Tyler
Bir hafta boyunca Shaun’la hiç görüşmedik. Zamanımın çoğunu Hailey’le geçiriyordum. Hatta haftalardır işe bile gitmemiştim. Hailey’i yalnız bırakamıyordum, daha doğrusu bırakmak istemiyordum. Lanet olsa bir düğüm gibi birbirimize dolanmıştık ve çözülmeye niyetimiz yoktu.
“İyi bir bahanen olsa iyi olur,” diye mırıldandım Shaun’un odasına girerken. “Beni sevgilimin yatağından çıkartıp buraya getirtiyorsun.”
“Aman ne sevgili,” diye homurdandı ve oturmakta olduğu sandalyeden kalktı. “Bugün Timothy aradı.”
Gerildim. Tim, çalıştığım yerin sahibiydi. Uzun süredir ortalarda yoktum, fark etmemiş olması imkânsızdı.
“Eee?” dedim sert bir sesle. Shaun kahverengi saçlarını karıştırdı ve ceplerini karıştırmaya başladı.
“Oldukça kızgın. Sana.”
“Bana kızgınsa sana da kızgındır.”
Aslında ne dediğini az çok tahmin ediyordum. Neden gelmediğimi, böyle devam edersem atılacağımı falan filan.
“Çatlak sevgilini duymuş,” dedi kaşlarını kaldırarak. “Onunla tanışmak istiyormuş.”
“Hailey’e çatlak diyip dur-Ne?”
Tim.
Hailey’i duymuştu ve onunla tanışmak istiyordu.
Lanet olsun.
“Neden Hailey’le tanışmak istiyormuş?” diye sordum kaşlarımı çatarak. Tim neredeyse hiç kimseyle konuşup görüşmezdi, ben bile onu sadece dört beş kez görmüştüm. Harika. Başımda sürtük bir abla ve manyak bir baba varken birde gizemli patron çıktı. Böyle durumlarda Hailey’nin ne dediği aklıma geldi.
Bu Tanrı’nın bize orta parmağını gösterip sırıtmasından başka bir şey değil.
Ona kesinlikle hak veriyordum.
“Dinle,” dedim derin bir nefes alarak. “O aptal piç kurusuna söyle, beni de Hailey’i de unutsun. İşi bırakıyorum.”
“Ne?”
Arkamı dönüp çıkıyordum ki omzumdan sıkıca tuttu ve gitmemi engelledi. Gözlerimi kısa bir an kapattım ve derin bir nefes alarak ona döndüm. Yüzü allak bullak haldeydi.
“Sen aklını mı kaçırdın?” diye sordu kaşlarını çatarak. “Bu iş sayesinde milyonlar kazandın!”
“Evet, kazandım. Ve bu bana yeter. Fazlasını istemiyorum.”
Başını iki yana salladı. Biliyordum, haklıydı. Buralara kadar çok zor gelmiştim. Bu işe başlarken hırsım, öfkem ve asiliğim her şeyin üstündeydi. Bana göre bir amacım yoktu. Dünya için bir hiçtim. Sevilmiyordum. Oysa şimdi Hailey vardı. Nefes almam için bir sebep, bir umut.
“Artık mutlu olmam gerek Shaun,” dedim iç çekerek. “Hailey beni mutlu ediyor.”
Yüzünü buruşturdu ve kollarını göğsünde kavuşturdu. “O kız bir manyak, Tyler. Geçen hafta görmedin mi? Resmen Allison’ı zehirlemeye çalıştı.”
“Amacı bu değildi,” dedim ister istemez sertleşerek. “Sürtüğün adam akıllı durup sevgilimin sinirini bozmasaydı o zaman.”
“O kızın aramıza girmesine izin veriyorsun,” dedi alnını kırıştırarak.
“Kendine çekidüzen ver Shaun,” dedim gözlerine sertçe bakarak. “Amy’den sonra harabeye döndün. Ve sırf ona benziyor diye Allison’ı kullanmayı bırak. O kızdan kurtul.”
Shaun’a kızamıyordum. Amy’yi terk eden kendisi olmasına rağmen ondan sonra asla eskisi gibi olmamıştı. Bu uzun zaman önceydi ancak Shaun hâlâ bunun etkisinde gibiydi. Allison her ne kadar sürtüğün teki de olsa onu kullanmasına izin veremezdim. Benim tanıdığım Shaun bu değildi.
“Seni anlıyorum,” diye konuşmama devam ettim. “Onu özlüyorsun. Deli gibi. Ona bakışlarını yakalıyorum. Sırf onun için okula geliyorsun. Bence artık bu işkenceye bir son ver.”
Sessiz bir anlaşmayla birbirimize baktık. Ardından omzuna bir yumruk attıktan sonra odadan çıktım ve salonda televizyon izleyen Camille’in yanına uğradım.
“N’aber?” diye mırıldandım, alnından öperken. Gözlerini televizyondan ayırmadı.
“İyi. Senden?”
“İyi. Ağabeyine göz kulak ol.”
Sözlerimle beraber gözlerinin hızla bana çevrilmesi bir oldu. Ağabeyine düşkündü, biliyordum.
“Nesi var?” dedi yerinden kalkarken. “Hasta mı oldu? Belliydi zaten. Bırakamadı gitti şu uyuşturucuyu da. Off.”
Kolundan tuttum ve onu kendime çevirdim. “Ağabeyin ruh hastası canım,” dedim kaşlarımı kaldırarak. “Eski sevgilisini unutamadı. Sen bilmezsin tabii, yaşın küçük.”
“Emin ol senden daha çok şey biliyorum,” dedi güzel gözlerini kısarak. “Uçmuşken yanında sen değil, ben oluyorum.”
“Onu hiç kullanırken yakaladın mı?” dedim bu sefer elimi omzuna koyarak. Alnındaki perçemlerini geri ittirdi ve kafasını salladı.
“Yastığının altında buldum. Bir onluk paketle Amy’nin resmi vardı.”
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafamı sallayarak omzunu bıraktım. Shaun eskiden de uyuşturucu kullanırdı, ama Amy geldiğinde bırakmıştı. Ve işte o gitmişti, yerine uyuşturucu gelmişti.
Aptal çocuk.
Akıllanmıyordu.
“Bunu halledeceğim,” dedim geri çekilerek. “O zamana kadar onu o ölüm tozundan uzak tutsan iyi edersin.”
“Nasıl halledeceksin?”
“Ben değil, Hailey halledecek.”
Multimedia Şevval'in (Dondurmaa) çalışmasıııı :D Çok teşekkür ederim tatlım çok güzel olmuuuş :***
Bölüm Yağmur (yagmur2452) içiiiiiin, yorumlarına aşığım gasfdfsasag :D
Ayrıcaaa yorumlarınızı bekliyorum ehehehhe :D Geçen bölümün yorumları harikaydııııı :D
