14. Bölüm

5.6K 243 23
                                    

Sizin aranızda ne var?” Diye sordu Shelby kıkırdayarak ve kafasıyla koltukta oturan Zayn'i işaret ederek. Saatlerdir ağzında bir şeyler geveliyordu, ve sonunda, baklayı çıkarmıştı.

İşaret parmağımı dudaklarıma götürdüm. “Şşş,” Diye uyardım onu.

Güldü. “Siz bir şeyler karıştırıyorsunuz...” Durakladı. “Ya da kırıştırıyorsunuz.”

Shelby'nin dili hiçbir zaman iyi olmamıştı. “Yok öyle bir şey,” Dedim fısıldayarak.

“Tanrım, sahiden de aranızda bir şey var!”

Kaşlarımı çatıp sinirle ona bakmaya başladım. “Nereden çıkarıyorsun bunu-”

“İnkâr.” Dedi gülerek. “İnkâr ediyorsun, kesin bir şey oldu.”

“Bir sorun mu var?” Zayn'in sesiyle yerimde sıçradım. Kalbim güm güm atarken, Shelby daha da sırıttı.

“Üst sınıflardan bir çocuk Beat'e çıkma teklifi etmiş.”

Gözlerim şokla açıldı. “Ne?”

Shelby sadece omuz silkmekle yetindi, kafamı kaldırıp Zayn'e baktım. Çenesi kasılmıştı.

“Ya,” Dedi yapmacık bir ilgiyle. “Kabul ettin mi?”

Neden merak ettiğini, merak ediyordum. Tam itiraz edecektim ki, Shelb benden önce atladı. “Evet.”

Onu öldürecektim. Onu atomlarına kadar parçalayacak, sonra da siyah bir çöp poşetine koyup Miami'deki göllerden birine atacaktım. Suçu da, Dexter kabullenirdi artık.

Zayn'in çenesi daha da kasıldı. Gözleri bana dikilmişti, ve suçsuz olduğum halde, kendimi çocuk katliamı yapmış gibi falan hissediyordum.

“Adı ne?” Dedi sonunda, gülümsemeye çalışıyordu. Bunu anlamıştım; çünkü Zayn normalde böyle gülmezdi.

“Şey... boşver.” Diyebildim zorlukla. Omuz silkti. Ama gözlerini benden ayırmıyordu, ve tanrım, bu cidden çok rahatsız ediciydi.

Sonunda onunla savaşmanın mantıksız olduğunu düşündüm. Ve gözlerimi kaçırdım.

“Ne zaman çıkıyorsunuz?” Neden böyle meraklıydı?

İçimi garip bir heyecan dalgası kapladı, beni önemsiyordu. Ya da ne bileyim işte, önemsemesini umuyordum.

“Yarın.” Dedi Shelb adeta şakıyarak.

Shelb ne yapmaya çalışıyordu? Ellerimi yumruk yaptım. Bana olmayan bir randevu yaratmıştı resmen!

Yarın akşam, Zayn randevuya neden gitmediğimi sorduğunda ne söyleyecektim?

Şey... çıkacağım çocuğun öpüşme hastalığına yakalandığına dair söylentiler var... Bilirsin, kendimi tehlikeye atmak istemedim.

Eh, belki yerdi.

Zayn sanki ona çok önemli bir görev verilmiş de, o da konuyu anladığını belirtmek istiyormuş gibi, kafasını salladı. Sonra da koltuğa çöktü.

Ve Shelby gidene kadar benimle konuşmadı. Daha doğrusu, sadece konuşmadı.

Shelby'yi uğurladıktan sonra, -ki o esnada onu birkaç kez cimciklemiş olabilirdim- masaya geçip biten ödevlerimi tekrar yaptım.

Telefonum titredi. Mesajın Shelby'den geldiğini görünce, kendimi şaşırmaktan alıkoyamamıştım.

Gördün mü nasıl da ilgiliydi!! Sana zaafı var. Hem, neler karıştırdığınızı bilmiyorum ama aranızdaki manyak çekimi de İNKAR edemezsin!! JJJJJJJJJ

Autumn Leaves (Türkçe)Where stories live. Discover now