İki Yıl Sonra
"Tanrım Miami'yi seviyorum..."
Mutlu bir mırıldanmayla gözlüklerimi düzelttim ve güneşlenmeme kaldığım yerden devam ettim. Deniz, kum güneş. Cennet diye buna derim.
Tam uyumaya başlıyorum, vücudumda hissettiğim ani soğuklukla yerimden sıçradım. Kaşlarımı çatarak etrafıma baktığımda ilk gördüğüm şey somurtan Tyler'dı. Üzerime buzlu suyu dökmüştü. Piç kurusu.
"Manyak mısın sen be?" diyerek çıplak göbeğimdeki suları kolumla sildim. "Uyuyoruz şurada. Geri zekâlı."
"Sana yüz bin kere şöyle oturma dedim," diye homurdandıktan sonra yan şezlonga oturdu.
Nişanlıma ters bir bakış atarak bunu evde konuşacağımızı belirttim. Evet, doğru. NİŞANLIM.
Nişanlıyız. Biz. İkimiz. Ben onun nişanlısıyım.
Merak ediyorsunuz değil mi? Pekala, anlatıyorum.
Babam hapisten çıkar çıkmaz mafya işlerine giriştiği için tekrar hapse girdi. Davası hâlâ sürse de herkes müebbet yiyeceğini söylüyor. Gram üzülmüyorum.
Babamın pisliklerini polise anlatan Jasper'mış. Bunu neden yaptı hâlâ anlamıyorum ama ona minnettarım. Şimdi CEO'luk yapıyor ve geçenlerde söylediğine göre kadınlara tekrar ilgi duymaya başlamış. Artık kendini eşcinsel olarak değil biseksüel olarak tanıtıyor.
Neyse işte devam edeyim. Ablam psikolojik tedavi görüyormuş ve duyduğum kadarıyla psikoloğuyla evleneceklermiş. Birkaç kez özür mesajı attıysa da cevap vermedim. Artık onunla muhattabımı tamamen kesmiştim.
Bunun dışında olağan dışı bir şey yok aslında. Shaun ve Amy California'ya bir kampa gittiler. Camille ve Jasper bizimle beraber burada, Miami'deler. Evet. Nihayet tatile gelebildik.
Sanırım okul mevzusunu da merak ediyorsunuz. Müdür devamsızlıklarımızı sildi. Bunu neden ve nasıl yaptığını bilmiyorum ama nihayet mezun olabildik. Babam bir konuda haklıymı. Tyler'ın babası öldü. Cenazesine gittik ama pek fazla durmadık. Zaten adamcağız yıllardır hastaymış. Bütün mal varlığını Tyler'a bırakmış. Tyler şu an en genç zenginler listesinde ilk onda. Hayatımız daha mükemmel olamazdı.
İşte şimdi de buradayız. Dört arkadaş Miami'de tatil yapıyoruz. Tyler deniz kenarından iki tane yazlık aldı. Sanırım buraya taşınacağız.
Şimdiki zamana dönebilir miyiz?
İç çekerek oturuşumu düzelttim ve gözlüklerimi çıkararak limonatama bir bakış attım. Tyler boğazını temizleyerek gözlüklerini düzeltti ve sırt üstü uzanmaya başladı.
"Onu içmek istemeyebilirsin."
Kaşlarımı çatarak bardağa baktığımda dibinde kum olduğunu gördüm.
"Limonatama kum mu attın?" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Lanet olsun neden?"
Gayet rahat bir tavırla omuz silkti. "Dediğim gibi her yerin görünüyordu."
"Ve bu yüzden limonatama kum attın öyle mi?" Gözlerimi devirerek güneş kremimi elime aldım. "Çocuk gibisin."
"Eğilme."
Yani bana bakmadan bile hareketlerimi görebiliyordu. Tıpın açıklayamadığı yaratık; Tyler Walker.
Kremin birazını göbeğime döküp sürmeye başladığımda Tyler'ın yerinde huzursuzca kıpırdandığını fark ettim. Vay canına bu çok eğlenceli.
