Aynı Kaderin Yıldızları

Açığa Çıkan Duygular

Çenebaz

Merhaba kampkurtlarım bu bölüm genel olarak erkeklerin ağzından olacak. Bölüm biraz gecikti kusura bakmayın sınav haftasındayım. Sizi seviyorum iyi okumalar.
Onur:
Yatma vakti geldiğinde Yağmur dan benim için koltuğu hazırlamasını söyledim. O küçük cadı ile yatacak değilim ya. Aslında benim için no problem de Yağmur un onunla yatmaya hevesli olduğumu sanmasını istemem.

Yağmur çarşafı sererken Murat moruğu geldi. Abi bu bunak niye her yerden çıkıyor ya. Bir biz, bir koltuğa baktıktan sonra bir şey demek için ağzını araladı " Burası kim için çocuklar?"

Ebem için napcam ha ebem gelcek yatcak burda. Allahım yaa. Neyse sakin şampiyon. Yağmur o çirkin -tamam siz yabancı değilsiniz narin ve güzel sesi- ile cevapladı. "Burası onur için ben yatak odasında siz de misafir odasında yatıcaksınız."

Çok komik bir şey denmiş gibi iğrenç bir kahkaha patlattı moruk "İlahi çocuklar sizin gibi yeni evlileri anlamak da zor. Siz yatın yatağınız da ben de misafir odasında yatayım. Ama ben hemen uyumam siz uyuyun hadi Allah rahatlık versin."

Diğerleri yatmıştı çoktan biz de Yağmur ile benim odama geçtik. Ne mi yapıcaktım? Onu sinir etmek için elimden geleni yapıcam tabi. Kendimi yatağa fırlattım ve yatağın her yanını kaplayacak kadar kollarımı ve bacaklarımı açıp gözlerimi yumdum. Kafamda dikilen ve ayakları ile ritim tutan bir adet Kartallı küçük vardı tabi. "Uykumu bölüyorsun Kartallı küçük şu sesi yapma."

"Ama Onur ben nerde yatıcam?" deme be güzelim benim adımı öyle güzel deme. "Yere yatak sermeye ne dersin?" dudaklarıma alaycı bir sırıtış yerleştirip gözlerimi açtım. Yağmur da o ara kapıdan çıkıyordu. Lan bu kız bizim moruğa beni şikayet etmeye mi gitti acaba. Yatak dan hızla kalkıp tam kapıyı açıcaktım ki kapı suratıma çarptı. "Siktir kızım sen beni öldürmeye mi karar kıldın."
"Öncelikle bana küfür etme ve hayır sadece kapıyı açtım kapının dibinde duran sensin."

"Birincisi ben sana değil suratıma çarpan kapıya küfür ettim ve her neyse ben sana neden açıklama yapıyorum ki."

"Bence de sen git..." Yağmur sözünü bitiremeden Murat Amca yanımıza geldi. "Çocuklar ne oluyor burda? Niye bağırışıyorsunuz?" Kartallı küçük ile birbirimize bakarken ben söze girdim. "Murat Amca Yağmur temiz çarşaf almaya gidiyordu ben de ona yardım etmeye gidicekken kapı suratıma çarptı Yağmur da korktu bana bir şey oldu sandı ondan bağırarak konuştu affedersin sana iyi geceler." Murat Amca aşağı inerken Yağmur hışımla yanımdan geçti ve yere battaniye yi sericek iken onu kucağıma aldım. "Sen ne yapıyorsun yaa bırak beni!" Ya sabır yaa.

"Bana bak küçük şey ben asla bir kızı yerde yatıracak kadar şerefsiz değilim. Ve sen Murat Amca bu evde olduğu sürece benim karımsın."

Barış:
Elif ler geldiğinde ben yatak da uyuyordum. Evet uyuyordum abi ne yapayım koskoca adam a temizlik yaptırdılar anasını satayım ya. Murat Amcacığım sadece bize komut verdi. Bunak seni.

Odaya girip yatağa yattığımda normal de benim yatağım olduğu için benim kokmam gerekirken burnuma Elif in o beni benden alan kokusu geldi. Yastığa iyice gömülüp kokusunu içime çekerek kendimi uykuya bıraktım.

....

"Lannn noluyooo deprem var kaçınnnnnnn!!!"

"Deprem değil mal Barış Elif var Elif. Ya ne demek aynı yatak da yatmak ha ne demekk!"

"Elif lütfen sakin ol ve o elindeki yastığı yavaşça yere bırak. "

"Yaa Barış şapşal şapşal konuşup benim 2 dakika ciddiyetimi bozma. " gülüyordu. Yine o müthiş inci dişlerini gösterirken gülüyordu. Hele o doğal sarı saçları yüzüne düşüp eliyle geri atınca ben sizlere ömür. Noluya lan bana hayır Barış hayır bir daha asla demiştim söz verdim ben kendime aşk yok bu hayatta sevdiklerine göz göre göre zarar verilmesine yer yok yapma. Düşün o geride bırakıp kaçtığınız geçmişinizi düşün. Kimimiz kaldı ki. Bizim bizden başka kimsemiz kalmadı. Her şeyimizi kaybetmişken yeniden birilerini kaybetmeyi göze alamam ben. Hele de bu sarı cadıyı. Sarı cadımı...