13. Bölüm PLAN

9 5 2
                                    


PLAN

Koray ve Yavuz yavaş yavaş mahalleye doğru yola koyuldular, duvar diplerinden arabaların arkalarından, saklana saklana gidiyorlardı ve düğün yapılan sokağa kadar vardılar. Tahta sandalyeler toplanıyordu, orkestra anadol kamyonetin arkasına müzik aletlerini ve devasa hoparlörleri yerleştirmişler, son biralarını içip paraları sayıyorlardı. Anadol marka kamyonetleri tam da gelin arabasının önündeydi, Koray biz gelin arabasına yavaş yavaş yerleşelim bunlar gitti mi gaza basar gideriz, tamam dedi Yavuz gelin arabasına girdiler yavaş yavaş. Yavuz bir fikrim var anadol çekilir çekilmez bas gaza dedi ve Koray daha ağzını açmadan gelin arabasından indi, yavaşça Anadolu'n sağ kapısından içeri süzüldü, otuz saniye sonra, Anadol çalıştı ve Yavuz gaza basar basmaz, gelin arabası ile Koray'da arkadan takipteydi. Orkestra üyeleri koşsa da yetişemediler, alt sokağa geldiler, Millet öndeki Anadol'a anlam veremedi, bindiler gelin arabasına ama Ferdi yoktu, Koray Ferdi nerede dedi, Zafer Yavuz nerede dedi, Koray, Yavuz Anadolu çaldı dedi, Emre Ferdi yazlığın anahtarını alacak dedi ve koşan Ferdi'ye Anadolu işaret ettiler, Emrede Anadol'a bindi Ferdi de ve gazladılar istikamet Karaburun, gece yarısı manyakları yola koyuldular.

Uğur yolda hesaplaşacağımız birisi var dedi ve Annanesinin evinin orayı tarif etti, iki araba bakkalın önünde durdu, Plan yapılmıştı. Bira kasalarından dışarıya gökdelen diken bakkalın önüne yanaştılar gelin arabasıyla. Zafer, Ferdi, Murat, Yavuz ve Koray bakkala girdi, Zafer selamünaleyküm dedi ve bakkal tezgâhının önünde sakızların fiyatını tek tek sormaya başladı, Ferdi tek tek sigara soruyor, Murat çikolata gofretlerin fiyatını soruyor, Yavuz buz var mı diye soruyordu ve Koray camın önünde duruyordu. Tolga, Uğur, Salih ve Emre bira kasalarını Anadol'a yerleştirdi. Salih içeri girdi diğerleri çıktı, Ferdi bir bilet alabilir miyim? Dedi, Bakkal şaşırdı, gecenin bir yarısı ne bileti dedi, otobüs bileti amca hani bize satarken tırnakçılık yaptığın dedi, Bakkal ayıp ama oğlum dedi, Ferdi iki elini tezgahın üstüne koydu bak adamı sikerler bir daha yapma dedi. Bakkal şaşırmıştı tamam dedi. Ferdi hızlıca çıktı ve arabalar çalıştı, gelin arabası hareket etti, bakkal Anadolu'n arkasındaki Bira kasalarını gördü ve hemen dışarı koştu, bira kasalarının yerine devasa dört adet hoparlörü gördü ve sopayı aldı, Ferdi çok alkollü olmasından dolayı planı şaşırdı ve anadolu kendi kullanacak sandı, maalesef Ferdi anadolun şoför koltuğuna oturmaya çalışıyordu da Yavuz o koltuktaydı, Yavuz ellerini Ferdi'nin götüne ellerini tabure gibi yapmış üstüne oturmaması için tüm gücüyle itmesine rağmen, Ferdi oturmak için tüm ağırlığıyla oturmaya çalışıyordu, haklıydı Bakkalın elinde sopa vardı ve bir tek Ferdi dışarıdaydı ama bir türlü arabaya binemiyordu, veriyordu tüm ağırlığını, lan çok artistlik yaptım adama diye düşünüyordu içinden, bakkal yaklaşıyordu, ama neden arabaya binemiyordu ve anlam veremiyordu, bakkal arkadaşının kucağına oturmaya çalışan Ferdi'ye baktı biraz tiksindi ve bir tane vurdu kafasına ve Emre, Ferdi'yi Yavuzun tüm itirazına rağmen kolundan tutuğu gibi içeri çekti, Yavuz gaza bastı ,Ferdinin ayakları dışarıda, vücudu Emre'nin kucağında bir müddet devam ettiler ve bakkal ses sistemini gördü, bunlar o biralardan daha pahalı vay salaklar dedi ve hemen hoparlörleri içeriye taşımaya başladı.

İzmir'in en virajlı ve tehlikeli yoludur Karaburun yolu , yokuştan inerken ani bir viraj ve yokuş çıkmalar vardır, çok hızlı gidemezsin ufacık bir hatan uçuruma veya denize düşme ile sonuçlanır her sene böyle bolca kaza olurdu, öndeki gelin arabası rahattı içindekiler ile yola oturmuş virajları rahat alıyordu , Koray dikiz aynasından Anadolu kontrol ediyordu, Mordoğan yolunu geçip gerçek virajlar başlamış ve yarım saatlik yol kalmıştı, Koray dikiz aynasından bir daha baktı, ışık yoktu devam etti ve aniden bir daha baktı yine ışık yoktu, hemen durdu hepsi fena alkollüydü, o bol virajlı yolda geri geri gitmeye başladılar , ışık yoktu bayağa gittiler yine yoktu şaşırdılar , acaba uçurum dediler , Koray, yooo biraz evvel arkamızdaydılar dedi. biraz daha ileri gittiler çok sert bir viraj vardı Koray orada olabileceklerini tahmin etti, hemen viraja gittiler Viraj yokuş inerken, çıkışa geçişte çok sert bir virajdı ve etrafı sazlıklarla çevriliydi evet bizimkiler sazlıkların içindeydiler, Anadolu'n patinaj sesi geliyordu, Hemen arabadan indiler, ezilmiş sazlıkların üzerinden Anadol'a ulaştılar sanki özellikle park edilmiş gibiydi ama bir gariplik vardı, araba tam gaz gidiyordu hemen şoför koltuğuna yöneldiler, Yavuz uyanıktı ve araba kullanmaya devam ediyor diğer ikili de mışıl mışıl ,sarmaş dolaş uyuyorlardı , Yavuz sanki transa geçmişti. Koray kasadan bir bira açtı Süpermen yapalım dedi ,Murat ve Uğur Korayı bacaklarından tutarak kaldırdılar ve yatay pozisyona getirdiler ,Koray tam gaz giden Yavuz'un yanına Süpermen hareketi yaparak yatay bir şekilde geldi ve yarım açık camı tıklattı ve yol çok yorucu buyur susamışsındır dedi ve birayı uzattı , Yavuz Sağ ol bilader dedi , birayı aldı bir büyük bir yudum içti ve sanki yanında ayı görmüş gibi korktu, bütün birayı arabanın ön camına püskürtmüş ve çığlık çığlığa bağırıyordu, dışarıdakiler sazlıklarda gülme krizine girdiler, Kucak kucağa uyuyan Emre ile Ferdi çığlık çığlığa korkarak uyanıp ne oluyor lan dediler ,duruma anlam veremediler. Gülme Krizi geçenler arabanın içindekileri yavaş yavaş çıkarttılar. Emre açılmış torpidon tanıdık bir paket gördü ot paketiydi, hemen polisin peşlerine neden takılmadığını çözdü, Beyler dedi paketi gösterdi, gecenin hazinesini buldum beyler dedi ve paketi havaya kaldırdı, Hep beraber sevindiler, Zar zor arabayı sazlıklardan asfalta çektiler ve yola devam ettiler.

bir kız sekiz deliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin