KORAY
Koray fena adam, çapkının karekökü, çakalll, Murat'ın bebeklikten beri arkadaşı ortaokulda ayrılsalar bile, Eşrefpaşa lisesinde buluşmuşlardı, Murat Fen bölümünde okumasına rağmen arkadaşını kıramamış, seçmeli derste arkadaşları analitik geometri alırken, Murat Resim dersini almıştı.
Koray Babasının kızı gibi sevdiği arabayı, sırf Ilgaz da arabaya biner diye, damada şoförü kendi olmak üzere hibe etti. Ama sabahtan düğün telaşının başladığını bilmiyordu, damat sabah Koray'ın evinin önünde geldi ve bir yandan zile basıp, aşağıdan avazı çıktığı kadar KORAYYYY diye bağırıyordu öküz, Emre tip tip damada bakarak geçti. Koray sıkıla sıkıla indi aşağı, damat lan bu araba leş gibi gelin arabası olacak bu araba neden yıkatmadın dedi, Koray bunu düşünmemişti, zaten araba da pis değildi, yıkamaya götürürüz, dedi Koray. Damat çok zaman kaybederiz, sıra falan olur, sen kova ve fırça kap gel, Kızlar bizi bekliyor deyince Koray'ın koşarak kova ve fırçayı alması suyu doldurması arabayı yıkaması toplam on beş dakikayı almıştı. Damat yassı şişe viskisinden bir yudum çekti, dayandığı duvardan doğruldu, sigarasını fırlattı aferin güzel oldu dedi, Hadi daha bekletmeyelim kızları dedi sen de giyin gel dedi, Koray neredeyse ışınlanarak giyindi ve geldi, damat hadi kızları almaya gidelim dedi, Koray'ı ter basmıştı en sonunda akşama kadar Ilgaz ile aynı arabada yan yana kalacaktı hele fotoğraf çektirmede Ilgaz ile baş başa kalabilecekti, atladılar arabaya doğru kuaförün önüne geldiler. Damat tam kuaförün kapısına geldi, Murat damadı üzerine atladı, Murat'ın gözlerinden yaşlar geliyordu. Damat kucağına birden binen Murat'a lan ayı çüş diye bağırdı ama Murat'ı kucağında tutuyordu, buna aldırış etmeyen Murat damadın kucağından hop indi, Koray Murat'ın üstündekilere baktı kara çarşaf bacaklar biraz parlıyor ve gözlerinden yaş geliyordu, koşarak kaçmaya çalışan Murat'ın önüne çıktı, Muri ne oldu böyle dedi, Murat cevap vermeden koşmaya başladı bakkalın önünden geçti ve doğru eve koştu, koşarken Bakkal Hasanın önünden geçti ve Emre'ye baktı.
Koray bir piçlik var bu durumda, her halde içeri girmeye çalıştı ve kadınlar saldırdı ama bacaklara anlam vermedi, boş ver dedi kendi kendine ve kuaföre yöneldi Ilgaz içeride miydi? Damat daha hala Murat'a saydırmaya çalışıyordu ki, Koray sakin ol tamam diyerek biraz sert uyardı ve damat bu kesin ifadeden biraz bozularak sustu, Murat'ın ablası da çıktı kuaförden, Ilgaz'ı arıyordu Koray'ın gözleri ve o muhteşem an Ilgaz oturuyor ve gülüyordu, Yarım yamalak el salladı, Ilgaz kafasını eğdi. Damat içeride gelinle konuştu, Koray'a hadi arabayı süsletelim dedi. Koray ile Çiçekçiye gittiler ve arabayı rezil bir çiçek bahçesine dönüştürdüler, damat getirdiği viskiden içiyor o pis ağızıyla içtiği şişeden Koraya da ikram etmeye çalışıyordu, Koray nazikçe reddetti ve arabayı kuaförün önüne sürdüler, gelin ve Ilgaz aynı anda çıktılar, aman Allah'ım dedi Koray içinden tam istediği gibi ilerliyordu plan, gelini arkaya oturttular gelin bir çığlık attı salak damat viski şişesini arkada unutmuştu, gelin çok sinirlendi bu sırada Ilgaz gelini arabaya bindirmiş sakinleştirirken, ön koltuğa gelinin annesi oturdu, Koray hayır diyene kadar damat gelinin yanına onu yanına da gelinin kardeşi oturdu, Koray gelin arabası bu teyze sen ayrı gel dolmuş mu sandınız? Dedi kadın sür sen serseri çok konuşma diye bağırdı, damat Koray'ın kafasına hafif bir şaplak vurdu tabi alkol damarlardan beyne gitmişti artık, Kanka sür fotoğrafçıya dedi. Koray'ın planı suya düşmüştü, fotoğrafçı ya doğru ağır ağır sürmeye başladı arabayı, kaynana, gelin, damat ve gelinin çirkin kardeşi hep bir ağızdan konuşmaya başladılar. Bakkal Hasanın Dükkânın önünden geçerken Emre'ye baktı Koray.
hosT��+�%]
