TABAK ALTI MEKTUBU

194 19 42
                                    

Mektuba tekrar tekrar baktım odama varana kadar. Göktuğyu aramak geliyordu içimden.

Arasam ne diyecektim?

Bütün uykum kaçmıştı. Elimde kağıt izleriyle oynadığım bir kağıt ile bakışıyordum.

* * *

"Tuncer hazır mı oğlum tablo."dedi Caner abi son hazırlıkları kontrol ederken.

"Tıpkısının aynısı abicim hiç sorun etme o iş bende."dedi Tuncer de kendinden emin bir şekilde konuşarak.

"Kime yaptırdınız tabloyu?Ha açık vermediniz inşallah." dedi tedirgince.

"Babacım sen merak etme lütfen biz Göktuğ kardeşim ile konuşturduk sanatsal yanımızı."dedi Cihangir göz kırparak.

"Ne demek oğlum biz yaptık?"

"Yo yo babacım lütfen bizim bu konuda eğitimimiz var."

"Ne eğitimi be siz anca patates baskısını bilirsiniz oğlum."dedi Eda abla gülerek.

Bizde Cihangirle birbirimize baktık çarpık bir gülümsemeyle.

"Bunlar bizi tanıyamamış Cihangir. "

"Aynen kardeşim."

"O zaman tablomuzu gösterelim. Timuçin ver yansın abim."dedim grubumuzun bizden biraz küçük üyesi kendisi. Silik bir arkadaşımız her zaman bizimle değil.

"Yavaş lan 500.000 liralık tablo o."dedi Cihangir.

"Düzgün açın buraya kadar gelmişiz tezgah toz duman olmasın."dedi Caner abi uyararak.

Eda abla düzgünce kağıdı açtı ve tabloyu çıkarttı.

"Bir dakika bunu siz yapmış olamazsınız."dedi Eda abla şaşkınca ve devam etti.

"Abi bir baksana şuna Allah aşkına tıpkısının aynısı vay anasını ya ,oğlum siz bu işi bırakın ben size diyim gidin bir atölye açın siz satın."dedi şaşkınlıkla.

Bizde koltumlarımızı kabartıp Caner abiye döndük.

"Valla aynısı olmuş tebrikler çocuklar. Hadi o zaman gidelim. Bitsin şu iş."dedi minibüsün sürgülü kapısını açarken.

Aslıyı eve bıraktıktan sonra ekiple beraber hazırladığımız işi bitirmeye gelmiştik. Hep beraber arabadan indim ve kameraları omzumuza yüklendik. Cihangir abi programın yönetmeni, Eda abla muhabir ben ve Cihangir ise kameramandık. Hedefimiz ise evin 2. katın holünde bulunan tam 500.000 liralık tabloyu alıp yerine yenisini koymaktı.
Eğer işler planladığımız gibi giderse. Sırmanın hastane masrafları için bu para çok işe yarıyacaktı. Sırma Caner abinin asker arkadaşının kızı. Daha 10 yaşında kanser denilen illete yakalandı. Ve bizim ona destek olmamız gerektiği için işe koyulmamız gerekiyordu. Ee sonuçta 500.000 bize gökten yağmıyacağına göre ya da çalışıp hemen kazanamıcağımıza göre. Bizim kişi çalmak değil aslında zenginden alıp yardıma ihtiyacı olana veriyorduk sadece. Bizlerde olmasa bu dertsiz başlı insanları dertlileri düşünecekleri yok en azından onlarda iyilik yapmış oluyorlar.

Tuncer evde ki kameraları daha önceden ufak bir çalışma ile kontrol etmişti. Sadece bahçe'nin kapısında kamera olduğu için işimiz çok kolaydı.
Gelmeden önce kanala ait görevli kartları hazırladık ve güvenliğe kartları gösterip içeriye girdik.

Kapıyı çalışanlardan birisi açtı.

"Çekim için geldiniz herhalde buyurun."dedi ve bizi içeriye buyur etti.

Evet başlıyoruz.

Şanslı kişi Yeşim hanım'ın yanına ilerledik. İlerlerken köşe bucak eve bakıyorduk.

KAÇIK (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin