1~Saldırı~

11.2K 430 44
                                    

Son bir haftadır gazetelerde, haberlerde her yerde bir olaydır dönüp dolaşıyor. Ülkemizde insanlar hunharca öldürülüyor.

Ve bunu ne bir kamera nede bir insan görüyor. Hayvan saldırısına benzeyen bu saldırıyı hangi hayvanın veya kimin yaptığı belli değil.

Tabii bizim gençlerin sosyal medyada uydurduğu olaylar bambaşka. Saldırılarda geriye hiç bir ipucu bulunmasada sosyal medyada ki bu saçma hikayelere inanmıyorum.

Üzgünüm ben kendimi tanıtmadım. Bu konu o kadar çok gündemde ki kafam allak bullak oldu. Ve artık sıkıldım bu konudan.

Ben Dolunay AY. Çoğu insan soyadım ve adımla dalga geçsede ben adımı ve soyadımı seviyorum.

Şuan bir cafede oturuyorum ve arkadaşım Emma'nın gelmesini bekliyorum. Yaz tatiline yeni girdik. Aslına bakılırsa pek de başarılı sayılmam derslerimde. Lise son öğrencisiyim. Ama bir yıl kaldım. Yani 19 yaşındayım. Reşitliğimin verdiği haklarla kendi evime çıktım. Tabii arkadaşlarımla.

"Dolunay" diye bir ses duymamla düşüncelerimden sıyrılmam bir oldu. Neden mi? Çünkü bu Emma'nın sesi ve cafenin ortasında bağırarak bana doğru koşuyor. Ahmak kız.

"Ne oldu Emma kendine gelsene kızım" diye sinirli ve kısık bir ses tonu ile ona kızgınlığımı gösterdim. Çünkü tüm cafe bize dönmüştü ve rezil olmuştuk. Ve tam karşı çaprazda semte yeni taşınan cool çocuk oturuyordu.

"Ay dur bir dakika" dedi ve karşıma oturdu. Ben ise ona sert bir tavır takınarak bakıyordum. "Ne var kızım ne oldu?" dedi. Ses tonu hala yüksekti ve ukala bir tavır takındı. Ve hala herkez bize bakıyordu. İç çekip kafamla etrafı gösterdim. "Ne bağırıyorsun kızım ya herkez bize bakıyor." dedim dişlerimi sıkarken.

"O bende" dedi ve ayağa kalktı. "Ne yapıyorsun ya" diye engellemeye çalıştım. Ama o ısrarla ayağa kalktı ve "Pardon bir sorun mu var önünüze dönün" diye bağırdı.

Lanet olsun yine bu kız beni rezil etti. Ve hiç bir şey olmamış gibi oturdu karşıma. Tam o sırada bir garson geldi masaya ve hesabı bıraktı. "Sanırım bir yanlışlık oldu. Biz hesap istemedik." dedim. Ama parson öylece yüzüme bakıyordu.

Aman tanrım. Tabii ya. Çantamı açtım ve içerisinden 200 lira çıkardım. Hesap kutusuna koydum ve garsona uzattım. "Üstü kalsın" dedim gözlerimi ona dikerek.

Bir kahveye 200 lira. Evet biraz zenginim. Yani babam zengin. Ama para benim için bir araç. Babam her ne kadar ısrar etsede onlardan uzak bir yerde bir rezidansda oturuyorum. Tercih meselesi.

Emma'nın kolundan tutarak dışarıya çıkardım. "Ne oluyor ya. Sen hesap istediğini mi unuttun?"
"Hayır bayan gerizekalı. Bizi cafeden kovdular. Şimdi düş önüme. Ve sus" dişlerimi sıkarak ve sinirle söylemiştim.

"Nereye" dedi sorar gözlerle. "Madem buradan atıldık sahil kenarına geçelim." dedim ve onu itekledim.

"Sana bir şey söy...." derken onu susturdum ve "Orada söylersin" dedim. Ve sahil yoluna doğru ilerledik. Birden telefonuma mesaj geldi. Yavaşladım. Emma ise telefonla ailesi ile konuşuyordu. O önden hızlı hızlı yürüyordu.

Mesajı açtım. Gizli bir numaraydı. "Dikkat et ⚠" yazıyordu. "Bu ne demek" diye fısıldadım ve tam yolun karşısından geçecekken bir araba hızla bana doğru geliyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Öylece kalakalmıştım. Gözüne ışık tutulan tavşan gibi.

O sırada bir el beni belimden kavradı ve yolun kenarına çekti. Tabii o sırada dengemiz kayboldu ve yere düştük. Ama yan yana düştük.

"Lanet olsun" dedim ve ayağa kalktım. Oda benim gibi ayağa kalktı. "Çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız. Bu arada Üzgünüm iyi misiniz? " diye sordum. Ellerini saçlarına geçirdi. O fazla yakışıklıydı sanırım.

ACEMİ VAMPİR Where stories live. Discover now