Her Şey Yeni Başlıyor

6.1K 308 10
                                    

-Çenebaz-

Arkadaşlar öncelikle uzunnnnn bir süre boyunca yeni bölüm yazamadım. Bunun için çok özür dilerim. Ama bazı sorunlar yaşadım beni çok etkiledi. Şu an iyiyim ve son gaz devam edilecek sizleri seviyorum iyi okumalar.

Yelda:

Elif'ten korkuma bilmediğim bir yere doğru koşuyordum. Hava da iyice kararmıştı. Kafeteryayı gördüm ve içeri girdim. Allah Allah ne kadar da lüks bir kafeterya. Ay canlarım biz öğrenciler için ne güzel de döşemişler. Karnımın acıktığını hissettim ve yemek bölümüne doğru ilerlemeye başladım. Oha bu yemekler ne, sanki oteldeyiz. Elime geçen yiyeceklerden sessizce yiyordum. Çünkü bu saatte kafeteryaya girmemiz yasaktı. Karnım doyduğunda çıkmak için parmak ucunda ilerlerken karanlık da bir şeye çarptım. Bi bi bir insandı bu. Tam korkuma çığlık atıyordum ki eliyle ağzımı kapattı ve beni duvarla kendi arasına aldı. İçimden bildiğim bütün duaları okumaya başlamıştım. Allah'ım sapık sanırım ya bana kötü şeyler yaparsa. Farkında olmadan gözümden bir damla yaş aktı. Birden kulağıma eğildi.

-Şştt sakin ol, benim Emre. Ağlama lütfen sana zarar vermeyeceğim Kartallı süslü.
-E Emre sen misin?
-Evet benim prenses.
-Ya manyak mısın sen? Ne kadar korktum biliyor musun? Sapığın teki sandım aklım gitti.
-Ya tamam bırak şimdi onu bunu. Burada ne işin, var müdür otellere girmek yasak demedi mi bize?
-Otel mi? Burası kafeterya değil mi?
-Tabii zaten bu kadar öğrenci için bu kadar lüks bir yer yaptılar yemekler falan en pahalısından. Ne diyorsun kızım sen ya. Ne yedin söyle de şuraya parasını bırakalım.
-İyi de ben yanıma para almadım ki.
-Senden para isteyen olmadı ki. Ben öderim.

-Olmaz öyle, ben yedim sen ödüyorsun daha dün tanıştık bir de.

-Kartallı süslü beni ikiletme sinir oluyorum.
-İyi tamam. Bir tane sufle, iki tane içli köfte, bir tane portakal suyu, sonra şu küçük kakaolu kare kek var ya o.
-Allah'ım ya şaka mısın sen?

-Ne oldu şimdi ya?
-350 lira tutuyor bunlar.
-Ne, şuncacık şey mi?
-Ne kadar pahalı bir otelde olduğumuzun farkında mısın sen? Yürü biri bizi fark etmeden çıkalım şuradan.
-Tamam. Bu arada Emre çok teşekkür ederim bu iyiliğini unutmayacağım. Karşılığında ne yapabilirim.

-Bir öpücüğe ne dersin?
-Ya var ya sen sen... Sen tam bir pisliksin. Bir insan ilk günden mi sinir eder birini ya. 
-Sağ ol fıstık iltifat olarak kabul ediyorum.
-Soğ ol fostok oltofot olorok kobol odoyorom.
-Bak sen. Yarın gidip seni müdüre şikayet edeceğim.

-Ya özür dilerim tamam, çok özür dilerim lütfen söyleme ne olur.
-Tamam bakarız hadi kulübene.

-Peki iyi geceler.
-İyi geceler Kartallı süslü.

Yağmur:

Şu aptalca fikrim yüzünden ikinci günden herkesin dilindeydim. Lanet olsun ya nereden sundum o teklifi? Her tarafım ağrıyor. Açım. Ayakta durmaya halim yok. Bütün gün aç olduğum için bedenim beni taşımıyor. Onur bana peşimden gel dedi ve şimdi gittiği yere gidiyorum. Üstelik o kadar sinir bozucu ki. Çok sert bir kişiliği var benimle pek muhattap bile olmuyor. Sonunda uyku vakti gelmişti ve onların kulübesine gelmiştik.

-Oh hele şükür bitti ve artık dinlenip bir şeyler yiyebilirim. İyi geceler Atalı öküz.
-Nereye?
-Kulübeme.
-Ben sana gidebilirsin dedim mi?
-Şey demedin ama...
-O zaman hiç bir yere gitmiyorsun.
-Onur sence de fazla abartmadın mı? Halimi görmüyor musun? Sabahtan beri ağzıma bir gram bir şey girmedi ve ayakta durmam bile mucize.
-Kendin sundun Kartallı küçük bu teklifi. Şimdi ben içeride uyuyorum sende şurada otur orada uyu.
-Ama...
-Ne dediysem onu yap!
-Peki!

Ya kendini ne sanıyor bu? Allah'ım ya! Dediğini yapıp koltuğa oturdum. 10 dakika sonra karşıdan üç tane erkek geliyordu. Ürkmedim değil yani. Ve korktuğum başıma geldi.

-Hey, fıstık bu ne güzellik böyle bu saatte.
-Bebeğim gelsene gezelim seninle.
-Oo pek de suskun bir şey bu.
-Ne diyorsun ya sen? Basın gidin işinize!  Ben mi kaldım koca kampta.
Üzerime doğru gelmeye başlıyorlardı. "Onurrr" diye on kere çağırdım ama hiç birinde bakmadı bile. Artık ağlamaya başlamıştım. Hayatım boyunca ilk defa böyle bir muamele görüyordum. Bedenim zaten cansızdı ve kendimi korumak için işe yaramaz çırpınışlar dışında hiç bir şey yapmıyordum. Çocuklardan biri tam bacağımı elliyordu ki birden yere yığıldı ne olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde Onur'u gördüm. Şimdi mi gelmişti? O kadar bağırmıştım ve şimdi mi duymuştu sesimi? Tamam birbirimizi tanımıyorduk ama insan bir bakar dimi? Çocukları hakladığında kolumu tuttu.

-İyi misin?
-Dokunma bana, dokunma! Tamam beni sevmedin kanın ısınmadı anladım ama insan böyle bir durumu görmezden gelir mi? Suçum ne Onur ha? Suçum ne altı üstü yanlışlıkla erkekler tuvaletine girdim ve senden birine söylememeni rica ettim. Bana bu kadar işkence niye yapıyorsun. Ya insan en azından yemek yememe izin verir. Sen adi, pislik, öküz, düşüncesiz, şerefsizin tekisin!
-Şaka yapıyorsun sandım.
-Bu konularda şaka yapmayı seven birine mi benziyorum.
-Tamam haklısın özür dilerim.
-Ay Allah'ım bir de özür diliyor. Bir şey dileme Onur sadece izin ver gideyim.
-Tamam gidebilirsin. İyi geceler.
-Sağ olun majesteleri. Kötü geceler Atalı Öküz.

Kötü geceler...

Selammm upuzun bir bölüm oldu ve inanın yazması hiç kolay değil.

Umarım emeğimin karşılığını alırım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Aynı Kaderin YıldızlarıWhere stories live. Discover now