Aynı Kaderin Yıldızları

27.Bölüm Yeni Bir Düşman

-Çenebaz-

Merhaba kampkurtlarım yeni bir bölümle yine ben ^_^
Hikayeye geçmeden önce sizden küçük bir isteğim olacak :) korkmayın öyle büyük bir şey değil sadece bölümü okuduktan sonra ufak bir yıldıza basıp oy vermenizi ve bölüm hakkında ufak yorumlar yapmanızı isteyeceğim:) lütfen isteğimi göz ardı etmeyin

Yağmur:

Sabah kalktığımda Onur hala uyuyordu. Biraz yüzünü incelerken fark ettim ki aslında o kadar da kendini beğenmiş ve kaba biri değil. Sadece artık ne yaşadıysa o olaylar onu bu konuma getirmiş. Yani en azından benim çıkarımım bu.

Elim saçlarında gezinirken farkın da olmadan gülümsediğimi hissettim. "Günaydın Kartallı küçük." elimi hızla saçlarından çekerken içimden kendime küfürler saydırıyordum. "Sanada günaydın Atalı odun." diyip gülümsedim. Bundan sonra olanları zaten biliyordum. Çapkınca sırıtıp bana laf sokucak ve beni çileden çıkarıcaktı.

"Ellerini yine saçlarımda gezdirir misin? Uyumamı kolaylaştırıyor." Ha! Ne! Ama ama... Şu an beni aşağılaması gerekiyordu ve sonra... Aslında o gece "Bu evde olduğun sürece benim karımsın." dedikten sonra bana karşı eskisi kadar sert ve aşağılayıcı davranmıyordu.

-Unutma Yağmur sen bunlara alışıyorsun ve her geçen gün ona tutuluyorsun. Oysa sence Onur sana mı yoksa o manken gibi olan oyuncak bebeklere mi bakar. Onlar senden çok daha güzel ve Onur senin gibilere değil daha iyileri ile ilgilenir. Gerçi bu koca adam belki aşk nedir onu bile bilmiyordur. -

İç sesimin haklı olması beni hüsrana uğratırken Onur 'un saçlarındaki elime baktım. Oysa biz böyle ne kadar da iyiydik. Onunla yatmak -sarmaş dolaş değil tabikide hemen fesatlaşmayın- kokusunu hissetmek... İstemiyorum ama ben yine de onun büyüsüne kapılıyorum. Tamam bir aydır tanıyorum belki ama yine de ne bileyim işte hep dibdibeydik. Telefonumun sesiyle iç dünyamdan ayrıldım. Annem arıyordu.

-"Alo tatlım, nasılsın kızım?"

-"İyiyim anne oteldeki son günümüz işte bugün kampa geri dönüyoruz. Siz nasılsınız, tatil nasıl gidiyor?"

-"Burası çok harika Yağmur, seneye sizinle de gelmeyi planlıyoruz. Elif ve Yelda nasıl?"

-"Biz iyiyiz Yasemin Sultan merak etme sen benim kapatmam lazım annecim yola çıkmamız gerek."

-"Size iyi eğlenceler kızım. Kendinize dikkat edin."

-"Görüşürüz anne."

Yataktan kalkıp dolaptaki kıyafetleri valize yerleştirdim ve kot şortumu siyah askılımı ve siyah beyaz gömleğimi ve beyaz spor ayakkabılarımı alıp banyoya girdim. Annem bizi otelde sanıyordu. Hadi ama ona 3 ERKEKLE aynı evde hatta onların evinde kaldığımızı söylesem babalarımız ellerine binbir çeşit kesici aletle üzerlerindeki mayoları bile umursamadan buraya uçarlardı.

Banyodan çıktığımda Onur uyanmış üzerine siyah kotunu siyah tişörtü ve siyah ayakkabısını giymişti. Ve saçları yatakdan kalkdığı gibi duruyordu. Gözleri beni bulduğunda odaklandığı yerler bacaklarımdı. Çekingen bir tavırla yanına doğru geldim ve saçlarını elimle düzelttim. Bana bu cesaret nereden geldi inanın bilmiyorum.

Gözlerimi yere indirip utançla bakarken eliye çenemi tutup başımı kaldırdı. Tamam çok klişe bir sahne evet kabul ediyorum ama kalbimin hızını nasıl değiştirdiğini inanın anlayamazsınız. "Böyle utangaç olunca çok tatlı oluyorsun."

BANA RESMEN İLTIFAT ETTI! ALLAHIN ÖKÜZÜ BANA RESMEN İLTIFAT ETTİ YAA!

-"Onur senin ateşin felan mı var?"