34. bölüm - bana baba dedi!

En başından başla
                                    

"üzgünüm patron. Maaş eksilmezse sevinirim. Afiyet olsun" kelimeleri hızla birbirine bağlayarak bahçe kapısından hızla çıktı. Şimdi iş kereme düşüyordu. Yüzüne en tatlı gülüşünü yerleştirip karşısındaki kadına baktı. Ama kadın için adam her haliyle tatlıydı. Bunu biliyormuydu?? Bu hareketiyle bilmediği kesindi.

"yani şey güzelim. Bi dinle ilk" hızlı hızlı konuşurken zeynep araya girdi.

" nasıl bu kadar çok seviyorsun? " kerem ani gelen soruyla afallamıştı. Üstelik zeynepin kızacağını düşünürken kadın karşısında gülümsüyordu. Soruyu öyle bir tınıyla sormuştu ki, adamı alııp götürmüştü başka diyarlara..

"sen sevmiyormusun?"

"çok seviyorum"

"nasıl çok seviyorsun?" kıkırdadı kadın.

"elimden gelse böyle kalbini alıp benimkinin yanına koyacakmışım gibi. Ya daa benim kalbimi alıp seninkiyle birleştirecekmiş gibi"

" elinden geldi zaten güzelim. Benim kalbimi seninkine, senin kalbini benimkine kalp yaptın. Üç yıldır sen bende atıyorsun , ben sende..."

***

"lütfen zeynep. Söyleyeceğim biraz daha zaman ver bana"

"seni zor durumda bırakmak istemiyorum semih ama üzgünüm. Kereme yalan söyleyemem"

"yalan söylemiyorsun zeynep. Sadece hiç bir şey söylemiyorsun"

"olmaz semih. Duyunca kızacak bana, kırılacak. Bunların olmasını istemiyorum."

"zeynep lütfen.."

"ben çok hatalar yaptım ve bir yenisini daha eklemek istemiyorum. Eğer söylemezsem keremin bana olan güveni sarsılacak. Ben buna izin veremem"

"beni affetmeyecek zeynep. Bu mu istediğin?!"

"sen söyle o zaman semih. Bugün işe gitmeyecek gel ve ona kardeşin olduğunu söyle"

"olmaz"

"neden? Ha bir kaç gün önce ha bir kaç gün sonra. Ne farkeder. Özür dilerim ama ben keremi kırmayı göze alamam"

"tamam. Peki zeynep, sen bir şey söyleme lütfen. Ben bugün gelip konuşacağım"

"acele et"

"çıkıyorum hemen" zeynep tuttuğu nefesi verdi. Bencillikse bencillikti. Kerem ile küs olmak istemiyordu. Ona söylemediğini öğrenince çok kızardı,üzülürdü ve kırılırdı. Belki de uzaklaşırdı zeynepten. Bunun olmasına asla izin veremezdi.

"kalbim.." beline dolanan kollarla yerinde zıpladı. Aynadaki keremi görünce gülümsedi. Kerem gülümsemesiyle kadının vücudunu daha sıkı sarıp başını boynuna gömdü.

"böyle dursak yine, sen ' kerem göbeğim çıktı, ben çok kilo aldım' diye sızlansan.. Ellerim şimdiki gibi karnına ulaşsa. Omzuna minik bir öpücük bırakıp karnını okşasam. 'Onlar kilo değil bebeğimiz' diye sakinleştirsem seni.." zeynep yüzündeki tebessümle kendini saran kolların arasında adama döndü. Kollarını sıkıca beline dolayıp başını göğsüne yasladı. Açıkta bulduğu, boynuna yakın bir yere küçük bir öpücük kondurdu.

"sonra hemen ikna olup sımsıkı sarılırdım sana"

"Annee" yağızın odaya girmesiyle keremden ayrılıp oğluna baktı zeynep. Küçük adam elinden hiç bir zaman eksik olmayan marsupilamisiyle anne ve babasının yanına yaklaştı.

"anneşii emye tedişi maşu'm piş omuş. Yeye düşüydüm kü ben ouu" miniğim gözlerinden kopan minik bir yaş damlası yanağından süzülürken kerem hemen diz çöküp oğlunun boyun indi.

- KADIN -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin