Sayfa 46

15.2K 546 5
                                    


Tabi ki bende ağladım. Ama baba evinden gittiğim için değil! Ağladım çünkü annem geldi aklıma. Şu an yanımda değildi, düğünümü göremiyordu. Hem de öyle bir ağladım ki hıçkıra hıçkıra. Komşuların çoğu da benimle birlikte ağladılar. Çünkü benim ağlama sebebimi çok iyi biliyorlardı.

Kına faslından sonra herkes dağıldı. Bizde eve geçtik. Yarın erkenden kalkıp kuaföre gidecektim. Odama geçip uzandım ama uyumak ne mümkün. Bugün benim son gecemdi. Bu odadaki ve bu yataktaki son gecemdi.

Yarın başka bir yerde uyuyacaktım. Ve muhtemelen de ömrümün geri kalanını başka yerde geçirecektim. İçimi bir burukluk kapladı birden. Tamam, gitmek istiyordum evet ve hâlâ da istiyorum. Ama annemin hatıraları ile dolu bu evden temelli gitme düşüncesi üzülmeme sebep olmuştu.

Düşünmeyi bırakıp uyumaya çalıştım. Ve bir süre sonra zorda olsa başardım. Çünkü yarın beni yorucu bir gün bekliyordu...

* * *

Evet, sonunda beklenen gün gelmişti. Tesettürlü gelin olmama rağmen, adetten denilerek beni kuaföre götürdüler. Kuaför "Çok güzel ve minyon bir yüze sahipsin, bu nedenle hafif bir makyajla sadece iri, ela gözlerini öne çıkarmak istiyorum "dedi.

Aslında bunu dahi istemiyordum ama Cemile anamın aşırı ısrarı karşısında kabul etmek zorunda kaldım. Beyza normalde kapalı olduğu halde düğün için saçlarını yaptırıyordu. Kuaför, O'nun uzun saçlarını, maşalarla sarıp lüle lüle yapmıştı.

Görücü Usulü AşkNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ