-1-

624K 10.7K 9.5K
                                    

"Ece hadi kalk bugün yeni okuluna gideceksin"

Yani anlamıyorum ki neden okul denen lanet şey var ki olmasa da olurdu. Ama ben gitmek zorundayım acaba gitmesem mi? aynen ya gitmeyeceğim arkadaşlarımla takılmaya gideceğim...

"Prensesim hadi kalk bugün okulunun ilk günü olduğu için seni ben götüreceğim"

Ben biraz önce bişey mi demiştim unutun gitsin babam beni okula bırakacağı için kaçış yolu yok hâla yüzümü yalayan köpeğimi üstümden çekip ayağa kalktım.

Bugün yeni okulumda neler olacak bakalım ama içimde bir his hiç iyi şeyler olmayacak diyordu, banyoda elerimi yüzümü yıkadım dişlerimide fırçaladım birtek banyo kaldı üstümdekilerden kurtulup kirli sepetine atım ılık suylada duş aldıktan sonra rahatlamıştım.

Bugün okulun ilk günü olduğu için serbest gitsem bir şey olmazdı.

Garduroptan buz mavisi bir pantolon giydim üstünede aynı renk bir gömlek giyip aşağı indim zaten makyaj yapmam ne güzel mavi gözlerim varken dimi salona girdiğimde babamla annem kahvaltı yapıyorlardı, bende babamın çaprazına oturup sadece zeytin yemeğe başladım

"Günaydın prensesim bugün yeni okulunun ilk günü nasılsın"

Ah baba o kadar mutluyum ki anlatamam burda halay çekeceğim resmen of baba of kötüyümmm diye haykırmak istedim.

Ama babamı üzmek istemediğim için bişey söyleyemedim çünkü; babam bunların hepsini ben iyi olayım diye yapıyordu ve ben onu üzemezdim babamı çok seviyordum çünkü bu hayata beni anlayan tek kişi, aslında annemide seviyorum ama babam kadar değil annem ben hâta yaptığım zaman bağırıp çağıranlardan ama babam dinleyenlerden, zar zor gülümseyip.

"İyiyim babacığım"

Sonunda kahvaltımız bitmişti babamla kahvaltıdan kalkıp arabaya bindik herkes der ya, ben babamın kızıyım ben annemin kızıyım işte ben babamın kızıyım ve bundan da gurur duyuyorum...

"Prensesim bak seni sıkmak istemiyorum ama lütfen bu okulda da olay çıkarma"

Uğraşanla uğraşırız baba diyemedim tabi...

"Ne yapıyım baba laf atıklarında susuyım mı?"

"Tabiki de hayır kızım ama bu okul çok yakın arkadaşımın okulu ona mahçup olmak istemem, anlaştık mı? sakin olacaksın"

"Peki babacığım"

Oh be sonunda yeni okuluma gelmiştim babama baktığımda çoktan arabadan inmişti bende karnıma sarılmış olan kemerimi söküp arabadan indim babam yanıma geldiğinde alnımı öptü...

"Prensesim, sakin bir gün dileğiyle iyi dersler" sen böyle dedikçe bela gelip beni bulacak...

"Tamam baba anladım"

Babam gittiğinde okula girdim etrafa baktığımda sigara içenler mi desen, kavga edenler mi desen ne ararsan var ıyykk nasıl bir yere düştüm ben ya okulun bahçesine baktığımda çam ağaçlarının altında tahtadan masalar ve sandaliyeler vardı.

Merdivenlerden çıkarken iki tane kahve rengi gözlerle karşılaştım tek kaş kaldırmış kıyafetlerime bakıyor salak şey yüzümü çevirip okulun içine girdim okul çok büyüktü ben nasıl müdür odasını bulacağım ya etrafa bakacakken birinin koluma çarpmasıyla öne doğru sendelendim. Kendimi toparlayıp hızla bana çarpan hayvana baktım.

Bu merdivenlerde gördüğüm çocuktu kendimi dikleştirip karşımda ki ayıya baktım..

"Önüne baksana hayvan"

"Bana bak kızım benimle düzgün konuş yoksa birdahakine dişlerini eline veririm"

Bu kim ki bana emir veriyor...

"Sen kimsinde benim dişlerimi elime vereceksin asıl sen bana bak, uzaylıya benzer suratını dağıtmamı istemiyorsan önümden çekil ."

Kesin çarpılacağım çünkü bu çocuk marstan düşen meteor gibiydi resmen ama kimse bana emir veremez isterse Robert Patinson olsun... bana kimse emir veremez.

"Senin değiminle uzaylıya ama yakışıklı bu surata iyi bak çünkü sana kim olduğunu çok iyi gösterecek"dedi ve gitti.

Arkasından defol diye bağırmak istesemde bağırmadım dua etsin okulun ilk günü yoksa yapacağımı bilirdim. Diyorum da arkadaşlarım olmadan ne yapacağım ki ah canım arkadaşlarım Seda ve Tunç sizi şimdiden özledim canlarım...

Okuldakilere sora sora müdür odasına bulmuştum kapıyı iki kere tıklatım 'gel' sesini duyunca içeri girdim müdür kırklı yaşlarda gür siyah saçları bana yakın olan mavi gözleri fazla olmasada kaslı vücudu ilgi çekiciydi gerçektende babamın arkadaşı olduğuna kanaat getirmiştim.

"Hoşgeldin sen Tekin'in kızı Ece olmalısın"

Sesi kalındı ama yinede yaşına göre taş bir müdürüm vardı. Zor olsada gülümsedim

"Evet kızıyım"dedim

"Babanada çok benziyorsun ama baban gibi sakin biri değilsin duyduğuma göre çok asabi bir kızsın"

Sadece küçük bir tebessüm ederek sınıfımı sordum.

"12/H"

Kafamı tamam anlamında salayıp okuyacağım sınıfı bulmaya çalıştım bulamayınca koridordan geçen bir kızı durdurdum

"Hey baksana 12/H sınıfı nerde"dediğimde beni süzmeye başladı dur lan ben süzme miyim? Ah hayır...

"Çok süzdün be güzelim açıkta bişey mi var?"

"Ah bebeğim o sınıf çetelerle dolu da ondan süzdüm seni ve sende onlar gibi sinir bir kıza benziyorsun tam sana layık" dedi yamuk ağız gülüp...

Ulan ben o ağzı yamulturdum da hadi neyse biraz daha bu kızla konuşursam dalacağım o olacak.

"Sınıfı göster... "

Kız bana yan bakış atıp yürümeye başladı iki kat çıktıktan sonra kız durdu ve bana döndü demek ki geldik.

Son kata dört sınıf vardı ama diyer katlarda yedi tane sınıf vardı. Burda neden dört tane var ki.? demek kızın dediği gibi son kat çetelerin heralde de ben neden burdayım demiyeceğim çünkü sicilimde belli ne olduğum of baba hani arkadaşındı.

"Al işte başbela öğrencilerin sınıfı korkma yabancılık çekmesin. "

Kaşlarımı çatıp kıza bir adım yaklaşınca oda bir adım geriledi bir adım daha atım bom kız duvara çarpınca korkuyla bana bakmaya başladı

"Bence dayak yemek istemiyorsan siktir git ve bidaha da karşıma çıkma yoksa o ateş kızılı saçlarını yakarım saçınında rengi daha çok ortaya çıkar bak hala bekliyor"dediğim gibi ayakları poposuna değe değe depara kalktı. Arkasından gülümserken...

12/H yazan sınıfın kapısını çalıp içeri girdim sınıfta fazla kişi yoktu 10-15 kişi vardı. Ben sınıfa bakarken yine o kahve gözlerle karşılaşmıştım ama bu sefer piç gibi sırıtıyordu

"Hadi hayırlısı."

(Düzenlendi)

Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin