15.ASİ ELA

6.7K 473 5
                                    

KUZEY

Uzun  yeşil  vadide yürüyordum,nasıl geldim nerden geldim  ,burası neresi hiç bir bilgim yoktu

Karanlığa ramak kalmış gökyüzüne yüzümü gösterdim nasıl bir yere düşmüştüm

Etraftaki ağaçlardan karşı taraf gözükmüyordu bir iki adım atmıştım ki sol tarafımdan gelen tanıdık sesle kafamla birlikte vücudumda o tarafa dönmüştü

"Oğlum kuzey buradayım "

Babamdı ,ama bir yanlış vardı babam hayatta değildiki ,düşüncelerimi kenara bırakıp yılların  özlemiyle bir adım atmıştım babamın geri adım atmasıyla yüzümde olustugunu anımsadığım tebessüm yerini çatık kaşlara bıraktı

"Ba –ba ,s sen nasıl ,ben anlamıyorum "

Babam ise  yüzünden düşürmediği  tebessümüyle konuşmaya başladı

"Oğlum emanetine sahip çık ,onun  kalbini incitme ,seni cennetine götürmesine izin ver "

Babamın söyledikleriyle birlikte havaya kalkan işaret parmağıyla tam karşı tarafını göstermesiyle kafamı anında sağa çevirdim silüeti belirgin olmasada tanıdık oldugunu anladıgım  gölgeye dogru yürüyecektim ki

Babama döndüm , ben daha nereye demeye kalmadan uzaklaşmaya başlamıştı sanki yürümüyor du hızlıydı fakat koşmuyorduda

"Baba gitme ,dur gitme ,hayır gitme "

bağrışlarım arasında  adımları hızlandırmıştım ki

**

Kuzey omzunda hissettiği hareketlilikle anında bir bileği tutmuş çevirip  göğsüne yaslamıştı

Uyku mahmurluğundan olsa gerek kuzey mihrimahı cıkardıgı sesi duyduğunda  mahmurluğu üzerinden atmıştı

Deli gibi sıkıyordu kızın bileğini  ,mihrimahın bu kadar yakının da olmasını anlamlandıramıştı tam ne işin vardı diye soracaktı ki  kuzey mihrimahın kulağına yanaştırdığı dudaklarını açacaktı ki burnuna dolan kokuyla şok olmuşa döndü

O an sıcak bir hamamdan sonra vücuda atılan buz gibi suyun yarattığı etki vardı sanki donmuştu , içerisinde bir yerlerde hali hazırda bekleyen  tilkilerin kuyruğu birbirine dolanmıştı

Agzından cıkan dört kelime ise genç kızın beynindeki düşüncelerin uçurumdan düşmesini sağlamıştı .

"Mihrimah sen ,ben  kokuyorsun "

*****

Mihrimah bulunduğu durumun yanlışlığını biliyordu anında arkasında bulunan kuzeyin ayağına bastı kuzeyin kollarının gevşemesinden yararlanarak anında kurtuldu ondan ,kaçar gibi odasına koştu ,tabi kuzeyden  duyduğu son cümle ise baştan aşağı kızarmasını sağlamıştı

"Asi elam benim ".......

*******



Mihrimah sinirinden ve hissetiklerinden olsa gerek parmaklarıyla kırarcasına oynuyordu ,bu onun küçüklükten bir alışkanlığıydı ,utandığında veyahut kızdığında parmak boğumlarıyla oynardı

Şuanda pencere ile kapı arasında mekik dokuyarak aynı hareketi gerçekleştiriyordu ,evet utanmıştı hatta çok çok çok utanmıştı

Kendini bilmez densiz kuzeyden duydukları ayak parmaklarından tutun saç diplerine kadar utanmasını sağlamıştı

Olmayacaktı böyle bu çok yanlıştı aynı evin içinde namahremle kalamazdı ,sınırlarını cok zorlamıştı kuzey ,olmaması gereken bir olayın içinde oldugunu biliyordu mihrimah ve düşündüğü tek şey ise burdan kurtulmak ,günahlardan arınmak

******

Kuzey ise karşısındaki kaan ve boranın zırvalıklarını dinlemekle meşguldu , kendisi anlattıklarına zırvalık desede bir parça haklı olduklarını biliyordu sadece bu haklılıkları kendi işine gelmiyordu bu yüzden kulağı onlarda olsada telefonuyla uğraşıyor gibi yapıyor du

"Abi bizi dinle ,bak o kızın burada olması işlerimizi zorlaştırıyor ,kurtulmamız gerekiyor "

Kuzey aynı şeyleri dinlemekten sıkılmıştı artık ,kafasınu telefondan kaldırdı karşısında kararlı duran iki gence ,kuzeyde onlarda cok iyi biliyordu ki onların istekleri ve kararlılığı kuzeyin hayır diyeceği yere kadardır ve bir şeyi daha çok iyi biliyorlar dı ki kuzey bir şeyi isterse başkasının isteğinin bir önemi yoktur.

*****

Mihrimah son on beş dakikadır düşündüğü ve sonunda aldığı kararı uygulamak için ayağa kalkmıştı bile biraz cesarete ihtiyacı vardı , yeşil gözlerin sahibinden korkmuyordu ama çekiniyordu bir his vardı değişik birşeydi kuzeyi her gördüğünde nükseden birazda o duygudan çekiniyordu sanırım

Silkindi ve toparlandı bir nevi ve kararlığını hissettiği an bulunduğu odanın kapısının kulpunu tutup aşağıya çevirdi ,BİSMİLLAH diyerek odanın dışına çıktı

Yavaşca ve kararlıca adımlarını atmaya başlamıştı ,basamaklara ulaştığında ise kulağına gelen fakat anlaşıllmayan sesler duydu bunu önemsemedi çünkü kendi diyeceği şeylerde çok önemliydi ,ve çabucak kuzeyle konuşmalıydı bunu

Son basamağa beş tane kala iken konuşulanları kulağı seçmeye başladı ,duydugu sesleri tanımıştı bu sesler kuzeyin kardeşi gibi gözettiği kaan ve boranın sesiydi ve konunun kendisiyle oldugunu anlamıştı

Mihrimah bir an duraksayıp dinlemeye başladı ,kaan ve boranın ısrarlarına rağmen kuzeyin sessizliği sinirlerini bozmuştu dinleseydi ya kardeşim dediklerini beni serbest bıraksaydı keşke
Mihrimah bir an duyduğu cümleleyle ok gibi gerilmişti

"Mihrimah oradan değil burada dinle bizi "

Kuzey sert ama alaylı sesini ortaya sermişti gene mihrimah ise adımlarını hızlandırıp onların yanına ulaştı

Kuzey ise oturduğu yerden kalkmıştı karşısındaki kaan ve borada öyle mihrimah ise kuzeye dönük bakarak bu sefer gözlerini yere indirmemişti kararlı oldugunu kuzeyinde anlamasını istiyordu

"Bilmen gereken birşey var KUZEY KIZILTUĞ "

kuzey duyduğu cümleyle mihrimahın gözlerine daha sert bakmaya başlamıştı küçük hanım resmen kendisine meydan okuyordu ,ama mihrimahın bilmediği birşey vardıki kuzeyin çatık kaşları karsısındaki insanın söylediklerini unutturacak nitelikteydi ..

Kuzey mihrimaha dogru bir iki adım atıp sağ kaşını havaya kaldırarak

"Neymiş bilmem gereken şey MİHRİMAH YAMANER "

Mihrimah bir an duydugu cümle ve karşısındaki çatık kaşlı adamla söyleyeceklerini söyleyememiş gibi olmuştu hemen toparlandı ve odanın içinde bomba etkisi yaratacak cümleyi sarf etti ela gözlerini yeşillerin sahibindem ayırmadan

"Erzuruma gidiyorum. "



Bu bölüm düzenlenmiştir...

SESSİZ KARANLIK  (FINAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin