٣٩

6.4K 886 281
                                    

24.05.2012
05.04pm

Bugün senin için eve gitmiyorum. Sana matematik çalıştırmak için çalışma odalarına geçiyoruz.

Ne kadar mükemmel olsanda matematik konusunda çok kötüsün Taehyung.

Bir soruya harcadığımız zamana rağmen seninle olmak güzel.

Anlamaya çalışırken kırışan alnın ve sinirlenince çatan kaşlarını izliyorum. Kalemi sıkı sıkıya tutuyor ve soruyu çözmeye çalışıyorsun.

"Taehyung sana anlattığım kuralı hatırlıyor musun?"

"Deminden beri söylediğin binden fazla kuralı göz önünde bulundurursak," diyorsun ve bana dönüyorsun. "Hayır!"

Ensene gelişi güzel bir şaplak yapıştırıyorum.

"Ah! Acıttın." diyorsun.

"Kaç saattir sana ne anlatıyorum Taehyung?! Basit bir kuralı bile aklında tutamayacaksan sınavda ne yapacaksın?"

Küçük bir çocuk gibi dudak büzüyorsun.

"Bak soruda tan20 . tan70=x diyor. Bize burada x'i bulunuz demiş." diyorum.

İşaret parmağınla x'in olduğu yeri gösteriyorsun.

"X, burada diyorsun." Sonra kendi yaptığın espiriye delice gülüyorsun.

"Pisagor burada olsaydı Taehyung, ağlardı." diyorum.

"Espiriden de anlamıyorsun." diyorsun.

"Tae! Yarın sınav var ve sen en kolay soruyu bile yapamıyorsun."

Ciddileşen yüzünle soruya dönüyorsun. Soruyu az öncekinden farklı, kolayca cevaplıyorsun.

"tanx . cotx=1 formülüne göre çözmemiz gerekiyor." diyorsun.

Şaşırıyor ve sana bakıyorum. Biliyor olmana rağmen söylememeni anlayamıyorum.

"Sadece seni sinir etmek hoşuma gidiyor." diyorsun ve bundan zevk aldığını gösteren bir gülümseme sarıyor yüzünü.

"Aynı zamanda Pisagor'u ağlatmayı çok seviyorum!"

Çalışma odasında bulunan diğer öğrencilerden gelen "Shh..." sesi ile yüksek sesle gülüştüğümüzü yeni anlıyoruz.

Gülüşümüzü kıkırtıya düşürüyoruz.

Sen öyle gülümsedikçe bataklık misali giderek sana batıyorum, Taehyung.

En sonunda bu bataklığın beni yutmasından korkuyorum...

if you || kth. ✓Where stories live. Discover now