Bölüm 26 Deniz'in Dalgası

Start from the beginning
                                    

'Dalga geçme Cem benimle.'

'N'oldu, etkileniyor musun?'

Etkileniyorum gerizekalı beyinsiz. Valla bu gerzek tam bir kütük. Hayır romantiklikte falan gözüm yok, boşa enerji kaybı ama biraz ince olur insan, nazik olur. Kıçımın dibinden ayrılmıyor etkileyeceğim diye sonra da etkileniyor musun? Canım ben duyguları olan bir insanım. Doğal olarak yani.

Hayır sevgilim olsa nasıl baş edeceğim bununla ben acaba? İmkanı yok dinlemez bu insanı, hep burnunun dikine. Valla hiç kolay olmayacak.

Noluyo yani şimdi sana Deniz acaba? Ortada fol yok yumurta yok, sen gelmiş sevgili olmaktan bahsediyorsun. Sen evlenirsin de bununla, anca rüyanda tabi. Baktım sildin iki dakikada küçük sevgilini.

Of ya. Ben Selin'e hiç küçük sevgilim demem ki. Bir de etkileniyor musun diye soruyor. Etkimden çıkabiliyor musun olacak o soru Cem'ciğim.

Oturmuş yanıma, dikmiş gözlerini, kıvırmış dudaklarını yukarıya doğru, kendinden memnun bir şekilde beni izliyor. Ben de içimde kendi kendime cebelleşiyorum. Kim yüzünden? Ta kendisi. İnsan bir yardım eder. Anca kafa karıştır sen.

'Deniz var ya... Ne düşünüyorsun bilmiyorum ama özellikle düşünürken oluyor bu, böyle mimiklerin hızlı hızlı değişiyor ama boşluk yaratmadan birbirlerini takip ediyorlar. Çok sevilesi oluyorsun.'

Hala sevilesi diyor gıcık. Aşığım ulan sana demek o kadar mı zor? Gerçi ben de henüz söylemedim sanırım.

'Hiç bir zaman beklediğim tepkiyi vermeyeceksin değil mi? Hoşuna gider diye düşünmüştüm söyledillerim.' Hala sırıtıyordu.

Önce sinirli, sonra kafası karışmış bir ifade yaptım sanırım. Ne yapabilirim ki düşüncelerim biraz benden bağımsız yaşıyor, kontrol edemiyorum onları. Of ne cevap versem onu da bilmiyorum. Yine kendi kafamı siktim.

Uzanıp Cem'i öpmeye başladım. Cem'in dolgun hatta köfte dudakları var. Öpüşürken insanın ağzını dolduruyor ve resmen doyuruyor. Kısa bir süre emdim alt dudağını ama belirgin bir karşılık vermedi. Olsun alt dudak yeterli şimdilik.

'Gelsene buraya otur. Kaynaşsın vücutlarımız birbirine. Hem hava da serin.' Bacaklarının arasına pat parladı

Biz Cem'le çıksak baya cıvık bir ilişkimiz olacak ben bunu anladım çünkü Cem ciddi ve soğuk görünüşünün altında oldukça cıvık bir adam saklıyormuş. Yani kötü bir şey değil aslında.

Ama hava da cidden serin şimdi.

Bir de bugün bir sevgililiktir gidiyorum ama hadi hayırlısı bakalım.

Oturdum gösterdiği yere. Sarıldı Cem sımsıkı bana. Bir sigara yaktı, ağzıma verdi sonra bir tane de kendisi için yaktı. Bu şekilde iç içe içtik birer sigarayı. Sıcacık oldu içim.

Bir süre oturduk ama eli ayağı durmadı yine bizimkinin. Çok yavaş hareketlerle karnımı okşadı. Bir süre sonra yuvarlak hareketlerle göğsüme çıktı. Oradan parmaklarının ucuyla boynumu, kulağımın arkasını okşamaya başladı. Sonra elini ters istikamette hareket ettirerek penisimi avuçladı. Dudaklarını kulağıma yaklaştırıp fısıldadı.

'Deniz, dalgan çok güzeldi.'

Tabi benim anlamam birkaç saniyeyi buldu. Dalga derken avcunun içindekini kastediyordu değil mi? Kahkahamı zorla bastırıp elini tutup dalgamın üzerinden uzaklaştırdım ve ittim.

'Tamam ya bırak oynayalım.'

Zaten sertleşmişim hala oynayayım diyor ya adama bak. Bir yadan da gülüyor orospu. Neyse bıraktım çocuğu oynasın. Birazdan da emzircem.

Bir süre oynadıktan sonra yine eğildi kulağıma.

'Deniz, dalganla boğ beni.'

Dayanamadım geçirdim dirseğimi boşluğuna. Bir yandan da tutamadım saldım kahkahamı.

'Lan sen de iyi alıştın, ses çıkarmıyorum diye önce yumruk, sonra tekme, şimdi dirsek baya dövüyorsun beni.'

Kahkahamın dozu iyice arttı. Ben gülmekten yerlere yatarken Cem boşluğunu tutmuş gülmemek için çabalıyordu. Acıyordu sanırım zavallının boşluğu güldükçe.

'Hak ediyorsun Cem, Hak ettiğini veriyorum sana.'

Sanırım tek amacı beni rahatlatmak için güldürmekti. Birazdan bir travma daha yaşamamdan Cem benden daha çok korkuyor olmalıydı. İçimizdeki bu korku kahkahalarımızın dozunu iyice arttırıyordu. İkimizin de sinirleri bozulmuştu iyiden iyiye.

Yapacak bir şey yok, çıkar ilişkisi bu. İkimizin de çıkarı var bu işten ve ikimizin de birbirimize ihtiyacı var. Hatta ikimiz de birbirimizin tek seçeneğiyiz diyebilirim. İşte bu yüzden sıkıca tutunuyoruz şu anda birbirimize.

Kahkahalarımız o yüzden bu kadar içten şu anda. Hep ihtiyaçtan.

-- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- --

İncil'deki his ve hassasiyetle
Seni tanımama izin ver
Yüzündeki o gülüşü öpeceğim
Sadece zamanını söyle

Seni seviyorum demekten artık korkmuyorum
Eskiden olduğu kadar değil bebek
Ölümüne korkuyorum
Aşık olmaktan ölümüne korkuyorum

Cehennemde yanan onca insan
Buz kırıcı şeytani
Uğursuz ve üzgün (siyah ve mavi) olan kalpten
Sadece senin için

Seni seviyorum demekten artık korkmuyorum
Eskiden olduğu kadar değil bebek
Ölümüne korkuyorum
Ölümüne korkuyorum aşık olmaktan
Seninle

Seni seviyorum demekten artık korkmuyorum
Eskiden olduğu kadar değil bebek
Ölümüne korkuyorum
Ölümüne korkuyorum seninle aşık olmaktan


Sana taptığımı itiraf etmekten artık korkmuyorum
Daha önce korktuğum gibi değil bebek
Ölümüne korkuyorum
Ölümüne korkuyorum aşık olmaktan

Seninle

Seninle

Ölümüne korkuyorum

Ölümüne korkuyorum

Ve sen zehir gibi tatlısın...

TUTKU OYUNU (gay)Where stories live. Discover now