02.12.2011
04.02pmÖğleye doğru yağmaya başlayan karı izliyorum. Öğretmenin sesi uzaklardan gelmeye başlıyor ve giderek karın büyüsü altına çekiliyorum.
Zil sesi büyüden kurtulmama yardım ederken evlerine gitmek için can atan insanlara bakıyorum. Onlardan farklı sıramda oturuyorum.
Çantama kitapları koyduktan sonra sınıfta sona kaldığımı fark ediyorum. Okuldan çıkarken yüzüme vuran soğukla yüzümü atkıma daha çok sokuyorum.
Eve doğru attığım adımlara rağmen gitmek istemiyor gibiyim.
Omzuma çarpan bir kartopu ile şaşırıyorum. Etrafı senin gülüşün sarıyor. Görüş alanıma sen giriyorsun. Gülüşünden kısılmış gözlerine bakarken yine bir kartopu atıyorsun.
"Dışarıda seni beklerken dondum." Diyorsun.
"Cidden en son çıkmak için yemin mi ettin?""Üzgünüm," diyorum. "Eve gitmek için diğerleri kadar istekli değilim." Diyorum.
Sessizce yürümeye başlıyoruz. Adımlarımız uyum içinde atıyoruz. Kar taneleri omuzlarımızda birikirken sesinin tınısı kaplıyor dört bir yanımı.
"Hiç arkadaşın yok mu?" Diyorsun ve bir süre bekliyorsun.
"Yani benim dışımda. Seni ne zaman görsem yalnızsın."
Gülümsüyorum.
"Benim ihtiyaç duyduğum bir kişi var." Diyorum.
"Kim?" Diye soruyorsun.
Sen olduğunu bilmeden...
أنت تقرأ
if you || kth. ✓
قصص الهواة"Eğer sen..." dedi ve bir süre gözlerimin içine baktı. "Beni beklemeseydin ben bu koca şehirde kaybolacaktım." Yüzümüz giderek birbirine yaklaşırken nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Eğer sen," dedim bu sefer. "Yanıma gelmeseydin, yıldızlara olan...