Bölüm 37 / Kesin Sonuç

En başından başla
                                    

Benden bir şey saklıyordu.

Ne olduğunu öğrenmeye içimden yemin ederek beni eve sürüklemesine izin verdim. 

Gece duyduğum tıkırtılarla gözlerimi araladım. Tyler yanımda yoktu. Yatak soğuktu. 

Kaşlarımı çatarak oturur pozisyona geçtim ve karanlık odaya baktım. Hiçbir hareket yoktu. Sürünerek yataktan çıktım ve çıplak ayaklarımla evde yürümeye başladım. İlk önce banyoya, sonra mutfağa ve salona baktım. Ancak Tyler yoktu ve tıkırtılar gittikçe artıyordu.

"Ty?" diye seslenerek etrafıma baktım. Yoktu lanet olsun yoktu!

Seslerin üstümde olduğunu fark edince nefesimi tuttum. Biri çatıya çıkmış olmalıydı.

Gözlerimi irileştirerek tavana bakmaya başladım. Sanki ben böyle yapınca yukardakini görecektim. Mantık işte.

Daha önce hiç yaklaşmadığım merdivenleri tırmanmaya başladım. Yukarı hiç çıkmadığım için neyle karşılaşacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.

Eski merdivenleri tırsa tırsa çıktım ve sonunda karşıma çıkan küflü kapıyı ittirdim. Zifiri karanlık gece bana hiç yardımcı olmuyordu.

"Kim var orada?" dedim her zamanki güçlü sesimle. Bir burun çekiş duyduğumu sandım. Hızla çatıya bir adım ataken gözlerim deli gibi etrafı tarıyordu.

Ve onu gördüm.

Tyler bacaklarını aşağı sarkıtmış, elinde bir şey tutuyordu. İç çekerek ona ilerledim.

"Düşeceksin!"

İrkilerek bana döndü ve ardından hızla toparlandı. "Burada ne işin var?"

Başımı geriye atarak derin bir nefes aldım ve ona doğru koştum. "Asıl senin bu saatte ne işin var?"

Çatının ucuna gelerek onun gibi oturdum ve bacaklarımı aşağı sarkıttım. New York ışıl ışıldı. 

Sonra elindeki şeye baktım.

Test sonucum.

Hâlâ buna takılmış olmasını aklım almıyordu.

Tam ağzımı açmıştım ki elini kaldırdı ve susmamı işaret etti. Gözleri yazılardaydı.

"Ben hiç sevilmedim," dedi boğuk bir sesle. "Tek başımaydım. Her zaman."

Sıkıntıyla iç çektim.

"Beni mutlu ediyordun," dedi kağıdı okşayarak. "Küçükken ve şimdi."

Gururum okşandı.

"Başımızda onlarca bela var," dedi bana dönerek. "Ve benim sana ihtiyacım var."

Derken?

"Dostum," dedim gülerek. "İnan bana ne dediğin hakkında hiçbir fikrim yok."

Gülümsemesi büyüdü ve elimi sıktı. "İşte tam olarak buna ihtiyacım var."

Bileğini tutarak saate baktım. "Hayatım saat sabahın üçü. Ve sen burada-"

"Söz ver."

Perçemlerinin gizlediği gözlerine baktım. "Ne?"

"Bana söz ver. Ne olursa olsun gitmeyeceğine söz ver."

Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Yahu salak sevgilim benim, gitsem nereye gideceğim? Psikopat babamın yanına mı sürtük manyak kaltak ablamın yanına mı?

"Söz," dedim sırıtarak ve yanağını öptüm. "Yatağa geliyor musun?"

"Evet ama uyumak için değil."

Sırıtarak ayağa kalktım ve onunda kalkmasını izledim. Tam bir adım atmıştı ki onu kolundan tuttum ve gözlerine bakmaya başladım.

"Evlendiğimizde sana tam altı tane çocuk doğuracağım."

"Bunu hatırlatacağım."

Elindeki test sonucumu tuttum ve izin almak istercesine gözlerine baktım. Kağıdı bıraktı ve ellerini havaya kaldırarak geri çekildi.

Kağıdı ellerimle parçaladım ve havaya attım. Artık bitmişti. Çocuk sevdasından şimdilik vazgeçmişti.

Uzattığı elini tuttum ve yatak odamıza kadar onu takip ettim.

Ah unutmadan. Babamın çıkmasına sadece iki gün kaldı. Ve içimden bir ses yapacağı ilk işin bizimle ilgili olduğunu söylüyor. 

Öncelikle şunu söyleyeyim, finale az kaldııı :/

Multimedia bsr_ugr'dannnn, çok teşekkür ederim tatlııım :** :D

Ayrıcaaaaa yorumlarınızı bekliyorummm :D 

Sarı BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin