2

549K 10.9K 1.4K
                                    

Meriç tüm günü holdingde geçirdiği için onunla ancak akşam evine döndüğünde konuşabildim. Kampa gitmeme tabii ki sıcak bakmadı. Hatta net bir şekilde "HAYIR!"dedi. Ona göre arkadaşlarımın başına ne geldiği beni çok ilgilendirmemeliydi. Herkes kendi sorunuyla başa çıkabilirdi. Neredeyse kırk beş dakika bunu tartıştık. Bu arada holdingde neler yaptığını da öğrenmiştim. Sonunda pes etmişti. Çünkü babamın beni göndermek istediğini de konuşmama ilave etmiştim. Babamla doğum günüme kadar ters düşmek istemiyordu. Bu ilk kez benim işime yaramıştı.

Ertesi gün babamın şirkette önemli bir toplantısı olduğu için kamp yerine taksiyle gitmek zorunda kaldım. Babamın sene başında belki gideriz diye kiraladığı dağ evinin varlığından birkaç saat önce haberim olmuştu. Babam Cansu'yu ikna edemezsem orada tek kalmamı istemiyordu. Semih'in annesiyle telefonda görüştüğüne emindim. Taksiden indikten sonra bavuluma çekeleyerek kamp yerini işaret eden levhaları takip etme başladım. Semih'i telefonumun çektiği bir yerlerde arayıp beni karşılaması için tembihlemiştim ama hala görünürde yoktu. Beş dakika sonra arkama dönüp yanlış bir kamp yerinde inip inmediğimi düşündüm. O sırada Semih seslenmeseydi geri dönecektim.

"Sarışın!"

"Gelip şu bavulu kucaklar mısın yoksa ben tekerleklerine tekme atmaya başlayayım mı?"

"Bekle."dediğini duyduktan sonra elimdeki telefonu cebime koydum. Tam olarak nerede olduğunu bile bilmiyordum. Sadece yürüyordum.

"İşte benim kızım."

Semih'i gördüğümde somurtan yüzümle ona bakmaya başladım. Ellerini havaya kaldırıp "Sadece sarhoştum."dediğinde iyice yaklaşmıştı. Bense hala ona somurtan ifademle bakıyordum. İki adım uzağımda durup dudağını sarkıttığında yukarı kalkmış tek kaşımı indirdim.

"Gel buraya sarışın."dedikten sonra kollarını belime doladı. Saçlarımın arasına doğru "Seni özledim."dediğinde gözlerimi devirdim.

"Sen kimseyi özlemezsin."

Kollarını çözüp yüzüme baktıktan sonra ciddi bir ifade takındı.

"Ama seni özledim."

"Her neyse."dediğimde gülümseyerek bavulumu aldı.

"Beni suçlamak için mi geldin?"

Nefesimi dışarı verip cebimdeki şekeri çıkardıktan sonra paketini açmaya başladım.

"Kendini bu kadar önemli görme. Cansu için geldim."

"İşte burada ben önemli oluyorum. Endişelenip geldin çünkü onun yeniden beni düşünüp uyuyacağını ve ilk beni düşünerek uyanacağından korktun."

Başımı kaldırıp ona baktıktan sonra "Ciddi misin?"diye sordum. Yürümeye ara vermiştik. "İnkar edemezsin."

"Boş versene."

Ona bakmadan yürümeye devam ettim. Şekeri ağzıma attığımda telefonumdan bir mesaj sesi yükseldi. Meriç'ten bir tane mesaj.

Gönderen: Meriç

Beyaz tişörtümü nerede çıkardın Kayla?

"Cidden mi?" Gözlerimi devirip telefonu cebime attım.

"Sorun mu var?"

"Sen burnunu sokma Bay Sarhoşken Ne Yaptığımı Bilmiyorum Ama Kadınlar Hakkında Her Şeyi Biliyorum!"

"Kayla!"

Meriç'in üzerimde saniyeler içinde bıraktığı hayal kırıklığının kırıntılarından kurtulup kafamı yukarı kaldırdığımda Cansu'yu gördüm. "Bavulumu hallet!"deyip Cansu'ya doğru koştum.

Kötü Çocuk IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin