Eve geldiklerinde saat geç olmuştu. Normalde olduğu gibi ayrı odalarda uyudular. Mi uyandığında mutlu hissediyordu, normalden az uyuşmuş fakat uykusunu iyi almıştı. Bunun nedeni tabiki mutlu olmasıydı. Namjoon ise hala uyuyordu. Mi kendi kendine şarkılar mırıldanarak mutfağa gitti. Namjoon için güzel bir kahvaltı hazırlamalıyım diye düşündü.
Namjoon gözlerini araladığında saat çoktan 9 olmuştu. Üstündeki yorganı yavaşça attı. Dışarıdan kuş cıvıltıları geliyordu. Ayağa kalktı, fazla uyumaktan başı ağrıyordu. Ellini saçlarına geçirip görüş alanını arttırdı. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa gitti, tabiki Mi yine muhteşem bir kahvaltı hazırlamıştı. Gülümsedi birkaç gündür onunla iyi geçiniyordu, nefretin yerini sevgi mi almıştı? Bilinmez...
Kahvaltıyı büyük bir zevkle silip süpürdü. Bugün Mi için çok güzel planları vardı. Saate baktı uyandığından bu yana sadece bir saat geçmişti. Koaföre gitmeyi düşündü, biraz bakım yaptırsa fena olmazdı değil mi?
İlk bahar güneşi, ışıklarını güzelce sunuyor fakat ısısından kısıyordu. Gri hırkası, siyah eşofmanı ve beyaz spor ayakkabılarıyla Namjoon gayet rahat görünüyordu. Yanına sadece telefonunu, anahtarını ve cüzdanını almıştı. Kuaföre girdiğinde en yumuşak görünümlü adamın yanına gidip bakım yaptırmak istediğini söyledi. Adam
"Peki adınız nedir" diyerek gülümsedi.
"Kim Namjoon"
"Peki, Namjoon seni çagıracağım eğer gecikirsem Seok Jin diye seslenebilirsin"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Owh peki" dedi ve yumuşak görünümlü adamı beklemeye başladı. Yaklaşık on dakika sonra adının Seok Jin olduğunu söyleyen adam gelmişti. Aynanın önündeki boş koltuğa oturmasını işaret etti. Namjoon bunu duyar duymaz kalktı çünkü geç kalmak istemiyordu. Adam saçlarını hafif nemlendirdi.
"Bence saçların istediğin gibi olursa sana çok yakışacak" dedi ve kıkırdadı. Namjoon endişeyle arkasını dönüp adama baktı.
"İstediğim gibi yapabilirsiniz değil mi" dedi. Adam ise bu durumdan eğlenmişe benziyordu.
"Tabiki yapabilirim sadece şaka yapıyordum" dedi. Namjoon bir oh çekti ve beklemeye başladı. Az sonra başka bir adam tırnaklarına bakım yapmak için gelmişti. Yavaştan tırnaklarına bir baktı. Çok bakımsız görünüyorlardı. Tırnaklarının güzel olmasını umuyordu. Fakat az sonra etine giren şeyle sıçradı. Çok acıyordu, adam kafasını öne eğip devamlı özür diliyordu. Seok Jin adama gitmesini işaret etti.
"Özür dilerim onun adına"
"Ah,şey önemli değil sadece birden olunca şaşırdım sadece"
"Tırnaklarına ben devam edeceğim bana güvenebilirsin"
Namjoon işlemi biten saçlarına hayranlıkla baktı, gerçekten güçlü görünüyorlardı. Bu adam şey adı Seok Jin tamamiyle bir profosyoneldi.
