GEL GİT
Ilgaz'dı bu, gözlerini açar açmaz onu gördü Murat. Üç gündür bilinci kapalı yatıyordu, ayağa kalkmaya çalıştı ama hareket edemedi canı çok yanmıştı. Her yeri ufak tefek yaralar içindeydi, kolunun sargılı olduğunu gördü, her yeri sızlıyordu ama Ilgaz'ın o bakışları, tüm ağrılarını dindirmişti, Ilgaz bana bir dans borcun var dedi ve elindeki bir tane papatyayı Murat'ın göğsünün üstüne bıraktı ve kimse gelmeden gitmem lazım dedi ve koşarak gitti.
Murat'ın ablası girdi içeri ve uyandığını görünce koşarak sarıldı kardeşine, ablam hep benim suçum dedi, keşke domuzluk yapmasaydım, sende dertlenip içip dağıtmazdınız o zaman dedi. Murat boş ver, olan oldu ben hatırlamıyorum olanları dedi, ablası herkes gelip bir şeyler anlattı, vallahi Orhan abi duysa şunları, bu haliniz az kalır dedi. Murat ne oldu ne yapmışız dedi, Mahalleyi birbirine katmışsınız daha ne olacak bak şimdi, Siz içip dağıtıp bu kadar yeter birazda Ferdilerin Yazlıkta dağıtalım deyince olanlar olmuş, yan yazlıktaki emekli komşular sezonu erken açmışlar ve sizin her şeyinizi dinlemişler geri zekâlılar, sizden korkularına ses çıkaramamışlar, o kek ne? Murat ne keki? Ya ablacığım siz içmişiniz eğlenmişiniz, Zafer salağı keki yedirince size sizlere bir haller olmuş, hepiniz halüsinasyonlar görmeye başlamışsınız ve sonra ilk Ferdi, Kasım Gelme diye denize atlamış ama canım ablacığım o gün ay olmadığı için gelgit olmuş ve deniz çekilmiş, siz de denize bakmadan atladığınız için kestane dolu kayalıklara atlamışsınız, aslında sen atlamamışsın Ilgaz ile motora biniyorum diye sandalyeye ters binmişsin, Koray seni sırtına almış ve atlamış. Neden diye sordu Murat, çünkü sen yaralı bir askermişsin seni siperde yaralı halde bırakamazmış salak, bıraksa seni, sen düştüğün yerde takılcan Ilgaz'la, deyip güldü.
Diğerleri diye sordu Murat, Valla hepiniz buradasınız yani hastanede Ferdi balıklama atladığı için göğsünü kayalıklara çarpıp hem kırmış hem yarmış ortopedi servisinde sakın güldürme çok canı yanıyor
Koray salağı beyin cerrahide seni sırtına alıp atladığında, sen ağır basmışsın ve kafa üstü kafasını çarpmış arada unutuyor ama olsun senin yanına çok geldi, çok merak etti, unutuyor arada sırada buraya neden geldik diyor ama iyi çocuk,
Tolga'da ortopedide ayağı çatlamış, senin üstüne ilk atlayan o, koca kafalı, geri zekâlı.
Zafer manyağıda Tolga'dan sonra senin üstüne düşmüş, sen tam kenarda kalmışsın ablacığım, düşen ilk sana oradan kayalıklara oradan kestane havuzuna dalmış, biraz fazla kestane havuzunda debelenmiş, dermatolojide o da her yeri kestane, senden biraz daha fazla.
Yavuz, ya canım benim dedi ablası, Murat biraz kımıldadı, ablası toparlandı, o senin üstüne düşmemek için popo üstü kestanelere atlamış, o da Psikiyatri servisinde anlayamadım, kaldıramadı bu olup bitenleri canım ya.
Murat, Salih'e ne oldu? Salih Yavuz atlayınca Yavuzun peşinden atlamış salak, hem sevmez hem koşarak atlar anlamadım o da dermatolojide komple sırtı diken içinde,
Emre ile Uğur sarılarak atlamışlar, sapık mı onlar hem çıplak, hem sevmezsiniz birbirinizi hem de halüsinasyon görüyorsunuz neden sarılıyorsunuz anlamadım yani, Uğur Göz de yatıyor ameliyat oldu gözünden, on iki tane kestane çıkarmışlar görmesi mucizeymiş ama doktorlar çok ümitli, Emre ürolojide orasına burasına çokça kestane batmış ondan orada.
Emre kapıda göründü Kanka dedi neşeli bir halde, Murat biraz yatağında doğruldu gülümsedi, ya arkadaş mabada o kadar diken batmış ki çıkar çıkar bitmiyor, doktorlar benim göte mekik dokumaktan yoruldular bu ne ya? Murat gülüyordu, arkadaş biraz evvel beyaz önlüklü biri girdi, bende doktor sandım hemen domaldım açtım götü, adam sarılmaya kalktı ne oluyor lan dedim, amansız çığlıklarımı duyan doktorlar, hastabakıcılar, hemşireler doluştu odaya meğer hademeymiş adam lan, adam buldu yumurta gibi çocuğu oh valla dedi, Murat kahkahalar atıyordu, ablası karnını tutuyor, Beyaz önlüklü görmeyeyim domalıp götümü gösteresim var Allah'ım bu nedir? Pavlovun köpeğinden beter oldum deyip gülerek Murat'ın yanına doğru yaklaştı.
Kapıda diğerleri göründü Ferdi lan güldürmeyin beni deyip içeri daldı kanka nasılsın dedi, Tolga peşinden topallaya topallaya geldi. Tüm ekip çok mutluydular gülüyorlardı. Birden bir ses duyuldu Sanki Mehteran evet evet mehteran geliyordu sanki ağızla zurnalar çalınıyordu, psikiyatri servisi Murat'ın odasına daldı Yavuz omuzlarındaydı yürüyün aslanlarım ilk hedefi fetih ettik şimdi doğruca Başhekimin odasına diye emretti ve bütün hastalar odadan çıktı, Yavuz gülüyordu hepsinin ilacını değiştirdim hepsi artık askerim dedi.
Herkes kahkahalarla gülüyordu...
