula yeni gelen öğrenciler hakkında dedikodu yaparken bende onları dinliyormuş gibi yapıyordum. Elif'le Bora kendi aşk alemlerine dalıp gitmişlerdi. Ada kafasını kaldırıp bir anlığına karşıya baktı. Tam kafasını eğiyordu ki tekrar bakışları az önce baktığı yöne döndü. Begüm'de onun baktığı yöne doğru dönünce yumruklarını sıkmaya başladı. Bende bakışlarımı oraya çevirdiğimde Mert'in koluna girmiş gülerek onunla konuşan sarışın bir kızla karşılaştım. Kızın giydiği okul kıyafetinden daha ne mal olduğu belliydi. Mert kızın dediklerini dinleyip onunla birlikte gülüyordu. Mert'in ona karşı gülümsemesi içimde bir şeylerin kıpırdamasına neden olmuştu. Mert kızın anlattıklarına güldükçe içimdeki his dayanılmayacak dereceye gelmişti. Tam yerimden kalkmıştım ki bizim çardağın önünde duran çocuklarla tekrar yerime oturmak zorunda kaldım. Çardakta oturan arkadaşlarımın hepsi kafasını kaldırmış onlara bakarken içlerinden hafif kirli sakallı olanı bana yaklaşıp

''Ceylin hanım ?''dedi soru sorarcasına bir tonla.

''Benim.''dedim biraz tereddüt etsem de. Çocuk bana elini uzatıp

''Ben Hakan. Babanız bizi sizi korumak için tuttu. Bundan sonra sizinle her yere gelmek zorundayız. Ayrıca hepimiz aynı sınıftayız.'' dediğinde çardakta ki arkadaşlarımda gözlerimi gezdirdim. Begüm ve Ada çocuklara resmen yicek gibi bakarken Bora Elif'i iyice kolunun altına alıp 'O Benim Kızım' imajını ortaya koymuştu resmen. Tekrar çocuklara dönüp konuşmaya başladım.

''En baştan anlaşalım burada ki herkes sizi öğrenci olarak bileceği için sizli bizli konuşmaya gerek yok. Bana sadece adımla hitap etmeniz yeterli ayrıca aşırı sıkıcı korumalardan olmamanızı umuyorum.'' Çocuklar benim söylediklerimle hafiften güldüklerinde aralarında sadece Hakan gülmemişti. Zaten dışarıdan bakıldığında sert yüz çehresi onun güldüğünden bile şüphe etmeme neden oldu. Hafif kıvırcık saçlı olan bana doğru gelip elini uzatıp ''Emre''dedi. Hafiften kıvırcık saçları ve belirgin elmacık kemikleri sayesinde 'Ben Burdayım' diyordu resmen. Hakan'ın sağında duran çocukta bana elini uzatıp ''Enes'' dedi. Enes'in ilk dikkat çeken yeri masmavi gözleriydi. Saçları sarı-kumral arasında kalmış gibiydi. Bu seferde Hakan'ın solunda ki çocuk gelip elimi sıktı. ''Bende Kaan'' dedikten sonra geri çekildi. Kaan'ın da gözleri aynı Enes'in ki gibi maviydi. Tek fark onun mavilerinin içinde sanki farklı bir renk daha vardı. Hepsine tek tek bakıp konuştum.

''Ayakta niye dikiliyorsunuz ? Geçip oturun böyle çok dikkat çekiyoruz.'' dedikten sonra hepsi karşıma oturdu. Begüm'ler hala çocuklara salyalarını akıtarak bakıyorlardı.

 Begüm'ler hala çocuklara salyalarını akıtarak bakıyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çocuklara dönüp;

''Bunlarda benim arkadaşlarım. Begüm,Ada, Elif ve Bora.'' dediğimde Begüm'le Ada çocuklarla tokalaşmaya ve salak salak sırıtmaya başlamışlardı. Onların bu haline gülüp bakışlarımı Mert'in ve o itici kızın olduğu yere çevirdiğimde Mert'in kızı yanından yolladığını ve çardağa geldiğini gördüm. Yüzüm birden asılırken bakışlarımı ondan kaçırıp çardakta ki masaya diktim. Mert geldiğini belli etmek için bariz bir şekilde öksürdüğünde hepimiz ona döndük. İlk önce bana sonra Hakan'lara bakıp

Gizemli 🌀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin