Bölüm 48 / İntihar Et

53.3K 2.1K 155
                                    

İki Hafta Sonra

Elim kolum bağlı. Değil telefona ulaşmak, odadan dışarı adım bile atamıyorum. Penceremin altında altı tane, kapımın önündeyse dört tane koruma var. Babam beni tanımaya başlamış.

Tyler'dan haber alamıyorum. Tamı tamına iki haftadır ne yüzünü gördüm ne de sesini duydum. Zaman geçtikçe daha da çok özlüyorum. Yorulduğumu hissediyorum. Pes etmeye yaklaştığımı fark ediyorum ancak buna izin veremem. Bu kadar şey için savaşmışken yarı yolda bırakamam.

Tyler'a ihanet edemem. Özellikle benim için yaptıklarından sonra.

Düşünmem gerek. Hadi Hailey. Tek yapman gereken ona ulaşmak. Lanet olsun korkaklığın sırası değil. Şimdi değil, hayır hayır hayır...

Sanırım taktik değiştirmenin zamanı geldi. 

Uzun zamandır yattığım yataktan doğrulup etrafıma baktım. Buraya kadar. Harekete geçiyorum.

Odanın kapısını aralayarak kafamı çıkarttım. Anında bana dönen devasa adamlara başımı dikleştirerek baktım. Gözümü korkuttuklarını mı sanıyorlar? Hayır, sadece beni sinirlendiriyorlar.

"Babamla konuşacağım," dedim kapıyı iyice açarak. "Çekilin önümden."

Birbirlerine şüpheyle baktıktan sonra siyahi olan bana döndü. "Odadan çıkmanız yasak."

"Sıkıyorsa engelle," dedikten sonra elimle ittirdim ama yerinden bir milim bile kıpırdamadı. Az önce konuşan bir süre dik dik bana baktıktan sonra iç çekti.

"Tamam."

Yola gel.

Dört tane mafya tipli herifin eşliğinde pahalı merdivenleri çıkmaya başladık. Söylediklerine göre babamın çalışma odası bir üst kattaydı.

    Nihayet odasına gelebildiğimizde diğerlerinden daha insani görünen zenci korumaya baktım. "Siz gidin."

Cevap vermedi. Omuz silkerek ahşap kapıyı açarak içeri girdim.

Daha adımımı atar atmaz duyduğum tetik sesiyle donup kaldım. Babam silahını bana doğrultmuştu.

"Ellerini kaldır," dedi sert bir sesle. O an kahkaha atmak istedim. Babam benden korkuyor!

"Merak etme sert çocuk," dedim ellerimi havaya kaldırırken. "Isırmam."

"Üzerini arayın."

Güldüm. Sinirlerim o kadar bozulmuştu ki delirmeye başladığımı düşünüyordum. İki tane adamın bana yaklaştığını görünce dudaklarımı büzdüm.

"Kısa günün kârı ha?"

Büyük bir ciddiyetle üzerimi aradılar. Sonra geri çekildiler. "Temiz."

Babam şüpheyle silahını indirdi. "İyice baktınız mı? Saçlarına falan da bakın. Bu ruh hastasının ne yapacağı belli olmaz."

Haklıydı. 

İşlem tekrarlandıktan sonra silahsız olduğuma inandı ve silahını beline soktu. Yüzünde bir gülümseme vardı.

"İlerleme kaydediyoruz."

Gözlerimi devirdim. "Senden bir şey isteyeceğim."

"Hiçbir yere gidemezsin."

Vay canına. Sanırım salak kızı oynamam gerek.

"Baba bu şekilde aramızı düzeltemezsin," dedim kollarımı kendime dolayarak. "Ne zamana kadar burada kilitli kalacağım? Dışarı çıkmak istiyorum."

Aptal biri değildi. Kafasında tartıyordu. Hadi, hadiiii.

Tek yapmam gereken dışarı çıkmak ve Tyler'ı aramak. 

O kadar da zor olmamalı.

Kapının çaldığını duyunca kaşlarımı çattım. Kim gelmişti ki?

Kapının açıldığını belirten sesi duyduğumda arkamı döndüm. Sarışın bir genç bize bakıyordu. Vay canına. Harbi yakışıklıydı.

"Hey," dedi gülerek. "Yanlış bir zamanda mı geldim?"

Babama bir bakış attığımda gözlerinin değişik bir parıltıyla yanıp söndüğüne yemin edebilirdim.

"Hoş geldin Jasper. Tam zamanında."

Jasper yavaş adımlarla yanıma gelerek bana bakmaya başladığında kaşlarımı çattım. "Neye bakıyorsun?"

Alnı kırıştı. "Tamam. Sen Hailey'sin."

"Ünüm almış başını gidiyor," diye mırıldandım ayağımı yere sürterek. Yüzünü buruşturdu ve bana son kez baktıktan sonra babama yürüdü.

Çok yakışıklı olduğunu söylemiş miydim?

Ayrıca başka bir gıcık huyum daha vardır. Kiminle tanışırsam tanışayım ilk dakikalar mutlaka o kişiden nefret ederim. Tyler'da bile böyle olmuştu ama gariptir ki bu çocuktan istesem de nefret edememiştim. 

Yo yo yo yo, hayır, asla düşündüğünüz gibi değil. O kötü düşünceyi aklınızdan çıkarın lütfen.

"Nasılsın?" diye sordu babam sevecen bir şekilde. Jasper gülümseyince sağ yanağında tatlı bir gamze ortaya çıktı.

Cevap vermeden ellerini ceplerine soktu. Tanrım cidden çok tatlıydı.

Ama garip bir havası vardı... Tyler'daki psikopat bakışlar ve her an kavga çıkarabilecek bir tipi yoktu. Oldukça sakindi.

"Jas, kızımla tanıştın mı?" dedi babam yapmacık bir sesle. Çocuk bana gülümsedikten sonra tekrar babama döndü.

"Hayır."

"Güzel. Hailey hazırlan tatlım. Dışarı çıkıyorsunuz."

Ha?

Pekala.

A Planı: Elindekiyle yetin.

"Sizinle beraber on beş adamım gelecek."

B Planı: İntihar et. 

Bir bakalım. Acaba bu konu hakkında ne yapabiliriz.

Bölüm Ceren (CerenPehlivan) içiiiiinnn :*** :D

Ayrıcaaa Hailey bu olaylara çok pasif kaldı gibi görünüyor. Aklımda bazı planlar var, sabredin sadeceee :D

Bi de bu yeni çocuğu nedense çok sevdim :D Multimedia'da Jasper varrr :D Biliyorum biliyorum, mükemmelliğe karşıt biri olarak bu çocuk diğer karakterlere göre biraz fazla 'iyi' ama sebebi var, felsefemden vazgeçmiş değilim yani :D

Yorumlarınızı bekliyoruuumm :D

Sarı BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin