11. Bölüm

5.8K 225 10
                                    

Editliyorum: Bölüm geciktiği için yine özür dilerim. Ama bu sıralar ilham perilerim grevde de. Kişisel algılamayın. :D Vee, okunma sayısı neredeyse 6000 olmuş, o kadar harikasınız ki! 
Unutmadan YORUM YAPAR MISINIZ? :D Ve iyi okumalaaar -kalpcikler-

Multimedia'yı dinleyin. Yazarken kaç kez dinlediğimi bilmiyorum :D

"Anne," Diyebildim zorlukla. Nasıl bir açıklama uyduracağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. 

"Seni dinliyorum, Beatrice." Annemin ses tonu halâ aynıydı. 

Alt dudağımı kemirmeye başladım. "Sizden uzaklaşmak için geldim buraya. Sizin gelmenizi istemedim, anne." Kendimi haklı çıkarmalıydım. Annemin sesi kesildiğinde, bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki arabamın önünde duran Zayn'i fark ettim. "Her neyse. Anne seni sonra ararım, olur mu?"

"Beatrice Rosenf-"

Annem tam bağıracakken telefonu suratına kapattım. Sonra da telefonumu kapattım.

Gözlerimi Zayn'e diktiğimde, Zayn ön kapıyı açıp içeri girdi. 

Kaşlarımı kaldırdım. "Ne var?"

"Müzik dersi." Dedi kısaca. 

Gözlerimi daha da büyüttüm. "Bugün mü?"

Kafasını salladı. "Hadi eve sür."

"Neden derse girmiyorsun?"

"Sen neden girmiyorsun?"

Cevap vermeden arabayı çalıştırdım. Dudaklarımı büzüp eve sürdüm. Dikkatimi yola vermeye çalışıyordum, fakat Zayn'in bakışlarını üzerimde hissederken bu biraz zor oluyordu. 

Hayali at gözlüklerimi taktım. Ev o kadar da uzak değildi; idare edebilirdim. 

Sonunda eve geldiğimde, Zayn'i beklemeden arabadan çıktım. O da çıktıktan sonra arabayı kilitledim ve eve girdim. 

Zayn hala bana bakıyordu. Ve arsızca. Yani, utanmadan gözlerini bana dikmiş, beni izliyordu. 

"Ne?" Diye çıkıştım sonunda. 

Anlamamazlıktan gelip kaşlarını kaldırdı. 

"Bana bakma." 

Güldü. Hem de alaycı bir şekilde. "Rahatsız mı oluyorsun?"

"Evet."

Gözlerini tekrar bana dikti. Bu sefer bakışları kısa şortumun altındaki bacaklarıma kaymıştı. Sonra biraz yukarı çıktı ve gözlerini göğüslerimin üzerinde tuttu. 

"Tam bir piçsin." Sinirle gözlerimi kısıp çantamı yere attım ve mutfağa gittim. 

Dolaptan atıştırmalık bir şeyler çıkarıp masanın üstüne koydum ve oturup yemeye başladım. 

O anda, Zayn de mutfak kapısından içeri girdi. Suratında aynı alaycı sırıtma vardı. Tanrım ya, bu çocuk neden hep böyle gülüyordu! 

Karşıma oturdu ve ben yemek yerken beni izledi. Şu domatesi kafasına fırlatmak istiyordum. 

"Ne zaman başlıyoruz?"

Yemek boğazıma takıldı. "N-neye?"

"Kursa." 

Hatırladığımda yüzümü buruşturdum. Şu müzik olayı Zayn'le fazladan zaman geçirmeme neden olacaktı. Hoş, aynı evdeydik ama odamdan çıkmazsam onu görememe ihtimalim vardı, değil mi? 

Autumn Leaves (Türkçe)Where stories live. Discover now