30.BÖLÜM

3.5K 234 17
                                    

Çenebaz

Keyifli okumalar kampkurtları. 6 küsür bin olmuşuz. Fena değil ha ^_^ iyiki varsınız.

Yelda:

Yok olmuyor. Emre yi düşünmeden yapamıyorum. Belki de teşekkür etmeliyim ha? Sonuçta kamp müdürünün yanında bizim için yalan söyledi. Benim burada kalmamı istiyor. Benim, bizim gerçekten hırsız olmadığımıza inanıyor. Yataktan sessizce kalkıp Elif ile Yağmur un odasına baktım. İkiside mışıl mışıl uyuyordu. Canım sisterlerim benim. Sessizce kapıyı açıp kulübeden çıktım. Bu saatte nereye mi gidiyorum? Tabikide Emrelerin kulübesine kocaya kaçıcak değilim ya tövbe tövbe.

Ben Emre yi yatakta uyur vaziyette beklerken o kulübenin giriş balkonunda sigarasını içiyordu. Bir dakika ne? Emre sigara mı içiyor? Ama ama... Kampta sigara yasak değil miydi? Her neyse Yelda konumuz sigara değil. Emre nin yanına gidip "Merhaba" dedim. Evet sadece bu.

"Merhaba süslü."

"Şey ben şey demek istemiştim. Orda müdür bize şey derken sen de araya şey edip bizi kurtardığın için sana şey demek..."

"O şey tam olarak ney güzellik."

"Yaa Emre utandım işte."

"Utanınca her zamankinden daha da tatlı olduğunu söylemişler miydi?"

"Evet."

"Kim lan o piç. Kim sana böyle bir şey dedi Yelda!"

"Ay Emre tamam kükreme dur. Ya hiç güleceğim yoktu. Ay karnıma sancı girdi gülmekten."

"Kızım ne gülüyorsun söylesene!"

"Sen dedin işte bir dakika önce."

"Şaşkınsın biliyorsun demi?"

Başımı aşağı eğip, saçımı kulağımın arkasına atarak gülümsedim. Beni her defasında etkisi altına almasa olmaz mıydı? Her seferinde bu kadar mutlu etmek zorunda mıydı? Onun olmayı hayal ediyorum da... Hayali bile güzel.

"Sen benim için bu kamptaki her kızdan çok daha farklısın süslü. Bunu şu ufacık tatlı kafana sok tamam mı? Ve sen bu dünyada hırsızlığı bırak kötü bir şey yapamayacak kadar masumsun."

"Yani sen Ayça dan hoşlanmıyor musun?"

"Söylesene onun neresinden hoşlanıcam? Makyaj duvarı yüzüne mi? Yoksa boyalı saçlarına mı? Yoksa formundan bir şey kaybetme korkusuyla bir avuç bir şey yemekten aciz olmasına mı? Söylesene süslü karşımda hem bu kadar doğal, saf hemde bu kadar güzel ve narin biri varken o her haliyle sahte Ayça bozuntusundan mı hoşlanıcam."

Dona kalmıştım. Söylenecek bir şey yok. Sadece dona kalmıştım. Boynuna atlayıp seni çok seviyorum Emre ve seni herhangi bir kızın yanına görünce deliye dönüyorum diyebilmek çok isterdim. Ki yaptım da. Boynuna atladım ve

"Ayça yı sevdiğini sandım." Ardından o çevik göğsüne hissetmediği küçük yumruklarımı geçirmeye başladım.

"Seni lanet olası! Seni onunla görünce ne kadar korktuğumu görmedin mi? O botoks kraliçesini senin yanında her gördüğümde sadist ve yaratıcı cinayet fikirleri dönüp durdu beynimde. Benim olamayacaksın diye o kadar korktum ki."

Ne yaptım ben. Aptal kafam ya nasıl bir insanım ben ya anne ya. Beynimle çenem o kadar zıt ki.

Yere bakan yüzümü avuçları içine aldı ve burnuma masum bir öpücük bıraktı.

"Benden nefret edeceksin diye o kadar korkuyorum ki. Seni sevgime boğmak istiyorum Yelda ama hayatımı, tüm gerçekliğimi öğrenince benden nefret edeceksin diye o kadar korkuyorum ki."

Aynı Kaderin YıldızlarıWhere stories live. Discover now