Aynı Kaderin Yıldızları

Her Şey Yeni Başlıyor

Elif:

Sabah alarmın sesiyle uyandım.
Alışkanlık edinmiştim her sabah saat 7. 00'de kalkar koşuya çıkardım ama bugün hiç koşasım yoktu daha çok sahil boyu yürümek istiyordum. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Gece Yağmur,onu da kaldırmamı istediği için yanına gittim.

-Yağmur!

-Hı?

-Hı değil, efendim mal.

-Elif ne oldu ya? Tatilde bile azıcık uyumayı çok gördünüz bana.

-Of geri zekalı sen demedin mi beni uyandır bende seninle geleceğim diye?

-Haa doğru, tamam kalktım.

Yağmur da kalkıp doğruca banyoya gitti. Ben gece kalkıp duş aldığım için duş alma gereği duymadım ama o duşa girdiği için mecbur bir saat bekleyecektim onu.

Yağmur:

Gece Elif'ten sabah beni de kaldırmasını istemiştim. Sabah beni kaldırdığında kendimi direkt banyoya attım. Belki bir saat belki kırk beş dakika sürerdi bilmiyorum ama ben suyu çok severim ve benim rahatlamak için en sevdiğim etkinliktir. Neredeyse bir saat süren duşumun ardından çıktım ve odama gittim. Dolabımı açtım ve giymek için bir şeyler aradım. Elif koşsa bile koşmayacak yürüyecektim. O yüzden illa spor bir şeyler giymeme gerek yoktu. Pudra rengi eteğimi, beyaz büstiyerimi, kot ceketimi giydim. Bunların altına pudra rengi topuklum iyi giderdi ama hiçbir yerde bulamıyordum.

-Elif!

-Efendim maviş?

-Pudra rengi topuklularımı gördün mü?

-Kızım mal mısın sahilde topukluyla yürüyebilecek misin? Spor olanları giysene.

-Ya sen karışma elime alırım ben.

-Allah'ım sen sabır ver, manyak ya. Gördüm gardırobunda kutudaydı.

-Tamam cinom sağ ol. Sen de giyin üstünü mal, hâlâ giyinmemiş ya.

Yelda:

Rüyam da miami sahillerinde tatil yapıyordum fakat iki safın bağırışları yüzünden gözümü açtım. Karşımda ayakkabısını giyen Yağmur duruyordu.

-Ne oluyor ya sabah sabah of?
-Söylenme hadi, kalktın madem sen de gel bizimle.
-Nereye?
-Sahil boyu yürüyeceğiz sabah sporu işte iyi geliyor vücuda hadi kalk da duş al.
-Off, iyi be!

Yağmur'un çemkirmesine karşın kalktım ve duşa girdim rahat bir saat sürerdi benim duşum. Bizim genetik sanırım üçümüz de duşta uzun kalıyoruz.
Rahat bir duşun ardından gardırobun başına geçtim ve her zaman ki alışkanlığım olan kıyafetim olmasına rağmen "GİYECEK HİÇBİR ŞEYİM YOK!"
diye boş boş gardıroba bakmaya başladım. Sonra aklıma annemin valizime koyduğu etek ve gömlek geldi. Çiçekli etek ve koyu krem rengi gömleğimi giydim ve aksesuar olarak şapkamı taktım. Boy aynasının yanına koyduğum sandaletimi aldım ve içeriye giderek giymeye koyuldum.

Elif:

Allah'ım bizim iki saf da etek giymiş sporda etek, Vay anasını ya. Gardırobumdan hiç bakmadan kot şort ve desenli gömleğimi çıkardım. Giydim ve yanıma çanta mı aldım. İçine su, telefon ve kulaklığımı koydum. Çünkü elimde bir şey taşımayı pek sevmezdim.Çantayı da muhtemelen Yelda'ya taşıttırırdım. Kızların yanına giderken saatte baktım yuh! Yedi de kalktım saat 8.40!

-Sizin kadar uyuşuk insan görmedim ben ya.
-Of konuşma da hadi yürü sanki saat 12, sende yani.

Yelda hanım yine konuşmuştu bilmiş bilmiş.