Öyle uzaklaşıyoruz ki birbirimizden, öyle köreltiyor ki büyük şehirler insan yanımızı; binalar yükseldikçe insanlık alçalıyor sanki.
_kahraman tazeoğlu
**********
Dün aldığım güzel yorumlar için ,yorum yapan okuyucularıma cok teşekkur ederim bu bölüm yorumlarını eksik etmeyenlere gelsin
Bir gün arayla bölüm yayınladım siz degerli okuyucularım için...
İyi okumalarNurcan hanım için ise dünyanın acı yüzünü birdaha görmüşlüğün verdiği acı vardı içinde ,nefesinin emaneti biricik, masum kızının başına neler gelmişti böyle ,neler geçmişti başından , yaşadıklarının her biride kızının aldığı nefesi kesiyor gibiydi , mihrimahın gözlerine baktığında bunu anlamıştı ,gözlerinde ki hissin ve aklının karışıklığından tahmininin dogru oldugunu düşünüyordu
Ve bir anne olarak kendisine düşen görevi harfi harfine yerine getirecekti kızını acılarından kurtaracaktı tabikide
*****
Mihrimah annesine anlattıklarından sonra üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi hissetsede yüreğindeki hissettiği sızıyı yok edebilmiş değildi fakat hissettiklerini ,yaşadığı acıların her birini unutucaktı ,unutucağı yeşil gözler gibi
Nurcan hanım masayı hazırladıktan sonra mihrimaha seslendi ,onun da kızına yardımcı olması gerekiyordu ki bu yardımın büyük kısmı kendine düşüyordu
Masanın üzerinde mihrimahın en sevdiği yemekler bulunuyordu ve kızının gördükleriyle yüzünün güleceğine emindi
"Mihrimah ,kızım hadi gel ve senın için hazırladıgım lezzetlere bir bak "
Mihrimaha seslendiktem sonra odanın açılma sesini duyunce yüzüne bir tebessüm yerleştirdi nurcan hanım
Mihrimah keyifli gözükmeye çalışsada ,gerek hissettiklerinden gerekse oyunculuğunun kötü oluşundan annesine belli bellirsiz hissettirmişti hüzünlü olduğunu
Biliyordu ki her zamanki gibi odasında bulunan pencere onun yoldaşı olacaktı bu gecede
****
Kuzey çekmeceyi açıp her zaman ki yaptığı rutin işler gibi mihrimahın gülen fotoğrafını çıkardı ve bakarken aklına gelenler dişlerini sıkmasına neden olduFakat oda biliyordu ki KUZEY KIZILTUĞ ASLA YENİLMEZ...
Diğer bir taraftan ise
, aldığı mektubun içerisinde yazılanları okuduğundan beri arabaya atlayıp erzuruma gitmemek için kendini zor tutuyordu gönderdiği güvenilir korumalar geçici olarak kısa süreliğine mihrimahı koruyucaklardı tabi bundan mihrimahın bilgisi olmayacaktı , daha sonra ise gidecekti elbet onunda zamanı vardı önce pier şerefsizinin işini görmeliydi öncelikli işi buyduAklında ki düşünceleri kafasında bulunan tilkilerin kuyruklarının birbirine bağlanmasını sağlasada bulunduğu silsileden ayrıldı ve karsısında ki iki can yoldaşına kafasını çevirdi planı yoluna koyma zamanı idi .
PİER GREY
Pier ise Masanın üzerinde her biri düzenle sıralanmış fotoğraf karelerine gözlerini çevirmiş hayati bir olayı izler gibi biraz gergin biraz endişe birazda umutla bakıyordu
Pier masanın üzerinde bulunan bir fotoğraf karesini eline aldı ve incelemeye başladı daha yakından
Bu karede kız nehir kenarında baklarda oturmuş rüzgarda uçuşmaya kalkışan şalını eliyle zapt etmeye çalışıyordu ve gözlerindeki ümitsizlik ise yüzüne hiç yakışmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ KARANLIK (FINAL)
SpiritualYALNIZCA YEŞİL VE ELA'NIN HİKAYESİ " neden susuyorsun?''ne düşünüyorsun?' uzun susuşlarımda kafamdan geçenleri toparlayamıyorum. cümle kuramıyorum, derlenip toparlanamıyorum. bir yerlere çarpmaktan korkuyorum. cesaretim çoktan kırıldı, kelimelere...