Ay Kraliçesi [Nico Di Angelo] ASKIDA

II ♛ İlk gün

*Birçok değişiklik var, bölümü yeniden okumalısınız.*

Percy'nin gitmesinden sonra derin bir sessizlik oluştu. Açıkça ne yapacağımı bilmiyordum. Her kulübeyi gezmiştim. Nico'ya baktım, yüzünde 'neden ben olmak zorundayım' gibi bir ifade vardı, en sonunda pes etti.

"Başka çare yok, Percy sana önemli bilgileri söylemiş olmalı. Tüm kulübeleri gezdiniz mi?"

"Galiba evet, şimdi ne yapacağız?"

"Her melez savaşmayı bilmek zorundadır. Olası tehlikelerde kendini korumalısın, bu yüzden kullanabileceğin bir silah seçmeliyiz. Ama hava karardı bile, en iyisi bunu yarına bırakmak."

Haklıydı. Gökyüzü laciverte bürünmüştü, birkaç yıldız ve ay çoktan ortaya çıkmıştı.

"Bana uygun silahı bulduktan sonra ne yapacağız? Nasıl daha iyi savaşabilirim? Dövüşmek hakkında hiçbir fikrim yok."

Nico bıkkınlıkla nefesini verdi.

"Tamam ben yardım edeceğim. Yarın erken saatte kulübeme gel."

O zaman sorun kalmamıştı.

"İyi geceler." diledim ve Hermes kulübesine gittim, birçok melez şakalaşıyor, birbirleriyle oyun oynuyarlardı. Onlarla birlikte uzun süre vakit geçirmek istiyordum, yeni arkadaşlar edinmek, ama şimdi bunu yapabilecek kadar kendimi enerjik hissetmiyordum. O yüzden kendimi hemen yatağa attım, bugün neler olmuştu? Bu olayları sindirmem gerekliydi.

Birden annemin bir Yunan Tanrıçası olduğunu öğrenmiştim. Acaba hangi Tanrıçaydı? On iki Olimposlu dışında diğer Tanrıçalarında kulübeleri vardı.
Disleksim çok yoktu, o yüzden okulda çok sıkıntı çekmemiştim ama yinede bazen zorlanıyordum. Athena'nın kızı olduğunu zannetmiyorum. Ama bu sadece bir histi.

Afrodit'te olamazdı çoğu kişi Afrodit'in kızı olduğumu düşünüyordu. Dış görünüşüme çok önem vermezdim. Ama bu düşüncelerim yanlış olabilirdi, çünkü Piperin de annesi Afroditti ve diğer Afrodit melezlerine benzemiyordu. Bu yüzden Afrodit'te olabilirdi.

Hera sadece Zeus'a bağlıydı ve o yüzden çocuğu yoktu. Artemisin'de yemini vardı yani sadece Demeter kalmıştı. Bitkilerle ilgim yoktu Demeter kesinlikle olamazdı. Diğer
Tanrıçalar'dan olabilirdi örneğin İris, gökkuşağı tanrıçası. Kulübesini görmüştüm her yerde gök kuşağı resimleri vardı. Bana göre bile fazla pozitifti, bu yüzden İris'te olamazdı. Nemesis İntikam Tanrıçası ise hiç olamazdı.

Hekate olabilirdi aslında düşününce Büyü ve Sis Tanrıçasıydı annemin Hekate olması güzel olabilirdi. Düşünsene Harry Potter gibi büyü yapabiliyorsun. Bu kesinlikle harika olurdu! Ama bu şans bende varken büyük olasılıkla Hekate'nin kızı değildim.

Neredeyse tüm Tanrıçaları düşünmüştüm ama hiçbiri bana uygun değildi. O yüzden kendi özelliklerimi düşünmeye başladım. Genellikle pozitif, arkadaşları ile alışverişe gitmeyi seven , kitap okumayı ve dizi izlemeyi seven biriydim. Onun dışında hiçbir özelliğim yoktu. Burada kendime özel bir silahım olmalıydı. Kılıçta yeteneksiz olduğumu düşünüyorum ve her zaman yay kullanmak istemişimdir.

Sabah uyandığımda çoğu kişi uyanmıştı. Cidden herkes bu kadar erken mi kalkıyordu? Yatakta oyalanmaya başladım, sonra aklıma Nico geldi eğer diğerleri gibiyse çoktan uyanmış olmalıydı. Onu uzun zamandır bekletiyordum, hızlıca üstümü değiştirip kulübeden ayrıldım.

"Umarım sahiplenirim, umarım.." Hızlıca Nico'nun kulübesine yürüdüm. Nico dışarıda değildi, mecburen içeriye girdim. İçerisi bunaltıcıydı, perdeler kapalıydı ve tabikii doğal olarak içerisi karanlıktı. Daha iyi görebilmek için ışığı açtım, diğer kulübeler gibiydi. Sadece hep siyah ve o tarz renkler ile donatılmıştı. Bu demek oluyorki diğer melezler abartmışlardı. Cidden Hades oğlu olduğu için kulübede iskelet mi olmalıydı? Saçmalık. Nico yatakta bir kitaba bakıyordu, gözleri ışığa alışamamıştı.