❆ 6. Bölüm ❆

79 29 5
                                    

Hayat hiç beklemediğimiz anlarda bu gerçek olamaz dediğimiz olaylarla karşımıza çıkar. Belki böyle diyebilirsiniz ama onun gerçek olduğundan şüphe etmezsiniz . Fakat benim durumum böyle değildi işte. Gerçekten olması mümkün olmayan olaylar hayatımı hakimiyeti altına almıştı.


Helen bir duş almamı söylemişti ama ben çok yorgun olduğumu söyleyip yatağın içine girmiştim. Son yaşananları düşünüyordum. Hayatım ne zaman böyle bir hale gelmişti? Ben ne zaman bunca tehlikenin ortasında kalmıştım? Kafam öyle karışıktı ki.


 Ayağa kalkıp biraz yürüdüm. Semum acaba bana kızgın mıydı? Ona güvenmemi söylemişti ama güvenimi kazanmak adına hiçbir şey yapmamıştı. Daha iki gün önce banyonun kapısını açık bıraktırıp kaçmamam için elinden geleni yapan adam ertesi gün çekip gitmişti. 


Baloda onu görmüştüm. Ya da gördüğümü sanmıştım. Her neyse en azından artık ondan kurtulmuştum. Hayatıma kaldığım yerden devam edebilirdim. Bir çığlık sesi ile olduğum yerde donakaldım. Helen çığlık atıyordu. Hemen kapıyı açıp aşağı indim. Dış kapı açıktı. 


Tam kapının altına bir kağıt sıkıştırılmıştı. Eğilip kağıdı aldım ve okumaya başladım. "Arkadaşını seviyorsan bize teslim ol." Kağıt ellerimin arasından kayıp yere düştü. Gözlerim doldu. Yere yığıldım. 


Çevremdeki herkes benim yüzümden tehlike altındaydı, zarar görüyorlardı. Sırf beni tanıdıkları için, yardım ettikleri bana kol kanat gerdikleri için. 


Ben onlar için büyük bir tehdittim. Neden özellikle bendim bilmiyordum. Helen'in dolabından buz mavisi bir kot pantolon üstüne beyaz bol bir gömlek ve altına beyaz adidas ayakkabı giydim. S


açımı toplayıp solgunluğumu giderecek hafif bir makyaj yaptım. En azından korktuğumu görmemelerini sağlayabilir karşılarında güçlü durabilirdim. Kapıyı kapatıp dışarı çıktım. 


Kağıdın küçük bir yerinde nereye gitmem gerektiği yazıyordu. Hızlı adımlarla yürümeye başladım. Eğer bu son günüm olacaksa dünyanın güzelliklerinden son bir kez de olsa faydalanmalıydım. 


Sokaklar sessizdi. Korkumu bir kenara atıp yürümeye devam ettim. Ta ki kolumdan çekilip duvara yapışana kadar. 


Bu Semum'du! Gözlerim büyürken o çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. "Kendini öldürtmeye bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum aptal!" diye bağırdı. Gözlerimi devirip "Çekil önümden Semum!" Afalladı. "İsmimi nereden biliyorsun sen?"


 "Semius dede söyledi. Çıkar mısın önümden!" Ellerini başımın iki yanına koydu. "Hiçbir yere gitmiyorsun." Sana soracaktım sanki. Ellerinin altından kayıp yan taraftan kaçtım ve koşmaya başladım. 


İlk bulduğum apartmana girip saklandım. "İstediğin yere git. Bu koku sende oldukça benden kaçamazsın."Kalbim hızla çarparken bir kolonya şişesi gördüm. 


Sanırım bitti diye atmışlardı ama şimdilik benim işime yarardı. Elime döküp üstüme sürdüm. Şimdi de al bakalım kokumu! Sırıttım. Hiçbir ses gelmeyince saklandığım yerden çıkıp üstümü başımı düzelttim.

❆  Tehtit ❆     #Wattys2016 [Ara Verildi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin