Bölüm 7 Geçmişten Gelen Hayalet

Start from the beginning
                                    

Cem'in konuşmaya başlaması düşüncelerimi dağıttı. 

'Her şeyi en başından anlatacağım şimdi Deniz sana. Bilmeyi hak ediyorsun. Bilmen belki anlamanı kolaylaştırır.  Ceren... öldü. Yani öldürüldü. Üniversiteye başladığı ilk yılın sonuna doğru yani siz ayrıldıktan yaklaşık 6 ay sonra falan oldu. Sonradan öğrendiğim kadarıyla katil Ceren'in sınıf arkadaşıymış. Güya Ceren'e aşıkmış. Ceren onu kesin bir dille hem de defalarca reddetmiş. Ama o amına koduğumun orospu çocuğu vazgeçmemiş. Kısaca Ceren'i bir gün sıkıştırmış ve zorla öpmeye çalışmış. Ceren savaşıca sik beyinli psikopat sinir krizi geçirmiş ve Ceren'i dövmeye başlamış. Karşısında duran kadına, küçücük insana şiddet uygulamış, kontrolsüzce saldırmış. Ceren oracıkta teslim etmiş hayatını o adama. O adamın eline vermiş hayatını.'

Cem konuşmanın ortasında sinirle tıslıyorken sonunda damla damla dökmeye başladı acısını, yüreğinden gözlerine oradan da dünyaya, hayata. Acıyı veren hayattı ama tekrar acıyı insandan geri alıyordu işte bu hayat. Cem ağlıyordu. Cem ağladı. Ağladı... Uzun uzun ağladı. Utanmadan, hıçkıra hıçkıra, sesini sakınmadan. 'Hüzün yakışmıyor be sana,' diye düşündüm 'acı çekmek yakışmıyor.' Ona gülmek yakışıyor, kahkaha atmak. Şarkı söylemek. Ona öpmek yakışıyor. Ama en çok sevmek. Çok güzel sevmiyor mu? Sevdiği için ağlamaktan çekinmiyor. Erkek gibi ağlıyor, utanmadan. Adam gibi ağlıyor. Kim onun tarafından sevilmek istemez ki? Ben kimim ki?

Elimden biramı bıraktım. Cem'e doğru ilerlemeye başladım. Onu tam anlamıyla hala anladığım söylenemezdi. Ama şu anda mantığımı kenara bırakmış ve kalbimle hareket etmeye karar vermiştim. O bana karşı bu kadar açık davranırken bana en zayıf noktalarını açık ederken ben nasıl olur da mantıktan bahsedebilirim. Hayır. Bu gece mantık duvarlarını yıkan ben değilim. Bir kez daha ben kendimi sadece Cem'e bıraktım.

Üçlü koltukta yanına oturdum. Onun elindeki birayı da alıp yere bıraktım. Sonra arkamı döndüm ve arkamızdaki yastıkları bir bir yere bıraktım. Cem bana döndü ve merakla baktı. Gözleri ıslaktı. Gözlerinin o durgun suları dalga dalga kabarıp gözlerinden kaçmıştı ancak sonu gelmemişti henüz. Dalgalar bitmemişti, her geçen saniye bir yenisi çarpıyordu kirpiklerine. Onun acısı benim kalbimden taşıyordu sanki. 25 yaşında bir adam çocuk gibi ağlıyordu ve iğreti durmuyordu bu.

Cem elini kaldırdı. Gözlerime doğru uzatıp parmaklarını ıslattı. Sonra benden kopardığı damlayı kendi dudaklarına götürüp orada bıraktı. Tuzlu su damlası Cem'in dudaklarından kayıp çenesine doğru ıslak bir yol çizdi. Cem benim gözyaşımı öpmüştü. Cem benim acımı öpmüştü. Cem benim parçamı dudaklarıyla kucakladı. Ben hıçkırdım. Cem beni teselli ediyordu. Hıçkırdım. Benim yapmam gerekeni o yapıyor. Hıçkırdım. Ben onun olamam.

Ben de Cem kadar adam gibi ağlıyordum artık. Korkusuzca. Yanağındaki ıslaklığa dokundum. Sadece onun benim bir parçama sahip olması haksızlık değil mi? Ben de ondan çaldım. Cem'in hıçkırıkları durdu. Gözlerini kapattı. Kocaman damlaları serbest bırakmış oldu. Onlarda fırsattan istifade hızla yuvarlandılar yanaklarından. Birisi Cem'in eline damladı. Altında benim elim. Gözlerini kapattı, araladığı dudakları oldu. Söylemesi gereken bir şey vardı. Benim yüreğimdeki yangını söndürmek istiyordu. Tek kelimeyle başardı bunu.

'Hapiste.'

Tekrar hıçkırmaya başladı. Biraz kendini düşün be adam. Bırak biz seni düşünelim bir kerecik. Bırak seni düşünsünler. Kafamı aşağı eğip kaldırdım yavaşça 'Anladım.' der gibi.  Cem'i omuzlarından tutup sırtı koltuğun arkasındaki desteğe gelecek şekilde yatırdım. Ben de sırtımı dışarı önümü Cem'e döndüm, aynı koltuğa yanına uzandım. Kollarımı kafasının etrafında doladım. Göğsüme bastırdım. Kalbimi dinlemesine izin verecek şekilde yatırdım. Onu rahatlatmak için ne yapabilirdim ki? Bir nefes çektim içime.

Talk to me softly
There's something in your eyes
Don't hang your head in sorrow
And please don't cry
I know how you feel inside I've
I've been there before
Somethin's changin' inside you
And don't you know

Don't you cry tonight
I still love you baby
Don't you cry tonight
Don't you cry tonight
There's a heaven above you baby
And don't you cry tonight

Give me a whisper
And give me a sigh
Give me a kiss before you
tell me goodbye
Don't you take it so hard now
And please don't take it so bad
I'll still be thinkin' of you
And the times we had...baby

And don't you cry tonight
Don't you cry tonight
Don't you cry tonight
There's a heaven above you baby
And don't you cry tonight

And please remember that I never lied
And please remember
how I felt inside now honey
You gotta make it your own way
But you'll be alright now sugar
You'll feel better tomorrow
Come the morning light now baby

And don't you cry tonight
There's a heaven above you baby
And don't you cry
Don't you ever cry
Don't you cry tonight
Baby maybe someday
Don't you cry
Don't you ever cry
Don't you cry tonight


Şimdiye kadar hep o söylemişti bana. Bir kez de ben ona söylemek istedim. Gözlerine bakamadım ama kalbine baktım, bakmasına izin verdim. En azından hıçkırıklarını kesebilmiştim. Ama göğsümü ıslatmaya devam ediyordu. Ben de koltuktaki o tek yastığı.

-- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- -- --

Benimle usulca konuş
Gözlerinde bir şeyler var
Başını acı içinde eğme
Ve lütfen ağlama
İçinde nasıl hissettiğini biliyorum
Daha önce oradaydım 
İçinde bir şeyler değişiyor
Ve sen bunu bilmiyorsun

Bu gece ağlama
Seni hala seviyorum bebeğim
Bu gece ağlama

Bu gece ağlama
Üzerinde bir cennet var
Ve bu gece ağlama

Bana bir fısıltı ver
Ve bana bir iç çekiş ver
Bana hoş çakal demeden önce 
Bana bir öpücük ver
Şimdi bunu çok yanlış anlama
Ve lütfen bunu çok kötü görme
Hala seni düşünüyorum
Ve geçirdiğimiz zamanları bebeğim

Ve bu gece ağlama
Bu gece ağlama

Üzerinde bir cennet var bebeğim
Ve bu gece ağlama

Ve lütfen hatırla ki asla yalan söylemedim
Ve lütfen hatırla
Şu an içimde nasıl hissettiğimi canım
Bunu kendin halletmelisin
Ama iyi olacaksın tatlım
Yarın daha iyi hissedeceksin
Şimdi sabahın ışıkları geliyor bebeğim

Ve bu gece ağlama
Üzerinde bir cennet var bebeğim
Ve bu gece ağlama
Hiçbir zaman ağlama
Bu gece ağlama
Bebeğim belki bir gün
Hiçbir zaman ağlama

Ağlama bu gece


TUTKU OYUNU (gay)Where stories live. Discover now