BENİM HİKAYEM

*9*

Gözlerimi açtığımda kollarımı başımın altına koydum ve dün geceyi düşünmeye başladım. Miğdemde kelebekler uçuşuyor karnıma kramp giriyor. Aşık mı oluyorum? Aptal aptal sırıtırken karnımdan gelen seslere kulak verdim. Evet o kelebeklerin ve krampın sebebi aşk değilmiş açlıkmış arkadaşlar yemek yiyince geçti. İçimdeki öküzü sikeyim. Yine de mutluyum. İlk defa bu kadar erken uyandım denebilir. Duşa girdim tipimi topladım ve giyindim. İnanabiliyor musunuz bunları yaparken dans edip şarkı söyledim. Sesim de fena değildir hani. Ciddi anlamda iyi bir sese sahibim. Telefonumun mesaj kutusunu on kere kontrol ettim bu beyinsiz çocuk neden bana mesaj atmıyor? 

Okula gittiğimde Cenk'in yanıma gelmesini, sohbet etmesini bekledim fakat bütün gün arkadaşlarıyla takıldı. Ne yapmaya çalışıyor. Yalnızken çok farklı toplum içinde beni görmüyor. Her neyse İris umursamıyormuş gibi yapmalısın. Umursamıyorsun! Moralim gerçekten bozuldu. Dilan'la bütün gün bahçede oturduk. Yani tenefüslerde. Neredeyse her tenefüs karşılaşmamıza rağmen yanıma gelmedi. Değişik ya!!

Okuldan çıkarken bir eli kolumda hissettim. Ona doğru döndüğümde bu elin Cenk'e ait olduğunu gördüm. Naber? diye sorduğunda ona ne kadar kızgın olduğumu tahmin bile edemezsiniz. Onca şey yaşıyoruz, omuzunda uyuyorum, sabah beni eve bırakıyor ve okulda görmezden geliyor. Bir de şimdi gelmiş naber diyor. Şaka falan yapıyorsun sanırım. 

"İyiyim Cenk sen nasılsın?" sinirim sesimden çok rahat anlaşılabilecek derecedeydi.

"Bir şey mi oldu?" ilgiliymiş gibi soru sorması beni daha çok kızdırdı.

"Yoo hiç bir şey olmadı. Yalnızca dün gece vakit geçirdiğim çocuğu bu gün pek tanıyamadım." tek kaşımı kaldırmış bir şekilde laf sokarken kendimi iyi hissetmiştim. Bana çemkireceğini düşünmemiştim açıkçası.

"Ne bekliyorsun? Bir gece çıktık diye bütün gün etrafında mı dolanmalıydım?" resmen şoka uğradım. Nerede dünkü centilmen? Nerede bu öküz? Piç herif. Param parça oldum..

"Yoo öyle bir şey beklemiyorum. Kafana göre takılabilirsin. Umurumda değil!"  arkamı dönüp yürüdüğümde rezil olduğumu hissediyordum. Ona aşık olduğumu anladı kesin. Pis egoist! İçimden ona sayısız hakaret saydırırken koluma yapışan elin Dilan'a ait olduğuna neredeyse emindim. Neredeyse. Arkamı dönüp ne var Dilan diye anırdığımda Dilan dudaklarıma yapıştı. Ne Dilan mı? Ne Dilan'ı? Dilan kim? Amına koyıyım kolumdan çevirip dudaklarıma yapışan bir Cenk ile karşı karşıyayım! Normalde bu anda erimem gözlerimi kapatıp karşılık vermem gerekirdi değil mi? Peki ben ne yaptım? Hiç bir şey. Dudaklarım donmuş gibiydi onları hissetmiyordum, Cenk gözleri kapalı duygulu bir şekilre beni öperken benim gözlerim sonuna kadar açıktı ve sadece bakıyordum. Cenk kafamı ellerinin arasına almışken benim ellerim iki yanımda salak salak sallanıyorlardı. Ahh! Hadi ama İris sanki hayatında ilk defa biri seni öpüyor. Lan bir dakika. Evet hayatımda ilk defa biri beni öpüyor. Amına koyıyım Cenk ilkimi mahfettin! Ne düşünüyorum ben ya? Ayrıca rüyamda çok güzel öpüşüyordum! Cenk geri çekildiğinde benim pozisyon hala değişmedi. Bana salak salak bakan çocuğa ne söyleyeceğimi bilmiyorum ama sanırım bunu düşünecek durumda değilim. Aklımdan geçeni dilime dökmem bir saniyemi bile almadı.

"Napıyorsun?" artık tek elimi belime koymuştum kalçamı yana atmıştım ve gözlerimi ona dikmiştim. Tam bir mahalle karısı olduğuma eminim.

"Şey.. Ben.. Imm"

"Bir dahakine öperken haber ver gerizekalı kalp krizinden ölebilirdim. Ayrıca madem öpeceksin neden çemkiriyosun psikolojik sorunların mı var?" bunların hiç birini dışımdan söylememem gerekiyordu. En azından ben öyle düşünüyordum. Cenk biraz şaşırmıştı ama bu yerini koca bir gülümsemeye bıraktığında bana cevap vermeye tenezzül etti.

"Bilmiyorum. Ben sadece. Hangi anda ne hissettiysem öyle davrandım."

"Burada benim ne hissettiğimin bir önemi yok yani? Ayrıca her hissettiğini yapamazsın. Mesela ben de şu an kasıklarını tekmelemem gerektiğini hissediyorum ama yapıyor muyum? Hayır. Belki de yapmalıyım? Yapmalı mıyım?" sanırım çok üstüne gidiyorum.

"Aslına bakılırsa.. Yapmalısın. Hadi yap. Hadiii!!" kollarını ve bacaklarını açmıştı. Ne kadar komik göründüğünü tahmin dahi edemezsiniz. Kahkaha atmaya başladım. O da gülüyordu. Kollarını belime sardı ve beni kendine çekti. Elimde göğsüne vururken çok aptal olduğunu söyleyip duruyordum. İnanamıyorum, çok romantik!!

"Sen de tam bir psikopatsın ve bir o kadar masumsun. İkisini bir arada barındırmayı nasıl beceriyorsun hiç bir fikrim yok ama bu haline bayılıyorum."

"Ah bende bayılıyorum."

"Efendim?"

"Bayılıcam yani biraz daha sıkarsan belimi bayılıcam.Öledebilirim."

"Ha. Pardon." suratındaki o koca gülümsemeye bayılıyorum. Sanırım artık çenemi tutmak konusunda epey güçlük çekiyorum.

"E biz şimdi noluyoruz?"

"Nasıl noluyoruz?"

"Yani neyiz biz?" ellerimle ilk onu sonra kendimi gösterdiğimde müthiş bir öz güvene sahiptim açıkçası. 

"Tam bir salaksın biliyorsun değil mi?" bana salak mı dedi bu? Oha bunu beklemiyordum. Salak dedi bana. Tam çemkirecektim ki ağızımı açmamlar parmaklarını dudaklarıma bastırması bir oldu.

"Biz neyiz biliyor musun?" salak bu çocuk bilsem neden sorayım a be dingil? "Biz sevgiliyiz geri zekalı. Şu dakikadan sonra biz sevgiliyiz." suratımdaki koca gülümsemeye yalnızca küçük bir öpücük ara verdi. İnanamıyorum, inanamıyorum, inanamıyorum! Nerede bu Dilan. Ona bu olanları anlatmalıyım! Cenk'i babası almaya geldi ve yanımızdan ayrıldı.

Okulun kapısına döndüğümde Dilan'ın bir çocukla konuştuğunu gördüm. Sarı kıvırcık saçlı fazla uzun olmayan bir çocuk. Üst sınıflardan bir çocuk. Dilan'la neden konuşuyor ki bu? Dilan çocuğa el salladıktan sonra koşar adımlarla yanıma geldi. 

"Eee İris'ciğim naber?"

"Asıl senden ne haber Dilan'cığım." gözümle kapıyı gösterip kafamı iki yana salladım.

"Hiç ya önemli bir şey değil. Yani ders notlarını istedi o kadar."

"Peki geri zekalıcığım o çocuğun üst sınıflardan olduğunun farkında mısın acaba?

"Anaa öyle mi? E o zaman ders notlarını neden istedi ki?"

"Seninle konuşmak için başka bahane bulamadığındandır belki hı? Ne dersin?"

"Oha bana asılmış! Hiç farketmedim biliyor musun?"

"Biliyorum Dilan. Malesef anlayabiliyorum. Her neyse Cenk beni öptü." pat diye söylemem Dilan üzerinde hafif bir şoka oldu malesef.

"Dilan! Dilan! Dilaann!! İyi misin? Dilan! Heyy!!" sertçe sarstıktan sonra koluma yapışıp 

"Hemen. Çabuk. Hadiseneee!"

"Ne diyorsun lan?"

"Anlat diyorum çabuk diyorum hemen diyorum dinliyorum diyorum hala neden konuşmuyorsun geri zekalımısın anlatsana!"

"İzin verirsen anlatacağım! Şimdi şöyle ki ben buna beni takmadığı için trip attım o da bana çemkirdi sonra ben iyi dedim dçndüm gidiyordum ki kolumdan tuttuğu gibi kendine çevirdi ve dudağıma yapıştı. Sonra ben buna biz neyiz dedim sonra o bana biz sevgiliyiz dedi." Başını ellerinin arasına almış öküz sırıtışı yaparken birden bağırdı.

"Oha amına koyayım çok romantik!! Filmlerdeki gibi. Oha!"

"Tamam yeter. Sus. Yürü eve gidiyoruz." İfadesizce konuşurken arkamda hala sırıtıyordu.

Evet artık bir sevgilim var. Çok ilginç ilk defa böyle hissediyorum! Cenk çok yakışıklı değil belki. Belki kiminiz beğenmezsiniz onu. Beğenmeyin de zaten. Çünkü o benim. Her şeyiyle bana ait. Kimisine göre çok yakışıklı değil kimisine göre çekici değil, ama bana göre hem çok yakışıklı hem çok havalı hem çık çekici hem de çok yakışıklı. Ben ona aşığım. Delice seviyorum, çok seviyorum! Ahh! Kalbim yerinden çıkacak sanki. Tek düşündüğüm ne zaman ayrılacağımız. O mu ayrılacak ben mi? Ona olan hislerim, aşkım ne zaman yok olacak? Belki de evleniriz. Neyse toz pembe hayaller kurmadan uyuyayım ben. İleride üzülen taraf olmak istemem.