7. Bölüm ~ Şov ~

192 22 1
                                    

Bir olay olur. Zarar gören olur, zararı yapan olur... tanıklar olur ve şüpheliler olur... Üstümün ıslak olaması, elimdeki kan lekesi ve banyoda kanlar içinde yatan bir kızın olması pek birşey açıklamaz ama katili bulana kadar masum bir insan iftiraya uğrayabilir. Herşeyin bir anda kusursuz bir şekilde olması hiç normal değildi. Herşeyin bir açıklaması vardır. Bu olayda bana yapılan muamele gibi. Bunu yapanın ben olmadığını bilen bir kişi var o da ben. Sanırım bu sefer Can bile kurtaramaz beni.

초초초초

Karanlık bir oda, tepemde bir ışık, terli bir alın, ıslak kıyafetler, kanlı bir el, şüpheli bir ben, şüphelenen bir polis, ellerimi koyduğum bir masa ve beni sorgulayan sorular...

Hayalim böyle bir şey olasada bu kadarını hayal edemezdim herhalde.

Şu an yatakhanelerin birleştiği koridorda etrafım meraklı kafalarla sarılmış bir şekilde polis abinin karşısında oturuyor olmak aklın sınırlarını zorluyordu. Neden insanlar hep beni rezil etmek zorundadır ki? Bunu kendi aramızda halledebilirdik. Aslında ben herşeyi anlatırım da başıma birde müdür yardımcısı Adem hocayı diktiler. Gelde anlat ağzını gere gere gevşek gevşek okuldan kaçtım de.

Zaten polis abi ben anlatmadıkça Rıza babaya ondan Hüsnü Çoban'a ondan da Mesut komisere bağlıyordu. Birazdan oturduğu sandalyeden kalkıp bir tane tekme atacak sonra "Söyle lan söyle ne suçu vardı o kızın?" Diyecek diye bekliyordum. Şuan ki halim trajikomik gelebilir ama biz burada resmen polemiği girdik. Zaten Adem hocacımcım başımda azrail gibi bekliyor.

"Elindeki kan lekesini açıklamak ister misin?"

"İsterim... isterim de..." diyip Adem hocaya baktım. "Ben düştüm. Dizim kanadı bu kan... o kan..." dedim. Adam kafasını sallayıp çenesini sıvazladı.

Mutluluğa kapak açsam tekrar deneyin çıkar.
Batıya gitmeyi planlasam terör bombalar.
Avrupa'ya gideyim desem 3. Dünya Savaşı çıkar.
Galatasaray'ı tutarım şampiyon olmaz.
İki eğlenelim diyeyim ve sonuç karşımda bir polis. Resmen şanssızlığın dibindeyim.

"Bende yedim. Bu kızın adı ne?" Diyip düşüncelerimi böldü.

"Benim mi! Mavi."

"Senin değil diğerinin."

"Bilmiyorum."

"Kızım benimle dalga mı geçiyorsun sen? Siz ikiniz aynı odada kalmıyor musun?"

"Evet. Ama bende isim ezberleme şeyi yok. Valla bilmiyorum." Dedim. Adamın şüpheli bakışları biraz daha artmıştı. Adem hocada kötü kötü bakıyordu. Acaba bu öğretmenlerin hepsi gizli ajan falan mı? Kimlik gizleme olayı için okula geliyorlar. Ay öyle olsa ne güzel olur.

"Anlatmayı düşünmüyor musun hala?!" Diye araya girdi Adem hocacım. Kafamı arkaya atıp kaşlarımı kaldırdım.

"İlham gelmesini bekliyorum. Hocam ilham meleklerimi kaçırıyorsunuz. Acaba diyorum siz biraz uzaklaşsanız?" Diyip sevimli görünmek için gözlerimi kırpıştırdım. Ama çok net bir şekilde 'hayır' diye bağırdı.

Bizim çete nerdeydi ya? Telefonum masanın üstünde kaldı. "Can sana çok ihtiyacım var! Ya da Can gibi birine. Biri beni kurtarsın." Diye mırıldandım. Gözlerim kapalı beklemeye başladım.

~MAVİMSİ~ \\ NH \\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin