Bundan Sonra Birini Sevebilir Misin?

15.3K 568 41
                                    

Gökçe'nin ağzından

Başımı kaldırıp kafamı yana çevirdim ve gözlerine baktım. Bakışları güzel olan manzaradaydı. Gün geçtikçe ona olan aşkımın artması beni korkutuyordu. Bilmeden kendini bana aşık etmişti. Gülümsedim burukça. Bunu hiç bir zaman bilemeyecek olması beni üzüyordu.

"İyi de..." Dedim bana bakmasını sağlamak için. Öyle de oldu. Gözlerini bana çevirdi. "Bu olayda senin bir suçun yokmuş ki!" Az önceki ben gibi gülümsedi. "Öyle mi dersin? Her gün aklımda ve bazen dayanamayacak gibi oluyorum." Başımı yana yatırdım. "Sen bir suçun olduğuna kendini inandırmışsın. Ama ben tarafsız olarak dinledim ve bu çok saçma! İlla ki bir suçlu arayacaksan bu o kız olmalı! Adı Esra mıydı?" İsmini duymasıyla yine gözleri koyulaşmıştı. Gerçekten aşık olmalıydı. Aklıma gelen şeyle bakışlarımı önüme çevirdim. Dokuzuncu sınıfta onu bir kıza gülümserken görmüştüm. Bu o kız olmalıydı. Demek sadece aşık olunca öyle gülüyormuş. Sol tarafım birazcık acıdı. O gülüşü göremeyecek olmam beni üzmüştü.

"Esra benim en masum yanımdı. Bana kazık atmadan önce tabi ki! Sonra hep aklımda şu düşünce oldu. Benim kendim seçip aşık olduğum insan bile bu kadar kötüyse bu hayatta kim iyi ki?" Ona döndüm. "Yanlış bir bakış açısı! Senin görmediğin ve belki de sana deliler gibi aşık olan bir insan vardır. Ve bu insan seni üzmekten korkuyordur. Böyle olamaz mı?" Alayla gülümsedi. O kadar inanmıyordu ki! "Hayatta inanmam. Tamam kızların bana karşı bir ilgisi olduğunu biliyorum ama o kadar büyük bir şey olacağını sanmıyorum." Deyip bakışlarını manzaraya çevirdi.

Bana tüm hikayeyi anlatmıştı. Esra'ya dokuzuncu sınıfta aşık olmuştu. Bir ay kadar çıktıktan sonra kız Kayra'dan uzaklaşmış. Nedeni ise Esra'nın Yağız'a ilgi duymasıymış. Yağız Kerem'in bahsettiği çocuk olmalıydı. Bu olaya kadar Kayra'nın en yakın arkadaşıymış. Ama Yağız da Esra'yı sevince Kayra'yı umursamadan sevgili olmuşlar. Kayra Yağız'dan böyle bir ihanet beklemediğinden çok üzülmüş ama sonra hem Esra'yı hem de Yağız'ı silmiş. Bir kaç ay sonra Yağızla da ayrılmışlar. Esra ise tüm bu olanlarla yetinmeyip Kayra'yla görüşmek istediğini söyleyip çağırmış. Kayra ilk başta gitmese de Esra'nın her gün arayıp rahatsız etmesiyle mecburen gitmiş. Bunlar buluşunca Esra diğer yandan buluşmaya Yağız'ı da çağırmış. Kayra ile konuşurken bir an da Esra Kayra'yı öpünce bunu Yağız görmüş ve ikisi kavga etmeye başlamış.

Kavga ettikleri yer sokağın tam yanı olduğundan o kargaşa içinde hangisinin kolu -hala bilinmiyor- Esra'ya çok güçlü bir şekilde gelince Esra yola düşmüş. Gelen araba da onu görmeyip çarpınca Esra komaya girmiş. Yaklaşık olarak üç ay kadar komada kaldıktan sonra ise dayanamamış ve ölmüş.

Anlayacağınız Esra iki en yakın arkadaşın arasını fena bozmuştu. Kayra bana bunları anlatırken gözleri kaç kere dolmuştu ama hiç akmamıştı o gözyaşları. Birinin karşısında ağlamanın utanç verici olduğunu mu düşünüyordu acaba?

"Hiç ağlamıyorsun." Dedim mırıldanarak. Sesim daha çok  çok kendimle konuşur gibi çıkmıştı. Bakışlarım ona dönük değil oturduğum tepenin aşağısında sallanan ayaklarımdaydı. "Ağlamayı sevmiyorum." Gülümsedim. "Ben de ağlayarak rahatlıyorum."

"Çok farklıyız." Dedi kendi kendine konuşur gibi. Ona baktım. Yine bana bakmıyordu. Gözlerini hafifçe kısmış karşısına bakıyordu. "Anlaşamıyoruz." Dediğim an hafifçe güldü. Ne güzel gülüyordu yahu! İstemsizce ben de gülümsedim. "Çok asi ve inatçısın." Kızmış gibi görünmeye çalıştım. Ama gülesim geliyordu. "Sen nesin peki? Benden inatçısın be! Keçi!" Bana baktı. "Daha önce senin gibi bir kızla tanışmamıştım." Başımı hafifçe yana yatırdım. "Tatlı ve güzel olarak mı?" Alayla başını salladı. "Hayır, böyle saf ve içinden geleni direk söyleyebilen biriyle..." Konuşmama fırsat vermeden mırıldandı. "İnsanlar ismimi duyunca değişiyorlar. Kötü bir şey söyleyeceklerse bile yutup sahte yüzleriyle ve o sahte kelimeleriyle konuşuyorlar."

DİRİLİŞ (ASKIDA)On viuen les histories. Descobreix ara