KB3-10

2.7K 153 4
                                    



Serra asansörün açılmasını parmaklarıyla kucakladığı dosyada ritim tutarak beklerken derin bir nefes aldı. Uyuyakaldığına hala inanamıyordu. Ne güzel bir gece önceden hayaller kurarak bugün giyeceklerini hazırlamış ve Betülün söylediklerinin gerçek olmasını dileyerek erkenden yatağına girmişti. Ne yazık ki izin aldığının ilk günü alarmını kapattığını unutmuş ve fazladan üç saat daha uyumuştu. Esmanın anlayışla karşılayacağını umarak aldığı nefesi yavaşça dışarı bıraktı ve kapı nihayet açıldığında asansörün önünde bekleyen iki kişiye kısa bir bakış attı. Kendisini izleyen kişinin Melek olduğunu anladığındaysa dudakları şaşkınlıkla aralandı.

"Melek, senin burada ne işin var?"

"Siz tanışıyor musunuz?" Melek Serranın sorusuna cevap verememiş olmaktan dolayı oldukça memnundu. Aydının odasından çıkan üçlü tam zamanında yanlarına gelmiş ve Betül tam zamanında olaya dahil olmuştu. Aslında Melek Serraya ne cevap vereceğini gerçekten bilmiyordu. Evet, onun ve Ardanın arasını düzeltmek için işe başlamak istemişti fakat Borayı gördükten sonra bu isteğinden vazgeçmişti. Boranın adını duymaya dahi katlanamazken onun yanında çalışmak demek Melek için kapanmamış yaraya tuz basmaktan farksızdı. Her ne kadar Bora Bey ikisinin de eşit derecede acı çektiğini iddia etse de.

Bora ve Melek aylar sonra yeniden karşılaştıklarında Bora aşk acısı çekiyordu. Daha sonradan bu acı nefrete dönüşmüş ve ne zaman Melekle bir araya gelse uğradığı ihanetten bahsetmişti. Melekle ne yaptıysa hepsini sinirinden ve yaşadıklarını unutmak için yapmıştı ama Melek için aynı şey geçerli değildi. Melek günden güne Boraya bağlanmış, onun her istediğini yanlış doğru sorgulamadan kabul etmiş ve gittiğinde sudan çıkmış balığa dönmüştü. Kesinlikle Boradan daha çok acı çekmişti. Bora Betülle yaşanan her şeyi silmiş olabilirdi ama bu Melek için mümkün değildi. Borayla yaşadıklarını silemezdi, hissettiklerini kalbinden o kadar kolay silip atamazdı.

Boranın söylediklerinin bu kadar ağrına gitmesi de bu yüzdendi. İkisinin de eşit acı çektiğini ve ayağa kalkmak için eşit derecede çaba harcadığını söylüyordu. Hayır eşit acı çekmemişlerdi. Boraya aşk acısı çektiren Melek değildi fakat Meleğin kalbinin bu kadar acımasının tek sorumlusu Boraydı. Bora ayağa kalkmak için çok çaba harcadığından bahsediyordu ama atladığı bir şey vardı ki bu da Meleğin hala ayağa kalkamamış olduğuydu. Zor zamanlarında yanında Arda vardı, daha sonrasındaysa abisi ve Filizin ilişkisiyle biraz durulmuştu. Bora bey, o günlerinde yanında olan adamı mutlu edebilmek için yeniden çalışmaya başlamasını ayağa kalkmak olarak değerlendiremezdi. Buna hakkı yoktu.

Hayır, istifa etmeyecekti. Artık bu yerde çalışmak için başka bir amacı daha vardı.




Serra kendilerine doğru gelen üçlüden bir kişiyi kaçamak bakışlarla süzdükten sonra Betüle döndü.

"Evet, tabi ki. Melek..." Eliyle kızı işaret etti. "...Semihin kız kardeşi. Hani sana bahsetmiştim."

"Sen ciddi misin?" Serra kızlar gecesinde tüm yaşadıklarını ve Semihle kardeşi hakkında bildiklerini kızlara anlatmıştı fakat o Meleğin Boranın eski arkadaşı Melek olabileceği Betülün aklına hiç ama hiç gelmemişti. Şaşkınlıkla Meleğe dönerken abisinin sert sesiyle yerinde zıpladı.

"Siz daha yeni mi geliyorsunuz Serra hanım?" Serra kendisine ilk defa bu kadar yüksek sesle konuşan Aydına yutkunarak baktı.

"Ben... uyuyakalmışım-"

"Bir haftalık sebepsiz izin kullandıktan sonra ilk iş gününüzde uyuyakalıyorsunuz öyle mi? Gerçekten iş aşkınız gözlerimi yaşarttı. Japonlarla olan görüşmelerimizi bugün mesai çıkışına kadar nasıl yetiştirebileceğinizi gerçekten merak ediyorum Serra hanım!" Aydın Serranın indiği asansöre bindiğinde asansör kapısı kapanıncaya kimse kadar ağzını açıp tek kelime etmedi.

Serra kırmızı gözleriyle hala asansör kapısına bakakalırken Betül yavaşça arkadaşının koluna vurdu.

"Sana birkaç gündür sinirli olduğunu söylemiştim. Neden geç kaldın ki?" Tugay ellerini cebine yerleştirirken başını salladı.

"Biraz önce içeride bana bile bu kadar sert değildi. Sanırım sana patladı Serra."

Serra dolan gözlerini saklamak için hiç kimsenin yüzüne bakmadan odasına doğru giderken omuzlarını silkti.

"Haklısınız, gerçekten çok sinirli. Bana..."




Devam edecek...




Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin