Her bir nefes alışımda burnumdan akciğerlerime dolan havanın her zerresinin kuzeye ait olduğunu düşünecek kadar yakınımdaydı .
Vücudumun heyecan ve tedirginlikle titremesine mani olamamıştım ,içim ise yangın yeriydi ,yanıyordum cayır cayır sadece içim değil tenimde alev alevdi .
Kuzeyin sanatçıları kıskandıracak parmaklarının sağ yanağımı avuçlaması vücudumun tepkilerini durdurmuş yalnızca gözyaşlarımı salıvermeme izin vermişti .Parmakları tenime dokunmaya devam ettikçe sıktığım gözlerimden gözyaşlarım hızlıca ve sıralıca akıyordu .
"Ya..yapma Ku..kuzey "
İki dudağımın arasından oldukça güçle çıkarmaya çalıştıgım cumleden sadece iki kelime çıkmıştı fakat kuzeyin benı dinlediği yoktu hala sol eli kafamın sol yanından kapıya yaslanmış sağ eli ise sağ yanağımı avuçlamıştı ,oda kıpırdamıyordu ,gözyaşlarımın sağ elini ıslattığına emindim .
"Ağlama küçüğüm ,sakın gözyaşı dökme benim yüzümden "
Sesindeki her zaman duyumsadığım keskinlik ve ben KUZEY KIZILTUĞum havası yoktu bu sefer sesinde sessizlik vardı. Sesinde sessizlik vardı ,ah yeşil gözlerinde tutuklandığım adam sen sessiz olma ,olma işte.
Sessizlik içerisinde boğuluyor gibiydik .O nun neler düşündüğünü bilemesemde sessiz kalması bende böyle düşünmeye itiyordu .Sessizliği bozan ben olmayacaktım ,göz yaşlarımın arasında duyumsadığım sesiyle kavrulmuştum.
"Kapatma ela harelerini Mihrimah ,herşeyi yap ama bunu yapma ,saklama benden gözlerini ,nefes alışımın anlamını gizleme benden "
Neler diyordu ,nasıl cümleler sarf ediyordu bu adam ,Kuzey Kızıltuğ benden neler istiyordu böyle bu adam kalbime vurgun yapıyordu besbelli ,söyledikleriyle birlikte gözyaşlarım heyecandan daha hızlı akmaya başlamıştı
Utanmaya başlamıştım ,kızaran yanaklarımı hissediyordum ,kuzeyin eli ise yanağımı bırakmadan parmaklarıyla gözyaşlarımı silmeye başlamıştı bile ,ah bu adam benim ölüm sebebim olacaktı
Yavaşça gözlerimi açtığımda karşılaştığım yeşiller cok başkaydı ,o öfkeli haline nazaran cok az da olsa ufak bir yumuşama belirtisiyle bakıyordu bana ,kırmızı balonunu gökyüzüne kaçıran bu çocuk mavi bir balonla ödüllendirilmiş gibiydi.
Gözlerimiz birbirine kilitlenmişti sağ eli ise gözyaşlarımı sildikten sonra aşağıya inmiş bileğimden tutmuştu .
Sakince yaptığı her hareketi karsısında vücudumun tepki veremeyişine hayret ederken kuzeyin davranışlarına iki kat daha cok hayret ediyordum.
Bileğimden tuttuğu eliyle birlikte beni odanın ortasına dogru yavaşça hareket ettirmeye başlamıştı ,beynimdeki kuzeysever taraf gene devreye girmiş mantığımı susturmuş ,kalbim ise çölde kalmış biçare arayan dervişler gibi bir damla su var diyen kişiye koşar gibiydi .
Odanın ortasına geldiğimizde bileğimdeki eli elime inmiş ,sağ elimi kendi sağ omzuna atmıştı sol elinide aynı şekilde kullanarak sol elimi tutmuş sol omzuna koymuştu ,durumun idrakiyle geri çekilmek istediğimde ise iki elini belime yerleştirmiş geri kaçmaya çalışan vücudumu kendine yaslamıştı
"Kuzey hayır .."
Sözümü tamamlamama izin vermeden
Kafasını şalımın üzerinden sağ kulağıma yanaştırmış ve fısıltıyla ve boğukça çıkan sesiyle"Mihri sadece beş dakika " dediğini aldırmayarak geri kaçmaya çalıştığımda kendine daha çok hapsedip
"LÜT–FEN "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ KARANLIK (FINAL)
SpiritualYALNIZCA YEŞİL VE ELA'NIN HİKAYESİ " neden susuyorsun?''ne düşünüyorsun?' uzun susuşlarımda kafamdan geçenleri toparlayamıyorum. cümle kuramıyorum, derlenip toparlanamıyorum. bir yerlere çarpmaktan korkuyorum. cesaretim çoktan kırıldı, kelimelere...