❆ 6. Bölüm ❆

Começar do início
                                    


 Kapıdan çıkmadan önce etrafa göz gezdirdim. Ortalıkta görünmüyordu. Sanırım işe yaramıştı. Sokağa çıkıp bir adım attım ki bir el ağzımı kapattı ve burnuma tuttuğu mendille beni bayılttı.


Gözlerimi açtığımda daha önce hiç görmediğim bir yerde buldum kendimi. Her yer çiçeklerle doluydu. Canlı renklerle oluşturulan dekarasyon çok hoşuma gitmişti açıkçası. 


Baharın evin içine taşınmış haliydi sanki. Helen'in evi gibi rahat.... Helen! Onu kaçırmışlardı. Bana verilen adrese giderken Semum karşıma çıkmıştı. 


Ama onu atlatmıştım. Yoksa atlatamamış mıydım? Eğer Semum beni kaçırmış olsaydı onun evine gelmiş olurdum. O zaman beni kim buraya getirmişti? Çıldırmak üzereydim. Birden Semius dede belirdi karşımda. 


"Nasıl hissediyorsun güzel kızım?" Semius dede? İyi de dede nerden çıkmıştı şimdi? "Semius dede? Senin ne işin var burada?" Gülümsedi. "Kendini tehlikeye atıyorsun güzel kızım. Uzak durman gereken şeyler var ama sen inadına üstüne gidiyorsun. "


 "Anlamıyorsun Semius dede. Arkadaşım kaçırıldı ve benim elimden hiçbir şey gelmiyor. Onu kurtarmam gerek." Başını iki yana salladı. "Benimde seni korumam gerek." Ayağa kalktım.


 "Neden bu kadar bencilsin! Kendim için arkadaşımın hayatını göz göre göre tehlikeye atmamı benden nasıl beklersin!" Gülümsedi. Ellerini havaya kaldırdı teslim olur gibi.


 Ayağa kalkıp odadan çıktı. Yüzümü ellerimiz arasına alıp ağlamaya başladım. Dizlerimi kendime çektim. Her şey benim yüzümdendi, her şey! Başım birinin omzuna yaslandı. Kafamı kaldırdığımda bunun Semum olduğunu fark ettim. Hemen kendimi geri çekip hızla ayağa kalktım. 


"Sen benim başıma bela mısın? Arkadaşım benim yüzümden hiç görmediğim tuhaf insanların elinde ve ben senin yüzünden onu kurtarmaya gidemiyorum!" Yanıma geldi. Beni kendine çekti. Kendimi geri çekmeme  izin vermedi. "Sakin ol." Ona olan öfkem hiç azalmasa da sesi ve sarılışı biraz olsun rahatlamıştı. 


"Helen." Sesim boğuk çıkmıştı ama sanırım duymuştu ne dediğimi. "Şşştt. Arkadaşını sana geri getireceğim." "Hı?" Daha sıkı sarıldı. "Ne yaparsam yapayım benden kaçma. Bana güven Nemesis." Başımı kaldırdım. Gözyaşlarımı sildim. Beni izleyen gözlerine diktim gözlerimi.


 "Benden bunu nasıl beklersin? Bunca yaptıklarından sonra sana nasıl güvenebilirim? Benim izin vermediklerimi bulabildin mi o kızda bari!" diye bağırdım gücüm yettiğince. 


Yaşadığı şoku görmek bana nasıl zevk verdi anlatamazdım. Birden üstüme atladı ve ben altında o üstümde olmak üzere yere düştük. Çatılmış kaşlarıyla bana bakarken ben üstümden kalkması için çabalıyordum. 


"Ne kapı dinleme alışkanlığından vazgeçebiliyorsun ne de gözetleme alışkanlığından öyle mi küçük cadı?" "Hiç de bile. Pencereden bakarken şans eseri gördüm senin pisliklerini." Güldü. 


"Alışkanlıklarını doğru kullanmayı öğrenmelisin cadıcık. Yoksa sana öğretmek zorunda kalabilirim." Tehditkar sesi tüylerimin diken diken olmasına neden olurken sözlerine devam etti. 


"Beni bu kadar kıskandığını bilseydim daha önce getirirdim o kızı eve." Gözlerimi devirdim. Gerçekten hastaydı bu. "Seni kıskanacak kadar önemsediğimi düşünmüyorum." dedim normal bir şey söylemiş gibi. İçimdeki çocuk alkış tutuyordu. Üzerime biraz daha eğildi. "Önemsemiyorsun?" Başımı salladım. Kendini bana bastırdı.


 Gözlerim kocaman açılırken o sırıtıyordu. Sıcak ve hırıltılı nefesini yüzüme bıraktı. Kıpkırmızı olmuştum kesin. Gözleri kısılırken gülümseyişi tüm yüzüne yayılmıştı sanki. "Önemsemediğin birine göre aşırı tepkiler vermiyor musun?" Gözlerim doldu. 


Hayatımda bu kadar utandığımı hatırlamıyordum. Gözlerimin dolduğunu görünce afalladı. "Üstümden kalk." Kalktı. Elini uzattı, tutmadım. Kalktığımda tam karşısında durdum. Dolan gözlerimle ona baktım. Şaşkınca bana bakıyordu. "Beni bu kadar basitleştirdiğin için teşekkürler." 


Yanından geçerken bilerek çarptım. Gözlerimi silip banyo olduğunu düşündüğüm yere gittim. Işığı açıp elimi yüzümü yıkadım. Bir anda kapı açıldı. Sinirli bir Semum gelmişti şaşkın Semum'un yerine. Bir kolumdan tuttuğu gibi peşinden sürükledi. 


"Bırak beni!" Bağırışlarıma rağmen beni hiç duymuyormuş gibi sürüklemeye devam etti. "Canım yanıyor." Kolumu kavrayan parmakları gevşedi. Hızlı adımlarla evden çıktık. Çiçeklerin olduğu bir alana geldik. Biraz ileride bank vardı. Sertçe banka oturttu. Karşıma geçti. 


''Seni basitleştirdiğimi düşünüyorsun ha? Öyle mi? Sana yakın olmaya çalışmam mı basitleştiriyor seni? Seni korumak istemem mi? Sana karşı kendimi kontrol edememem mi? İnan bana bunların olmasını ben istemiyorum ama oluyor aptal! Görmüyorsun! Anlamak istemiyorsun! 


Kendi düşüncelerine olan bağlılığın hiç bitmez ve değişmezken benim ne düşünebileceğim aklına bile gelmiyor! Her şeyi bildiğini sanan küçük bir aptal çocuk gibisin ama emin ol hiçbir şey bilmiyorsun! Öğrenmek de istemiyorsun, görmek de, fark etmek de. 


Çünkü eğer yaparsan yenileceğini biliyorsun! Yenileceksin de Nemesis! Bu oyunda tek acı çeken ben olmamalıyım ama değil mi? Adillik gerekli! Şimdi tekrar düşün Nemesis. Seni basitleştirdim mi yoksa...'' Kulağıma eğildi. Dudakları kulaklarıma sürtünürken ''Değer mi verdim?'' 


Sorusu sadece bana değildi sanırım kendineydi de aynı zamanda. Hızla odadan çıktı. Ben sözlerinin şokunu yaşıyordum. Bir yanım ona inanmak istiyordu, diğer yanım ise onun güvenilmez olduğunu fısıldıyordu kulaklarıma. Hangisini seçmeliydim. Hangisi doğruydu? 


Semius dede odaya girdi. Bana yaklaşıp "Kızım sen iyi misin?" Başımı iki yana salladım. "Semum..." Devam ettiremedim cümlemi. Kaşları havaya kalktı. "Semum mu?"


 "Evet az önce buraya geldi ve ..." "Semum buraya mı geldi?" "Evet. S-Siz görmediniz mi?" Kaşları çatıldı. Düşünceli bir tavırla odadan çıkmıştı. Bir dakika yoksa Semum buraya gizlice mi girmişti ki?


Canlarımm, hepinizden yeni bölümleri geciktirdiğim için özür dilemek istiyorum öncelikle. Duyurumda da belirttiğim gibi hastalık girince işin içine yazamadım. Şu an bile hastayım ama kendimi daha iyi hissettiğim için yazıp paylaşayım dedim. 

Hepinizi çok seviyorum. Kendinize iyi bakın. Havalara aldanmayın sonra benim gibi hasta olursunuz mazallah. Yorum bile yapmasanız en azından oy vermenizi diliyorum sizden. Bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum bir yıldız işaretine dokunmanın. Düşünceleriniz benim için çokk önemli. Rica ediyorum oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Çok çokkk öpüldünüzz.. :* :*

❆  Tehtit ❆     #Wattys2016 [Ara Verildi]Onde as histórias ganham vida. Descobre agora